Avrupa Birliği (AB), sosyal medya devleri Facebook ve Instagram’ı çocukları hedef alan ‘bağımlılık yapıcı tasarım’ uygulamaları nedeniyle mercek altına alıyor. Bu soruşturma, AB’nin dijital platformları düzenlemek için oluşturduğu Dijital Hizmetler Yasası’nın (DSA) uygulamaya başlamasından bu yana Meta’ya yönelik ilk büyük hamlelerden biri olarak öne çıkıyor.
Komisyon yetkilileri, özellikle platformların algoritmik içerik önerme sistemleri nedeniyle çocukların “tavşan deliği” etkisiyle daha fazla benzer içeriğe maruz kaldığından endişe duyuyor.
Örneğin, bir video izleyen bir çocuğun, algoritmanın yönlendirmesiyle benzer videoları art arda izleyerek platformda daha fazla zaman geçirmesi ve bu durumun çocukların ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratması muhtemel. Ayrıca, Meta’nın yaş doğrulama yöntemlerinin çocukların kolayca atlatabileceği kadar basit olduğu da iddialar arasında.
Meta’dan klasik savunma geliyor
Meta ise bu iddialara karşı savunma yapıyor. Şirket sözcüsü, gençlerin güvenli ve yaşlarına uygun çevrimiçi deneyimler yaşamalarını istediklerini ve onları korumak için 50’den fazla araç ve politika geliştirdiklerini belirtiyor. Ancak AB, Meta’nın çocukları korumak için yeterli önlem almadığına inanıyor ve bu nedenle soruşturma başlatma kararı aldı.
Eğer AB, Meta’nın DSA’yı ihlal ettiğini tespit ederse, şirketin yıllık küresel cirosunun %6’sına kadar varan büyük bir ceza ödemesi gerekebilir. Bu da milyarlarca dolar anlamına geliyor. Soruşturmanın sonucu, sadece Meta için değil, tüm sosyal medya platformları için de emsal teşkil edecek.
Komisyon, özellikle platformların algoritmalarının çocukları tavşan deliğine sürüklediğini düşünüyor. Ancak bazıları bu tavşan deliğinin aslında Meta için bir para deliği olduğunu iddia ediyor. Ne de olsa, çocuklar platformda ne kadar çok zaman geçirirse, Meta o kadar çok reklam geliri elde ediyor.
Gelecekte bizi neler bekliyor?
Soruşturmanın sonucunda, sosyal medya platformlarının çocukların güvenliği ve ruh sağlığı konusunda daha fazla sorumluluk alması bekleniyor. Algoritmaların daha şeffaf hale getirilmesi, yaş doğrulama yöntemlerinin güçlendirilmesi ve çocuklara yönelik zararlı içeriklerin engellenmesi gibi konularda yeni düzenlemeler gündeme gelebilir.
AB’nin bu hamlesi, dijital platformların sadece kullanıcı sayısı ve reklam gelirleriyle değil, aynı zamanda sosyal sorumluluklarıyla da değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu durum, sosyal medya şirketlerinin gelecekteki stratejilerini ve iş modellerini etkileyebilir.
Biyoişlemci çağı başlıyor
Dijital çağda çocukların güvenliği ve ruh sağlığının korunması için atılmış önemli bir adım olarak tarihe geçebilir. Ancak sürecin nasıl işleyeceği ve sonuçlarının ne olacağı henüz belirsiz. Teknoloji dünyasını yakından takip edenler için bu soruşturma, heyecan verici olduğu kadar endişe verici bir dönemin de başlangıcı olabilir.
Öne çıkan kaynak görseli: dole777 / Unsplash