2021’e küresel pandemi ve bunun girişim ekosistemindeki yansımaları ile başladık.
2020 yılına hızlıca bir göz atacak olursak; 2020 yılının ilk çeyreğinde, dünyada tüketici talebinin neredeyse çöktüğüne, seyahatin durduğuna ve girişim sermayesi yatırımlarının %17 oranında azaldığına hep birlikte tanık olduk. Yılın son çeyreğinde; özellikle dijital dönüşüme hızlı adapte olan kurumlar, oyun geliştirme ekosisteminde yer alan oyuncular, talebe göre bulut tabanlı ürün geliştiren sistemler, mobil uygulama aracılığı ile teslimat hizmeti sunan girişimler ve Gig ekonomisi alanında hizmet veren şirketler krizi fırsata çevirmeyi başardılar. 2021 girişim ekosistemi büyüme ve yatırım alanlarında oldukça hızlı başladı.
Crunchbase’in geçtiğimiz aylarda yayınladığı 2021 değerlendirme raporunda, ekosistemdeki küresel fonlama ilk çeyrekte 288 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam geçtiğimiz yılın iki katı anlamına geliyor.
CB Insights’a göre, ağustos ayı itibarıyla dünya çapında 1 milyar doların üzerinde değerlemeye ulaşan toplam 800’den fazla unicorn şirket bulunuyor. Bu şirketlerin toplam değerlemesi 2,6 trilyon dolardan fazla. ABD şirketlerinin çoğunluğa sahip olduğu bu alanda; Çin, Kanada, Hindistan, Almanya, İsrail, İngiltere ve Fransa’dan 2021 yılının ilk çeyreğinde 10 unicorn çıktı. GlobalData verilerine göre pandemi sürecini nispeten daha hızlı atlatan Çin’de yatırımlar bu yılın ilk altı ayında 37 milyar dolara ulaştı.
Sadece 2021 yılında 24 unicorn şirket çıkaran Hindistan’da girişimler bu yılın ilk yarısında 12,1 milyar dolar topladı.
Latin Amerika ve Afrika yükselişte
Geçtiğimiz yıllarda Amerika, Asya, Avrupa girişim ekosisteminde öne çıkarken, bu yıl hemen hemen her kıtada girişimlere yönelik gerçekleşen finansmanlar rekor seviyede artış gösterdi.
Latin Amerika ve Afrika gelişmekte olan girişim ekosistemleri arasında en hızlı büyüyen pazarlar oldular. Latin Amerikalı fintech şirketleri yılın ilk yarısında yüzde 51 artış göstererek 6 milyar dolar topladı.
AfricArena’ya göre Afrikalı girişimlerin bu yıl merkezi Nijerya ve Kenya oldu. Teknoloji ekosisteminde Afrika Kıtası’nda gerçekleşen yatırımların önümüzdeki yıl 2,8 milyar dolara yükselmesi bekleniyor.
2021’de girişim ekosisteminde öne çıkan ülkeler ve şehirler
Startup Genome’un 2021 raporlarına göre, global girişim ekosisteminde hızlı büyüyen bölge ve şehirlerin başını Silikon Vadisi çekiyor. Silikon Vadisi’ni sırasıyla, New York, Londra, Pekin ve Boston takip ediyor.
Diğer istikrarlı gelişen ekosistemler içerisinde Tokyo, Şangay, Sao Paulo, Seul, Shenzhen, Toronto, Mumbai, Kopenhag, Cakarta ve Barcelona yer alıyor.
Bu pazarlardaki hızlı büyümeyi yetenekli iş gücünün artışına ve hükümet desteklerine bağlayabiliriz.
2021’de girişim ekosisteminde öne çıkan sektörler
Son 10 yıldır birçok sektörde dijitalleşme hız kazandı, bu nedenle teknoloji şirketleri bu yılın da kazananı oldu.
Yemek sipariş uygulamaları, uzaktan çalışma çözümleri, uzaktan eğitim, online fitness uygulamaları, sanal etkinlik girişimleri, oyun girişimleri, fintech, cleantech ve siber güvenlik hizmeti veren girişimler, 2020 yılında yükselişe geçen ve bu sene olgunlaşıp, doygunluğa ulaşmaya yaklaşan sektörler oldu.
2021 yılında girişim ekosisteminde sektörel ağırlık ve büyüme; yapay zeka, büyük veri, blockchain, fintech, robotics, deep tech, healthtech, agtech alanlarında oldu.
McKinsey’nin 2021 ekosistem raporuna göre, “yaşam bilimleri” alanında hizmet veren teknolojiler Covid-19 öncesine göre 38 kat daha fazla kullanıldı.
Pandemi döneminin büyümesinde büyük etkisi olduğunu düşündüğüm agtech alanında akıllı tarım sistemleri geliştiren girişimler bu senenin kazananları arasında yerlerini aldılar.
Startup Genome’un yayınladığı rapora göre adtech ve dijital medya ise bu yılın en hızlı düşüşe geçen iki sektörü oldular.
Dijital liderlerin gözünden 2022
2022’de bizi neler bekliyor?
Pandemi ile değişen alışkanlıklar, girişim ekosisteminde öne çıkan sektörleri de olumlu olarak etkiledi. Alışılagelmiş teknolojiler yerini hayatımıza gerçekten dokunan ve değiştiren girişim projelerine bıraktı.
Neredeyse tüm şirketlerin lokasyon bağımsız ve hibrid çalışma düzenine geçmesi, ekosistem çalışanlarının farklı coğrafyalara yayılmasını sağladı.
Bu nedenle farklı kıtalardan ve şehirlerden birçok başarılı girişimin adını duymaya başladık.
2022’de daha çok; deep tech, fintech, agtech, gelişmiş üretim & robot teknolojileri gibi alanlarda farklı girişimler görebiliriz.
Bu yazı Digital Report Dergisi 12. sayısında yayınlanmıştır.