Mobil cihazlarda bulunan bataryalar, birer mühendislik harikası. Seleflerinin yakınından bile geçemediği enerjiyi barındırabiliyorlar. Bu potansiyeli de düzgünce kullanmak, mobil bataryalarınızın daha uzun süreler dayanmasını sağlayabilir.
Batarya ömrünü uzatacak 10 ipucu
Optimum batarya performansı için bazı ipuçlarını sizler için derledik.
1. En hızlı tablet şarjı için, orijinal şarj cihazlarını kullanın.
iPad ve diğer tabletler, telefonlara nazaran daha büyük batarya içeriyorlar. Bu sayede de, daha hızlı şarj olmalarını sağlayan şarj aletleriyle geliyorlar. Örneğin iPad’in adaptörü 2100mA’ya kadar enerji çıkarabiliyor. Bu da normal bir USB portun destekleyebileceği amperin neredeyse iki katı. Bu fazladan güç de oldukça büyük bir fark yaratıyor. Yaptığımız testlerde, iPad’i kendi şarj aletiyle şarj etmek 5 saat 9 dakika sürerken, iPhone 5 şarj aletiyle bu süre 10 saat 13 dakikaya çıktı. Genel bir USB ile şarj etmeyi denediğimizde ise, iPad’in tamamen şarj olması için 24 saatten uzun bir süre beklemek durumunda kaldık.
Bu testler de gösterdiği üzere, şarj etme süresini minimuma çekmek için, orijinal şarj aletini veya spesifik olarak sizin cihazınızı şarj etmek için tasarlanmış malzemeleri kullanmanız gerekiyor. Bazı cihazlar da, bataryanın, adaptörün tüm kapasitesini kullanmasını engelleyen bazı devre sistemleri içeriyor. Bu sistemler, özel bir onay çipi ile kullanılabilse de, şarj süresi oldukça yavaşlıyor. Örneğin, iPad 4’ü, Samsung Tab 10.1 şarj aletiyle şarj etmeyi denediğimizde, süreç 19 saatte tamamlandı. Samsung adaptörü, iPad 4’ünkü ile aynı miktarda enerji depolayabilmesine rağmen, iPad 4, şarj aletini tanımadığı için, gelen enerji miktarını kısıtladı. Aynısı tam tersi için de geçerli oldu, iPad adaptörüyle Samsung Tab 10.1’in tamamen şarj olması, 15.5 saat sürdü. Tablet, kendi şarj aletiyle ise 4 saat 46 dakikada %100’e ulaştı.
2. Cep telefonları için özel bir şarj aleti gerekmiyor.
Cep telefonları ise tabletlerden daha küçük bataryalara sahip oldukları için, yüksek akıma sahip şarj aletlerine ihtiyaç duymuyorlar. Bu yüzden de, şarj süresinde önemli artışlar görme gibi bir durum olmadan, normal şarj aletleriyle telefonunuzu şarj edebilirsiniz. Bu testimizde ise iPhone 5’i farklı aletlerle şarj etmeyi denedik. HTC’nin şarj aletini kullandığımızda, telefonun %100’e ulaşması 2 saat 4 dakika aldı. Yine iPhone 5’i, Samsung şarj aletiyle şarj ettiğimizde, süre 2 saat 59 dakikaya çıktı. iPhone 5’in orijinal şarj aleti ise, telefonu 2 saat 16 dakikada şarj ederek, HTC’nin gerisinde kaldı. Sonuç olarak, konu cep telefonu olduğunda, üçüncü parti şarj aletlerini kullanmak çok da büyük bir fark yaratmamakta.
3. Şarja uygun USB portu veya güçlendirilmiş USB Hub’ı kullanın.
El altında bir şarj aletiniz yoksa, cihazlarınızı USB portu üzerinden şarj edebilirsiniz. USB 2.0 portları standart ve şarja uygun portlar olarak ikiye ayrılıyor. Aradaki fark, portların iletebildiği güç miktarıyla alakalı. Standart bir USB portu, 100mA gibi bir değere kadar çıkabilirken, şarja uygun portlar 500 mA’ya kadar çıkabiliyor. Bu yüzden, standart bir porta cihazınızı bağladığınızda ya hiç şarj etmeyecek, ya da çok yavaş şarj edecektir. Birçok laptopta, hem standart hem de şarja uygun USB portlar bulunmasına karşın, birçok üretici hangisinin hangisi olduğunu kullanıcıya açıklamakta pek başarılı bir yol izlemiyor. Bu durumda hangi portun uygun olduğunu bulmak için, her birini denemek gerekiyor. Daha da karmaşık olanı ise, son dönemde çıkan bilgisayarlarda 1100 mA’ya kadar çıkabilen USB portlar bulunması. Elinizdeki bilgisayarın üreticisi üzerinden kontrol ederek, bilgisayarınızda hangi portların bulunduğunu ve ne kadar akım sağlayabildiklerini öğrenebilirsiniz.
Günümüzde sayıları gittikçe artan USB 3.0 portlar ise, 900 mA’ya kadar çıkan değerlerde enerji sağlayabiliyorlar. Ancak cihazınız USB 2.0 ise, USB 3.0 portlar da en fazla 500 mA değerine kadar çıkabilecektir.
4. Micro USB büyük rahatlık sağlıyor.
Micro USB girişine sahip cihaz sahipleri için özel bir kablo gerekmiyor. Telefonunuz Micro USB destekliyorsa, herhangi bir kablo ile gönül rahatlığıyla cihazınızı şarj edebilirsiniz.
5. İlk şarj ve ilk kullanım çok önemli.
Bütün cihazlar için ilk şarj oldukça büyük öneme sahip. İlk şarj ile batarya ayarlanır ve cihaz, bataryanın nasıl davrandığını anlar. Bu yüzden ilk kez şarj edeceğiniz zaman, cihazınızı en az 12 saat şarjda bırakın, sonra çıkardığınızda ise, şarj tamamen bitene kadar bekleyin.
6. Cihazları şarjda bırakmak oldukça güvenli.
Modern mobil cihazlarda bulunan bataryalar, güç akışını kontrol eden devrelere sahiptir. Bu yüzden cihazları şarja takılı hâlde bırakmak veya uzun süreler şarj etmek, batarya ömründe herhangi bir fark yaratmayacaktır. Batarya tam olarak dolduğunda, sistem pili tam %100’de tutacak ama fazladan şarj etmeyecektir. Bu da, fazla şarj edilen bir Li-Ion batarya patlayabileceği için, oldukça önemli bir etmen.
7. Arada bataryayı tamamen bitirip, tamamen şarj etmek sağlıklıdır.
Günümüzde kullanılan Lithium Ion bataryalar, eski nikel kadmiyum kuzenlerinde bulunan bellek sorununu yaşamıyor. Bu yüzden cihazınızı batarya tamamen tükenmemişse bile dilediğiniz gibi şarj edebilirsiniz. Ancak üreticiler, en azından ayda bir sefer, bataryanın ömrünü olabildiğince uzatmak adına tamamen şarjın tüketilmesi ve ardından da tamamen şarj edilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu sayede batarya düzenli kalıyor ve kimyası bozulmuyor.
8. Bataryalarınıza saygılı olun.
Bataryalarınıza iyi davranırsanız, onlar da size yıllarca hizmet ederek bunun karşılığını verecektir. Kötü davranırsanız da büyük sorunlarla karşılaşabilirsiniz çünkü bataryaların içi oldukça tehlikelidir. Bataryaları, patlamaya hazır küçük bombalar olarak düşünmek makul bile sayılabilir. Her daim bataryayı cihazda veya ayrı bir pakette taşımalı, hiçbir zaman onlara bir şeyler batırıp oynamamalısınız.
9. İki yılda bir bataryanızı değiştirin.
Bataryalar yaşlandıkça, şarj barındırma kapasiteleri de azalır ve sonuç olarak bataryanın ömrü kısalır. Bu kademeli, ancak kaçınılmaz süreç de, bataryanın içerisindeki kimyada değişikliklere sebep olur. Birçok batarya birkaç yıl boyunca sorunsuz çalışsa da, örneğin Apple, iPad’deki bataryanın 1000 şarjdan sonra, maksimum şarjının %80’ini tutabildiğini iddia ediyor ve diğer üreticiler de benzer iddialarda bulunuyorlar.
Bataryanızı değiştirdiğiniz zaman, eski bataryanızı da bir donanım mağazasında veya dönüştürülebilir batarya merkezlerinde geri dönüşüme bırakın. Geri dönüştürülebilir bir bataryayı asla çöpe atmayın, cihazınızı düşündüğünüz kadar çevreyi de düşünün.
10. USB güç sorununu, birkaç basit adımla teşhis edebilirsiniz.
Cihazınızı bir USB port üzerinden şarj etmeyi deniyor ama sonuç alamıyorsanız, bu durumu değiştirecek Windows araçları bulabilirsiniz. Ama ne yazık ki bu araçlar sistemin derinliklerine gömülmüş durumda. Onlara ulaşmak için, Denetim Masası üzerinden Aygıt Yöneticisi kısmına gitmeniz gerekiyor. Orada, Veri Yolu Denetleyicileri sekmesinde, Generic USB Hub’ı bulun. Generic USB Hub, bilgisayardaki USB girişlerinin bağlandığı ana merkez gibi bir işlev görmektedir. Bilgisayarınızdaki tasarıma göre burada birden fazla bu isimde sekmeye görebilirsiniz. Generic USB Hub’a sağ tıklayarak Özellikler kısmına gidin. Özellikler içerisinde de Güç sekmesine girdiğinizde, bağlı USB cihazları ve hangisinin ne kadar güç kullandığını göreceksiniz.
Bu bilgi ile cihazınızın hızlı mı, yavaş mı şarj olduğunu anlayabilirsiniz. Eğer sayı 500mAH üzerinde ise, olması gibi şarj oluyor demektir, ancak sayı 500 mAh’ın altındaysa, cihazınız olması gerekenden daha yavaş şarj oluyordur.