Avrupa merkezli şirketler giderek daha fazla iş yükünü buluta taşıyor. Kıtaya bakıldığında Avrupa’nın buluta geçişini tamamladığı ve artık en yeni inovasyonları takip ettiği görülüyor. Forrester verilerine göre, Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya merkezli şirketlerin yüzde 92’si genel bulut kullanıyorken, yüzde 78’i hibrit buluttan, yüzde 75’i ise birden çok genel buluttan faydalanıyor. Araştırmaya göre, Avrupalı şirketler yavaş bir buluta geçiş sürecinin ardından artık yeni uygulamaları destekleme kabiliyeti, geleneksel alternatiflere kıyasla daha uygun maliyetli bilgi işlem ve depolama sağlaması açısından bulutu değerli görüyor.
Avrupa her ne kadar hız, ölçeklenebilir ve inovasyon için çıktıkları serüvende buluta geçişlerini hızlandırmış olsalar da araştırma katılanların yüzde 32’si genel bulutun veri gizliliği, veri koruma ve felaket kurtarma konularında zorluklarına dikkat çekiyor. Avrupalıların bulutla ilgili en büyük diğer sorunu ise uygulama güvenliği. Başta gelen bu zorlukları sırasıyla iç genel bulut yönetişimi (yüzde 26), performans (yüzde 23) ve uyumluluk (yüzde 21) sorunları takip ediyor.
Avrupa buluta geçişini tamamladı, ancak dijital geleceği ABD’li sağlayıcıların elinde
Forrester araştırma şirketinin The State of Cloud in Europe 2022 isimli raporuna göre, şirketlerin yüzde 41’i halihazırda tüm uygulama portfolyolarını genel buluta taşımış durumda. BT altyapısı karar vericilerinin yüzde 58’i ise şirketlerinin önümüzdeki iki yıl içerisinde tüm uygulamalarını bulut üzerinde çalıştıracağını belirtiyor.
Avrupa için BT yatırımlarında ilk öncelik uygulama modernizasyonu. Forrester verilerine göre, şirketlerin yarısı buluta geçişi ve devam eden bulut yatırımlarını uygulama modernizasyonu için gerçekleştiriyor. Ancak Avrupa pazarı, artan gizlilik ve veri düzenlemeleri nedeniyle dünyanın geri kalanından daha farklı bir tablo çiziyor. Forrester analistleri, Avrupa’dan dev bulut sağlayıcılarının çıkmamasının pazar için zorlu regülasyon sorunlarını beraberinde getirdiğine dikkat çekiyor.
Direniş çöktü
2020 yılında kurulan Fransız ve Alman ortak programı GAIA-X, Avrupa’nın özellikle bulut bilişim konusunda yabancı teknolojilere daha az bağımlı olmasını hedefliyordu. Almanya merkezli T-Systems ve Fransa merkezli OVHcloud tarafından öncülük edilen program, çoğunlukla ABD’den gelen dev ölçekli sağlayıcıların teknolojilerine karşı koyamadı ve kıtanın ABD teknolojilerini tercih etmesini engelleyemedi.
GAIA-X’in kurucu üyelerinden Scalaway, geçtiğimiz yılın kasım ayında programdan ayrılarak, Avrupalı olmayan tüm büyük bulut hizmet sağlayıcılarını herhangi bir kısıtlanma olmaksızın kabul ettiğini duyurdu. Bu büyük bir yenilgiydi ancak burada sonlanmadı. Önemli bir kurucu üyesini kaybeden program, aynı yıl Microsoft ve Amazon Web Services’ı aralarına kabul etti.
Kıtanın en büyük Avrupalı bulut hizmet sağlayıcısının pazar payı yalnızca yüzde 2”
Scalaway’in orijinal misyonunu gerçekleştiremeyen GAIA-X’ten ayrılması ilk başta kulağa çarpıcı gelse de veriler bunun tek mantıklı hamle olduğunu gösteriyor. Avrupa merkezi bulut hizmet sağlayıcılarının payı 2017’de yüzde 27 iken, 2021’de yüzde 16’ya kadar geriledi.
Avrupalı sağlayıcılar güç kaybederken, ABD merkezli şirketler giderek güçlendi ve pazara değer kattı. ABD’li sağlayıcıların Avrupa’da bulut pazarındaki payı 2017’nin ilk çeyreğinde 7,3 milyar euro olarak kaydedilirken, 2021’e gelindiğinde 7,3 milyar euro’yu geçti. Değişen güç dengesinin en büyük kazananları ise Amazon, Microsoft ve Google oldu. Bu şirketler, Avrupa’daki bulut altyapısını geliştirmek için milyarlarca euro yatırım yaptılar ve bunun karşılığında pazarın domine güçleri haline geldiler.
Avrupa’nın yeni nişi: Veri egemenliği ve gizlilik
Avrupa merkezli bulut sağlayıcılarının kıtada büyümeye devam etmek için yeni yollar bulmaları gerekiyordu ve veri egemenliği ile gizlilik konusunda artan yasal düzenlemeler onlara bu fırsatı sağlamışa benziyor. Hizmet sağlayıcıları veri egemenliği ve gizlilik standartlarıyla yüksek uyum gerektiren spesifik senaryolara çözüm sağlamaya odaklanıyor.
Kıtanın en büyük Avrupa merkezli bulut sağlayıcısı konumunda olan Deutshe Telekom, pazardan yalnızca yüzde 2 pay alıyor. Onu OVHcloud, SAP, Orange ve diğer yerli ve yabancı rakipler takip ediyor. T-Systems, Cleura ve Swisscom da bu pazarda varlıklarını hissettirmeye çalışıyor.
Forrester’ın kıdemli analistlerinden Jeffrey Rajamani, Avrupa bulut pazarının mevcut durumunu şöyle özetliyor: “Avrupa’da endişe hakim. Yabancı oyuncuların kıtanın dijital geleceğini kontrol etmeleri endişelerin artmasına sebep oluyor. Bu sebeple, Avrupa Birliği ve ulus devletler verinin nasıl dünyaya açılacağı ve açılmayacağı konusunda giderek artan kurallar, yönergeler ve standartlar belirliyor.”
Veri egemenliği konusunda kural ve kaideleri sıkılaştıran tek bölge Avrupa değil. Avrupa dışındaki 50’den fazla ülke veri akışlarını kontrol etmek ve veri egemenliğini sağlamak için girişimlerini hızlandırdı. Bu ülkelerin düzenleyici kurumları, veri gizliliği ve dolaşımı hakkında giderek artan regülasyonlarla dijital geleceklerini şekillendirmeye çalışıyor. Regülasyonların küreselleşmenin etkisini yavaşlatıp yavaşlatmayacağını ise zamanla göreceğiz.
Bu yazı Digital Report Dergisinin 15. sayısında yayınlanmıştır.