Bu yazımızda, TikTok blackout trendi nedir, hayatı nasıl tehdit ediyor ve bilmeniz gereken tüm tehlikelerini anlattık. Blackout trendini kısaca açıklayacak olursak “ateşle oynamaya” benziyor. TikTok’ta, kullanıcılar birbirlerine meydan okumaya, trendleri denemeye veya diğer viral olan her şeyi yapmaya devam ediyor.
Nadiren de olsa, sosyal medya mecralarında, kullanıcıların hayatını tehlikeye atacak yeni trendler ortaya çıkıyor.
TikTok blackout trendi nedir?
TikTok kullanıcılarının hafife alınamaz viral olma eğilimi, tehlikeli bazı trendleri denemelerine neden oluyor.
TikTok blackout trendi, platformda ilk kez 2021 yılında popüler hale geldi. Bu trendin sonucunda bu zamana kadar toplamda beş kişi hayatını kaybetti.
Çin’de zombi istilası: TikTok kullanıcıları yeni bir zombi trendi başlattı
Bu korkunç TikTok trendinde, hayatını kaybeden 12 yaşındaki Joshua Haileyesus’un ailesi, diğer ebeveynlerle kendi deneyimlerini ve endişelerini paylaştı:
“Blackout trendinin varlığından haberdar olmayan diğer tüm aileler için endişeliyiz. Topluluğu, Joshua ve diğer çocukların ne tür faaliyetlere dahil olduğu konusunda bilgi sahibi etmeye ve farkındalık yaratmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Harvard’lı doktor Clarie McCarthy, gençlerin neden bu kadar riskli girişimlere veya oyunlara sürüklendiği hakkında bir fikir ortaya attı.
Karar vermeyi, içgörüyü ve risk almayı sağlayan beyinin ön lobları, çocuklarda az gelişmiş olduğundan bu tarz girişimlere sebebiyet verebiliyor. Beynin ön loblarının az gelişmiş olması, sonuçlarını ikinci kez düşünmeden, acele kararların alınmasına sebep oluyor.
Bir TikTok sözcüsü yaptığı açıklamada:
“TikTok’ta topluluğumuzun güvenliğini korumaktan daha yüksek bir önceliğimiz yok ve tehlikeli davranışlara teşvik eden veya yücelten içerikleri, trendleri, kesinlikle yasaklıyor ve platformdan kaldırıyoruz. Hatta belirli bir yaş kesiminin erişimine kapattığımız içerikleri, hashtag’leri aramalarını bile engelliyoruz” ifadelerini kullandı.
TikTok blackout trendi hala uygulamada varlığını sürdürmeye devam ediyor. Uygulama yöneticilerinin bu konuyla ilgili ileride nasıl adımlar atacağı ise merak konusu.