Apple, 9 Eylül’deki Awe Dropping etkinliğiyle iPhone 17 serisi, yeni Apple Watch modelleri ve AirPods Pro 3’ü görücüye çıkardı. Lansman, şirketin yapay zeka, performans ve tasarım alanlarındaki yeniliklerini sergilerken, etkinlik sonrası piyasaların ve analistlerin tepkileri, teknoloji devinin artık devrimsel yeniliklerden çok, rekabetin zorunlu kıldığı adaptasyonlara ve ekosistem güçlendiren evrimsel adımlara odaklandığı yönünde birleşti.
Peki, Apple bu lansmanla gerçekten beklentileri karşılayabildi mi, yoksa sadece rakiplerinin belirlediği standartlara mı ulaştı? Apple’ın dört modelli yeni stratejisi, her kullanıcı profiline yönelik spesifik özellikler sunarken, bu özelliklerin birçoğu Android ekosistemindeki rakipleriyle kıyaslandığında farklı bir tablo ortaya koyuyor.
Her profile yönelik model: iPhone 17
Standart iPhone 17’nin en çok konuşulan özelliği, şüphesiz 120 Hz ProMotion ekrana kavuşması oldu. Bu, Apple kullanıcıları için akıcı bir deneyim sunan önemli bir yükseltme olsa da, rekabet açısından bakıldığında bir “yetişme hamlesi” olarak değerlendiriliyor.
Yüksek yenileme hızına sahip ekranlar, Android dünyasında 2020’den beri POCO ve Xiaomi gibi markaların orta segment telefonlarında, 2021-2022’den beri de Samsung’un A serisi gibi popüler modellerinde standart hale gelmişti. Apple’ın bu adımı, rekabetin ne kadar gerisinde kaldığını ve pazar baskısıyla standartları yakalamak zorunda olduğunu gösteriyor.
iPhone 17 Air: Tasarım uğruna tavizler
5,6 mm inceliğiyle dikkat çeken iPhone 17 Air, Apple’ın mühendislik ve tasarım yeteneklerini sergiliyor. Ancak bu estetik başarının bedeli, teknik özelliklerde yapılan ciddi kesintiler oldu. 999 dolarlık başlangıç fiyatına rağmen, cihazda tek bir arka kamera ve mono hoparlör bulunması, teknoloji basını tarafından sert bir dille eleştirildi. İnce tasarım övülse de, pratiklikten uzak ve fiyatının karşılığını vermeyen bir ürün olarak nitelendirildi.
iPhone 17 Pro ve Pro Max, vaat ettikleri hızlara erişebiliyorlar mı?
Pro modeller, gücünü yeni A19 Pro çipinden alıyor. Apple, önceki nesle göre %10’luk bir performans artışı iddia etse de, sızdırılan Geekbench skorlarına göre tablo daha karmaşık. iPhone 17 Pro, tek çekirdek performansında Samsung Galaxy S25 Ultra’dan %22 daha hızlı iken, çoklu çekirdek performansında S25 Ultra %8 önde.
Bu rakamlar, A19 Pro’nun ham işlem gücünde devrimsel bir sıçrama yapmadığını, artışın daha çok yapay zeka ve verimlilik odaklı olduğunu gösteriyor. Kamera tarafında ise Pro Max’in 8x “optik kalite” zoom yeteneği öne çıksa da, bu alandaki liderlik hala tartışmalı.
Karşılaştırmalı analizler, Samsung Galaxy S25 Ultra’nın 10x optik zoom ile daha uzun menzilde daha net detaylar sunduğunu, Huawei’nin ise özellikle gece çekimlerinde güçlü kaldığını gösteriyor. Apple’ın kamera sistemi renk doğruluğu ve doğal görüntü işleme konularında hala güçlü olsa da, zoom yeteneklerinde rakiplerinin gerisinde kalmış olabilir.
Giyilebilir cihazlar sağlıkta yetenekli, fiyatta erişilmez
Apple’ın ekosistem stratejisinin en önemli sacayaklarından biri olan giyilebilir teknolojiler, 2025 etkinliğinde sağlık ve kullanıcı deneyimi odaklı güncellemelerle karşımıza çıktı. Şirket, Apple Watch ailesini üç farklı kullanıcı profiline hitap edecek şekilde net bir stratejiyle yenilerken, uzun bir aradan sonra yenilenen AirPods Pro 3 de hem ses kalitesinde hem de yazılım yeteneklerinde iddialı adımlar ortaya koyuyor.
Ancak açıklanan Türkiye fiyatları, bu yeniliklerin geniş kitleler için ne kadar ulaşılabilir olduğu konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Apple, Watch serisini de her zamankinden daha belirgin bir şekilde segmentlere ayırdı:
-
Apple Watch Series 11:
Serinin amiral gemisi olan Series 11, gelişmiş kalp ritmi izleme ve proaktif bir sağlık uyarısı olan uyku apnesi tespiti gibi yeni sensör yetenekleriyle cihazı kişisel bir sağlık asistanına dönüştürme vizyonunu pekiştiriyor. Türkiye’deki başlangıç fiyatı 21.999 TL. -
Apple Watch SE 3:
Ekosisteme giriş modeli olan SE 3, daha hızlı bir işlemci ve yeni renk seçenekleriyle güncellendi. Temel sağlık ve güvenlik özelliklerini koruyarak, 13.999 TL’lik başlangıç fiyatıyla sunuluyor. -
Apple Watch Ultra 3:
Profesyonel sporcular ve macera tutkunları için tasarlanan Ultra 3, titanyum kasası, daha iyi GPS performansı ve geliştirilmiş dalış özellikleriyle öne çıkıyor. Türkiye başlangıç fiyatı 59.999 TL.
Pil ömrü 42 saate çıkarılmış olsa da, bu rakam Ultra 3’ün en büyük çelişkisini de ortaya koyuyor. Rakipleri tek şarjla günler hatta haftalar süren kullanım süreleri sunarken, Ultra 3’ün hala iki günü dolduramayan pil ömrü bu fiyat segmentindeki bir ürün için ciddi bir kısıtlama yaratıyor.
Sonuç olarak Ultra 3, piyasadaki en gelişmiş ve dayanıklı akıllı saat olabilir; ancak pil ömrü konusundaki bu temel kısıtlama, onu henüz tam anlamıyla bir macera saati yapmaktan alıkoyuyor.
AirPods Pro 3: Beklenen güncelleme ve akıllı yetenekler
2022’den bu yana ilk büyük güncellemesini alan AirPods Pro 3, donanım ve yazılım tarafında somut yenilikler sunuyor. Geliştirilmiş aktif gürültü engelleme (ANC) ve 30 saate varan toplam pil ömrü gibi temel beklentileri karşılarken, en dikkat çekici özelliği yapay zeka destekli Canlı Çeviri oldu.
Bu özellik, AirPods Pro’yu bir kulaklıktan çıkarıp anlık bir iletişim köprüsüne dönüştürme potansiyeli taşıyor. 5 farklı boyuttaki kulaklık ucu ise Apple’ın pratik detaylara verdiği önemi gösteriyor. AirPods Pro 3’ün Türkiye fiyatı 13.999 TL olarak açıklandı.
Apple Intelligence’ta gizlilik odaklı bir savunma stratejisi
Apple’ın yapay zeka platformu Apple Intelligence, sunduğu Canlı Çeviri ve Görsel Zeka gibi özelliklerle ekosisteme derin bir entegrasyon vaat ediyor. Ancak bu özellikler, Google’ın Gemini destekli Pixel telefonları ve Samsung’un Galaxy AI platformuyla kıyaslandığında yenilikçilikten çok mevcut teknolojilerin rafine bir uygulaması olarak görülüyor.
Apple’ın bu alandaki en büyük rekabet avantajı ve stratejik tercihi gizlilik. Tüm işlemleri büyük ölçüde cihaz üzerinde yaparak kullanıcı verilerini koruma altına alması, gizliliğe önem veren kullanıcılar için önemli bir çekim noktası.
Rakipleri bulut desteğiyle daha yetenekli AI modelleri sunarken, Apple daha güvenli ama yetenekleri daha sınırlı bir deneyim sunuyor.
Piyasalar onay ve hayal kırıklığı arasında gitti geldi
Son birkaç senedir Apple etkinlikleri sonrasında beklenen olmuyor. Bu etkinliğin ardından da piyasaların ve analistlerin tepkisi karışık. Bir yandan, Min Chung Kuo gibi iPhone sızıntılarıyla tanınan kaynaklara göre, özellikle Pro Max modeline yönelik ön sipariş talebi güçlü.
Diğer yandan Apple hisselerinin etkinlik sonrası %3 düşüş yaşaması, yatırımcıların devrimsel bir yenilik görmediğinin bir işareti. Teknoloji basını ve sosyal medya kullanıcıları, etkinliği genel olarak “beklentileri karşılayan ama heyecan yaratmayan” veya vasat olarak nitelendirdi. Özellikle iPhone 17 Air’e yönelik eleştiriler ve standart modeldeki özelliklerin rakiplerde yıllardır mevcut olması da çarpıcı bir etki yaratmadı.
Birçok analist, etkinliğin en başarılı ürününün AirPods Pro 3 olduğu konusunda hemfikir.
Fiyatlandırmada inovasyonun bedeli ve Türkiye gerçekleri
Apple’ın sergilediği tüm bu teknolojik gelişmelerin bir bedeli var ve bu bedel, Türkiye’deki kullanıcılar için küresel ortalamanın çok üzerinde.
Şirketin ABD için açıkladığı başlangıç fiyatları:
-
iPhone 17: 799 dolar
-
iPhone 17 Air: 999 dolar
-
iPhone 17 Pro: 1099 dolar
-
iPhone 17 Pro Max: 1199 dolar
Ancak Türkiye’deki fiyatlar sırasıyla 77.999 TL, 97.999 TL, 107.999 TL ve 119.999 TL olarak açıklandı. En üst model olan 2 TB’lık iPhone 17 Pro Max’in fiyatı 168.999 TL’ye ulaşıyor.
Bir telefonun ana fiyatının üzerine %1 Kültür Bakanlığı payı, %12 TRT bandrolü, %50 ÖTV ve %20 KDV ekleniyor. Bu, iPhone 17’nin 78.000 TL’lik fiyatının yaklaşık 39.000 TL’sinin vergi olduğunu gösteriyor.
2 TB’lık iPhone 17 Pro Max’in Türkiye’de Almanya’ya kıyasla 1.051 Euro (yaklaşık 48.300 TL) daha pahalıya satıldığı görülüyor.
Türkiye’de asgari ücretli bir çalışanın 256 GB’lık bir iPhone 17 Pro satın alabilmesi için 89 gün aralıksız çalışması gerek. Bu süre ABD’de iki haftadan kısa. Bu durum, Apple’ın en yeni teknolojilerine erişimin Türkiye’de lüks bir tüketim olmaktan öteye geçemediğini açıkça ortaya koyuyor.
Apple’ın yeni pozisyonu: Rakiplerin takipçisi
Şirket, dünyayı sarsan yenilikler sunmak yerine, pazarın standartlarını yakalayan (120 Hz ekran), rakiplerinin hatalarından ders çıkaran (soğutma sistemi) ve ekosistemini (Apple Intelligence) derinleştiren adımlar atıyor.
Etkinlik, Apple’ın donanım ve yazılım entegrasyonundaki ustalığını bir kez daha gösterse de, birçok kilit alanda rakiplerini geriden takip ettiğini de gizleyemedi.
ProMotion ekran Android dünyasında yıllardır var olan bir özellikti. A19 Pro’nun sunduğu %10’luk performans artışı, günlük kullanımda devrimsel bir fark yaratmıyor.
Sonuç olarak Apple, ticari olarak başarılı olacağı kesin, rafine ve son derece yetenekli ürünler sundu. Ancak artık “one more thing” anlarıyla dolu efsanevi lansmanlar yapamıyor. Markanın gücünü korusa da inovasyon lideri unvanı giderek silikleşiyor.
Bu yazı Digital Report Dergisi’nin 21. sayısında yayınlanmıştır.
