Bireysel bankacılığın dönüşümü tüm hızıyla sürüyor. Mobil devrim hayatlarımızı yüksek tempolu bir değişim döngüsüne soktu; çalışma, seyahat etme, okuma, iletişim kurma, alışveriş yapma ve eğlenme şekillerimiz hızla değişiyor. KPCB tarafından yayınlanan Internet Trends 2015 raporuna göre, 2015 yılında mobil cihazlarla etkileşime girme süresi günde ortalama 3 saat olarak gerçekleşti. Çok değil, beş yıl öncesinde bu süre yalnızca 1 saatti (yüzde 300 artış). Bunun yanı sıra, 2013 yılında mobil veri trafiğinde yüzde 69 artış, akıllı telefon kullanıcılarında ise yüzde 23 artış yaşandı (2,1 milyar).
- BNP Paribas, blok zinciriyle ilk gerçek zamanlı ödemeyi yaptı,
- Kanun sizi korusun, siz de verilerinizi…
Genç müşteriler halihazırda mobil cihazları aracılığıyla yeni servisleri benimsedi. Uber gibi servisler aynı kitleye tercih hakkı vererek, kalite beklentisinin artmasını sağladı. Y kuşağı iş dünyasına atıldığında, banka hesabı açma, kredi kartı kullanma ve birikim yapma gibi ihtiyaçlarına karşılık arayacak ve o zaman da alacağı hizmetten bekleyeceği kalite bir hayli yüksek olacak.
Bireysel bankacılığın dönüşümü
Geleneksel bankacılığın altyapısı 1970’lere dayanıyor ve bu da köklü bankaların yeni teknolojiler ile bireysel bankacılık deneyimini iyileştirmesini zorlaştırıyor. Mobil uygulamalar şüphesiz müşterilerin yaşamlarını kolaylaştırdı fakat çoğu günümüz mobil bankacılık uygulamalarının azami işlevselliği sunduğunu söylemek mümkün değil.
Gelişmiş mobil bankacılık uygulamalar bankacılık alanında yeni standartları belirlerken, ortaya çıkan yeni bir girişimcilik akımı, sıfırdan mobil öncelikli ve tamamen dijital bankalar inşa etmeyi hedefliyor.
Gelişen mobil bankacılık girişimlerinin arkasındaki fikir, 21. yüzyılın bireysel bankacılığının çalışma şeklini fiziksel şubelerin ve geleneksel bankacılık altyapısının getirdiği ekstra maliyetten kurtarmak ve teknoloji neslini cezbedebilmek. Yeni nesil mobil bankacılığın birkaç benzersiz satış noktası var ve birçok fırsatı beraberinde getiriyor.
Önce mobil
Dünya şehirlerinde kira ücretleri gerçekten çok maliyetli olabiliyor; Londra da bu konuda ün salmış kentlerin başında geliyor. İngiltere’de hızla artmaya başlayan dijital bankacılık girişimleri, fiziksel altyapı maliyetlerin altına girmeden de müşterilerine hizmet sunabileceğini keşfettile. Şube açmak yerine dijital servisleri ile müşterilerine hizmet veren girişimler, yüksek meblağlı işlemleri ise çağrı merkezleri aracılığı ile gerçekleştiriyorlar.
Mobil bankaların ortak özelliklerinin başında uygulamalarının kolay kullanılabilirliği ve kabiliyetli olması geliyor. Müşteriler bu uygulamalar aracılığı ile hesap açmaktan para transferine kadar birçok farklı finansal işlemi gerçekleştirebiliyor.
Girişimlerin bu alandaki yükselişi gelenekse bankalar için bir tehditten ziyade, itici bir gücü temsil ediyor. Geleneksel bankacılığın köklü ve inovatif oyuncuları, alanındaki yenilikleri teşvik ederek bankacılığın geleceğini şekillendiriyor. Girişimler de bankacılık alanında ustalar ile çalışmalarının ortak amaca hizmet ettiğinin farkında. Örneğin, Danimarkalı Lunar Way, regülasyonlara uyum sağlayabilmek için yerel bankalar ile işbirlikleri geliştiriyor ve bu sayede asil görevi olan teknoloji ve kullanıcı deneyimine odaklanabiliyor.
Yeni bir anlayış
Bir şeyi yapmanın tek bir doğru yolu yoktur. İnsanoğlu zamanın başından bu yana ihtiyaçları doğrultusunda yaşam tarzını dönüştürüyor. Mobil bankacılık akımının başlamasını ve yükselmesini mümkün kılan şey de böyle bir yeni anlayış kıvılcımı oldu. Günümüzde girişimler müşterilerinden bir kerede ne kadar çok para alabileceklerine değil, onlarla nasıl en uzun ve en sağlıklı ticari ilişkiyi kurabileceklerine odaklanıyor. Mobil bankaların büyük bir çoğunluğu da aynı anlayış doğrultusunda geleneksel bankacılığın işlem başı ücret mantığına alternatifler sunmayı hedefliyor.
Spesifik alanlarda sundukları avantajlarla diğer girişimlerden ayrışan iki Birleşik Krallık merkezli girişime göz atmakta fayda var. Monese, ülkeye gelen insanlara milletleri fark etmeksizin hesap açma ve birden fazla para birimini tek bir hesaptan yönetme fırsatı sunuyor. Girişim, uluslararası para transferleri işlemlerini geleneksel bankalardan 10 kat daha uygun ücretlerle gerçekleştiriyor.
Daha kullanıma sunulmadan 43 milyon dolar değerlemeye ulaşan Mondo ise müşterilerinin hesap bakiyeleri düşük olduğunda da krediye ihtiyaç duyabileceklerinin farkında ve kredi görüşmelerini anlık iletişim ile gerçekleştiriyor. Girişimin kurucularının Allied Irish Bank ve Mizuho International’ın eski yöneticileri olduğunu da belirtelim.
Sanal finansal danışman
Siri benzeri bir dijital danışmanın kişisel finansınızı yönetmenize yardım etmesini istemez miydiniz? Mobil bankaların bu görevi üstlendiklerini fark ettik. Henüz onlarla Siri gibi sesli etkileşime geçemeseniz de, evrimleri bu yönde ilerliyor.
Blockchain’den ilham alan Secco, farklı finansal kuruluşlardan aldığı en iyi teklifleri müşterilerinin ihtiyaçlarına göre derleyen bir pazar alanı. Girişimin getirdiği yenilik ise müşterilerinin verilerini onların ne kadar ilginç olduklarına göre paraya dönüştürmesi. Örneğin tweet atmak gibi finansal olmayan aktivetelerin de parasal bir karşılığı olmasını sağlıyor.
Alman girişişm Fidor ise çevrimiçi topluluğu ile finansal danışmanlığa getirdiği yeni anlayış ile Avrupa’da yayılıyor. Fidor’da insanlar finansal ürünleri yorumlayabiliyor, birbirlerine finansal tavsiyelerde bulunabiliyor. Girişim bu sayede finansal ürünlerin satın alınma sürecine güven ve şeffaflık kazandırıyor.
Veri, veri, veri
Uluslararası alanda faaliyet gösteren bir banka iki yıl önce uğradığı siber saldırı sonucu 76 milyon müşterisinin verilerini suçlulara kaptırmış, bu yılın başında bir diğer büyük finans kuruluşu olan da benzer bir şekilde siber saldırısına uğramış ve çevrimiçi bankacılık hizmetlerini iki gün verememişti. Finans kuruluşlarının altyapıları çok uzun zamana dayandığından, korunaklı hale getirilmeleri bugün geliştirilen bir altyapıdan çok daha zor.
Girişimlerin bankacılığı dönüştürdüğü bir diğer alan da veri güvenliği olarak gösterilebilir. Dolandırıcılığı engellemek için kullanılan sistemler kullanıcının alışılagelmiş davranışlarında farklılık gördüğünde finans kuruluşlarını harekete geçiriyor. Bu sistemin verimli olabilmesi için fintech girişimleri veri bilimine eğiliyor.
Girişimlerin bireysel bankacılık alanına getirdiği yeni kabiliyetler sayesinde daha fazla insan bankacılık uygulamalarına hayatlarında yer vermeyi düşünecektir. Fintech odaklı yatırım şirketi Life.SREDA kurucularından Vladislav Solodkiy şöyle açıklıyor: “Yeni akım özellikle Asya’daki inovatif mobil bankacılık çözümleriyle yatırımcılar için büyük fırsatlar sunuyor. Simple, Moven ve Rocketbank ile yaptığımız çıkışlarda bu başarı görülebilir.
Bankalar hayatlarımızın ayrılmaz parçaları ve teknolojinin tetiklediği yeni kullanıcı davranışlarına yanıt verebilmek için yenilikçi kalmak zorundalar. Mobil bankalar yakın bir gelecekte köklü finans kuruluşlarına rakip olamayacaklardır fakat yenilik temposuna ayak uyduramayan devlerin ciddi darbeler alacakları zamanlar ufukta görülüyor. Başarılı kalmak isteyen finans kuruluşları gelecek dönemlerde fintech girişimleri ile işbirliklerini artıracak ve zincirleme satın almalar gerçekleştirmeye başlayacak. Tıpkı diğer endüstrilerde de olacağı gibi…
Günün sonunda, bireysel bankacılık yarışının kazananları müşterisinin dijital yaşam tarzına uyum sağlayabilenler olacak.