Koronavirüs salgınıyla mücadelede, toplumsal yayılımı daha iyi bir şekilde takip etmek adına temas izleme uygulamaları, son dönemde oldukça tartışılıyor. Apple ve Google’ın bu alanda ortak bir proje geliştirme kararının ardından, bazı ülkelerden de ‘kendi uygulamalarını geliştirme’ açıklaması geldi.
Salgının en ciddi şekilde görüldüğü Avrupa ülkelerinden İtalya, konum takibi ve merkezi veritabanına sahip bir koronavirüs takip uygulaması geliştirmeye karar verdi. Ülke, bu konuda Almanya’yı izledi… Almanya, Google ve Apple’ın geliştireceği projeye karşı kendi uygulamasını ön plana çıkarmıştı.
Aslında bu yaklaşım, koronavirüs kaynaklı kısıtlamaların hafiflemesinden sonra, Avrupa’da teknoloji kullanımı konusunda bir ikilem derinleşmesini de ortaya koyuyor. Bu da, ‘verilerin nasıl alınacağı, nerede saklanacağı’ gibi gizlilik ve güvenliğe dair endişeler.
İsviçre ve Avusturya ABD’li devlerin modelini destekliyor
ABD’li teknoloji devlerinin koronavirüs temas uygulamaları konusuna pozitif bakan ülkeler içinde İsviçre ve Avusturya yer aldı. Bununla birlikte, kendi temas takibi uygulamasını başlatan ilk ülkelerden biri olan Fransa, merkezi bir sunucuda enfekte kişilerle kimlerin temas ettiği verilerini tutuyor. Fransa’nın dışında İngiltere ve Norveç de böyle bir teknolojiyi tercih etti. Merkezi bir sunucuda verilerin saklanması sistemini savunanlar, sağlık görevlileri için çalışma sürecinin çok daha kolay olduğunu ifade ediyor. Buna karşın sistemi eleştirenler, gizlilik endişelerini gündeme getiriyor.
Temas takibi uygulamaları, koronavirüs riskine sahip insanların erkenden tespit edilmesi ve salgının bu şekilde, daha düşük bir yayılma hızına sahip olmasını amaçlıyor. Apple ve Google yetkilileri, halk sağlığı verilerinin, makamlar tarafından gizlilik standartlarına uygun bir şekilde saklanamayacağı savını gündeme getirerek, merkezi olmayan ve verilerin anonimleştirildiği bir yaklaşımın benimsenmesi için çabalıyor.
Avrupa ülkelerinin, veri gizliliği konusundaki farklı anlayışları, koronavirüs takip uygulamalarıyla ilgili tartışmaları da beraberinde getiriyor. Bunun önemli bir yönü, salgın nedeniyle oluşan kısıtlamalar ortadan kalktığında ve Avrupa ülkeleri arasındaki sınırlar açıldığında, birlikte çalışabilir olma konusunda soru işaretleri yaratıyor.
İtalya’da Immuni adı verilen mobil uygulama, Milanı merkezli bir uygulama geliştirme şirketi olan Bending Spoons tarafından geliştirildi. Salgının en şiddetli şekilde yayıldığı ve can aldığı ülkelerden İtalya’da, birkaç hafta içinde hazır hale gelmesi beklenen Immuni uygulaması, akıllı telefonlardaki kablosuz Bluetooth özelliğini kullanacak. Elde edilecek verilere isimler, adres, telefon numaraları ya da konum gibi hiçbir kişisel bilgi dahil edilmeyecek.
Ülkede koronavirüs krizinin yönetiminden sorumlu komiser Domenico Arcuri, ülke çapında kullanılacak olan mobil uygulamadaki tüm verilerin şifreleneceğini ve “tam ve mutlak bir gizlilik garantisi” olacağını söyledi.
Hem Almanya hem de İtalya, koronavirüs teşhisi konan kişilerle yakın temasa geçtiklerinde vatandaşların uyarılma sürecini basitleştirmek adına Apple ve Google’ın teknolojisi, tasarım sürecine dahil etmeyi planladıklarını söyledi. Fransa ve İngiltere ise, bu ülkelerin aksine Apple ve Google’ın bu tür bilgileri kullanıcıların cihazlarında depolayan ‘peer to peer’ tekniğimi kapatarak, kullanıcıların iletişim verilerinin hükümet tarafından kontrol edilen merkezi bir sunucuda kontrol edeceklerini belirtti.
Norveç’in uygulaması Smittestopp ise, hem Bluetooth hem de GPS kullanarak merkezi bir veri havuzu oluşturuyor. Devlet şirketi Simula tarafından geliştirilen uygulamayı, ülke nüfusunun dörtte birinden fazlası indirmiş durumda. Norveç’te akademisyenlerin ve internet aktivistlerin gizliliğe yönelik endişelerini belirttikleri uygulama, şimdiden yayılmış durumda.
İngiltere: Gizlilik ve hizmet kalitesi dengesini sağlayacağız
İngiltere Sağlık Bakanlığı’nın dijital kolu olan NHSX’in CEO’su Matthew Gould, bu hafta yaptığı açıklamada İngiltere’nin geliştirdiği uygulamanın, 2-3 hafta içinde başlatılacağını ve gizlilik ile hizmet kalitesi arasında doğru dengeyi sağlayacağından emin olduğunu söyledi.
Gould, Avam Kamarası bilim ve teknoloji komitesinde, “Yaptığımız şeyin insanların mahremiyetine saygılı olduğuna ve aynı zamanda, onları güvende tutmaya yardımcı olduğuna inanıyorum” dedi. Gould, “Tüm model, rastgele kimlikleri olan kişilere dayanıyor. İnsanların bize kim olduklarını söylemeleri gereken tek nokta, bir test sipariş etmeleri gerekmesi.” sözlerini ekledi.
İtalya’nın planı, Immuni uygulamasının gönüllü olarak indirilmesi. İnsanlar yaptıkları testlerden sonra, enfeksiyon durumlarını uygulamaya anında girebilir.
Apple ve Google cephesinde ise, koronavirüs takip uygulamasının test sürümü yayınladı. Test sürümü sunulan yazılım için, geliştiricilerin Mayıs ortalarında piyasaya sürülecek uygulama için tasarımlarına entegrasyon yapmaya başlamasına izin verildi.
iPhone ve Android sistemlerine dahil edilecek
ABD’li teknoloji şirketleri, uygulamayı önümüzdeki aylarda iPhone telefonlar için ve Android işletim sistemli telefonlar için dahil edebileceklerini ve bu şekilde, uygulamanın benimsenmesinin hızlandırılacağını söylediler.
Fransa, merkezi olmayan bir veri anlayışına sahip olan StopCovid adlı bir uygulama geliştiriyor ve ülkedeki önlemlerin kaldırılmaya başlayacağı 11 Mayıs’a kadar hazır bir ilk versiyona sahip olmayı umuyor. Projede yer alan Fransız uzmanlar, uygulamanın Apple ve Google ortaklığında geliştirilen modelden daha güvenli olduğunu ifade ettiler.