Yapay zeka teknolojileri ve sohbet robotları artık sadece teknoloji aşıklarının haberdar olduğu bir gelişme değil, toplum tarafından benimsenmiş birer yardımcı. 2022’nin son çeyreğinde OpenAI’ın yapay zeka sohbet robotu ChatGPT’nin yayınlanmasıyla birlikte insanlar yapay zeka teknolojilerinin potansiyelinin farkına vardı ve kar amacı gütmeyen şirket toplumun ilgisini üzerine çekti. Bu muazzam başarı bir rastlantı değildi.
Bir girişim projesinin başarılı olması için üç ana gereksinim vardır: Doğru takım, doğru yatırım ve doğru pazarlama. Sam Altman bunları en iyi bilenlerden birisi. OpenAI’dan önce Y Combinator’ın kurucu ortağı da dahil olmak üzere çeşitli pozisyonlarda çalışan başarılı mühendis, hayatımıza yapay zekayı katan en önemli oyunculardan biri oldu.
2015 yılında Greg Brockman ve Ilya Sutskever gibi birinci sınıf araştırmacılar, mühendisler ve girişimcileri yanına alarak OpenAI’ı kuran Sam Altman, geçtiğimiz ay belki de hayatının en stresli ve hareketli günlerini yaşadı ve kurucusu olduğu şirketten kovuldu.
İhanet: Sam Altman kovuldu
18 Kasım akşamı, Sam Altman’ın ve Greg Brockman’ın işine son verildiği haberi teknoloji dünyasına bomba gibi düştü. Kurucusu oldukları şirketin yönetim kurulunun bir cuma günü aldığı kararla, başarılı yapay zeka şirketinde büyük bir deprem başladı. Brockman bu şok edici habere Twitter üzerinden aşağıdaki açıklamayı yaparak tepki gösterdi:
“Sam ve ben, yönetim kurulunun bugün yaptıkları karşısında şok olduk. Öncelikle OpenAI’da birlikte çalıştığımız tüm inanılmaz insanlara, müşterilerimize, yatırımcılarımıza ve bize ulaşan herkese teşekkür ederim. Biz de hâlâ tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Bildiklerimiz şunlar:
– Dün gece Sam, İlya’dan Cuma günü öğlen konuşmak istediğini belirten bir mesaj aldı. Sam bir Google Meet toplantısına katıldı ve Greg hariç tüm yönetim kurulu oradaydı. Ilya, Sam’e kovulduğunu ve haberin çok yakında yayınlanacağını söyledi.
– 12:19’da Greg, Ilya’dan onu aramasını isteyen bir mesaj aldı. Öğleden sonra 12:23’te Ilya ona da bir Google Meet bağlantısı gönderdi. Greg’e yönetim kurulundan çıkarılacağı (ancak şirket için hayati öneme sahip olduğu ve görevini sürdüreceği) ve Sam’in kovulduğu söylendi. Aynı sıralarda OpenAI bu gelişmeleri duyuran bir blog yazısı yayınladı.
– Olacakları bir gece önce öğrenen Mira (Murati) dışındaki yönetim ekibi konudan daha sonra haberdar oldu”.
OpenAI yönetim kurulu, Greg Brockman’ın bahsettiği blog yazısında, Sam Altman’ın CEO’luk görevinden ve yönetim kurulundan ayrılacağını ve şirketin baş teknoloji sorumlusu Mira Murati’nin geçici CEO olarak atandığı belirtilmişti fakat şirket içerisindeki belirsizlik hala devam ediyordu.
Blog yazısının yayınlanmasının ardından henüz birkaç saat geçmişti ki teknoloji dünyası yeni bir haberle daha sarsıldı. Eski Twitch CEO’su Emmet Shear, Twitter’de OpenAI CEO’luğu için teklif aldığını ve bunu kabul ettiğini söylüyordu. Bu ani kararın arkasındaki motif hakkında hala hiçbir açıklama yok fakat tarafların sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar, şirket içerisinde yaşanan büyük bir anlaşmazlığın kar topu gibi giderek büyüdüğünü gösteriyordu.
Fırsat: Microsoft ve OpenAI
Microsoft, 1980’lerden beri yapay zeka alanında çalışmalar yürütüyor. Bu alandaki ilk girişimleri Slate ve Clippy başarısız olsa da 2000’li yıllarda nörolinguistik programlama ve makine öğrenimi alanlarında önemli ilerlemeler kaydetti.
Microsoft’un yapay zeka alanındaki en önemli başarısı ise Bing arama motoruna yapay zekayı entegre etmesi oldu. 2009 yılında piyasaya sürülen Bing, yapay zekayı kullanarak arama sonuçlarının kalitesini ve alakasını iyileştirmeye odaklanan ilk büyük arama motoruydu. Microsoft şimdilerde Copilot adını verdiği GPT-4 tabanlı yapay zeka uygulamasını Windows ve sunduğu neredeyse her hizmete entegre etme gayretinde.
Ebedi rakiplerini yapay zeka alanında ters köşeye yatırmayı başaran Microsoft, 2019 yılında OpenAI’a 1 milyar dolar yatırım yaptı ve iki şirket, yapay zeka alanındaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerini birlikte yürütmek için ortaklık kurdu. İmzalanan ve Microsoft’u bu dramada kilit bir pozisyona taşıyan anlaşmanın temel hedefleri ise şunlardı:
- Yapay zeka araştırmalarını hızlandırmak ve yeni teknolojiler geliştirmek,
- Yapay zekanın sorumlu ve güvenli bir şekilde geliştirilmesini garantilemek,
- Yapay zekanın topluma faydalı bir şekilde kullanılmasını sağlamak.
Anlaşma kapsamında, Microsoft, OpenAI’ın geliştirdiği teknolojileri kendi ürünlerine entegre etme hakkını kazandı. Örneğin, Microsoft’un GitHub Copilot yazılım geliştirme aracı, OpenAI’ın Codex teknolojisini kullanıyor.
Anlaşma: Sam Altman Microsoft’a mı katılıyor?
Sam Altman’ın ayrılık haberlerinin yayılmasının üzerinden henüz birkaç saat geçmişti ki Microsoft olaya müdahale etme ihtiyacı hissetti. Teknoloji devi, Sam Altman’ı yapay zeka çalışmalarının başına geçirmek istiyordu.
Ortada henüz resmi bir açıklama yokken Microsoft CEO’su Satya Nadella, Twitter profili üzerinden Sam Altman ve Greg Brockman’ın Microsoft’ta kurulacak olan yeni bir yapay zeka araştırma takımının başına geçeceğini duyurdu. Bu durum, halihazırda karmaşık olan dramaya yeni bir derinlik katıyordu. Microsoft’un Altman’a sunduğu teklif yönetim kurulu üyeliği, şirketin yapay zeka araştırmalarına liderlik etme görevi ve Microsoft’un kaynaklarından ve uzmanlığından yararlanma fırsatını içeriyordu.
Altman, Microsoft’un teklifini kabul etti ve yeni görevinde şirketin yapay zeka teknolojilerinin sorumlu ve faydalı bir şekilde kullanılmasını sağlamak için çalışacağını açıkladı… Böyle diyebilmeyi isterdik ancak OpenAI’daki yangın hızlıca dinecek türden değildi.
Başkaldırı: ‘’OpenAI çalışanları olmadan bir hiçtir!’’
Mira Murati’nin birkaç dakika süren geçici CEO’luk döneminde OpenAI’ın kritik pozisyonda bulunan liderlerinin çok büyük bir bölümü Altman ile birlikte Microsoft’a geçeceklerinin sinyalini verdi ve diğer ekip üyeleri de yaşananlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Altman’ın görevden alınması, OpenAI’da büyük bir kargaşa başlattı. Çalışanların yaklaşık yüzde 95’i, Altman’ın geri getirilmemesi durumunda istifa edeceklerini açıkladı ve Twitter’da ‘’OpenAI çalışanları olmadan bir hiçtir’’ yazılı gönderiler paylaşmaya başladılar. Bu sırada Sam Altman ise Twitter’da OpenAI merkez ofisine ‘’misafir’’ yaka kartıyla giriş yaptığı bir fotoğraf paylaştı. Kurduğu, yönettiği ve günümüzün en önemli şirketlerinden biri haline getirdiği şirkette misafir olarak anılmak pek de hoş olmasa gerek.
OpenAI Kurucu CEO’su Sam Altman, işine son verildikten kısa bir süre sonra yönetim kurulu tarafından toplantıya davet edildi. Altman, bekleme odasında ‘ziyaretçi’ yaka kartıyla çektiği fotoğrafını X’te yayınladı.
Sam Altman, OpenAI’dan ayrıldıktan ve Satya Nadella’nın açıklamalarından sadece birkaç gün sonra, şirketinin CEO’su olarak görevinin başına geri döndü. Altman’ın geri dönüşü, şirket çalışanlarından gelen yoğun baskının bir sonucuydu.
Emmet Shear istifa etti, Sam Altman tekrar koltuğuna oturdu ve yönetim kurulu için çanlar çalmaya başladı. Eski yönetim kurulu başkanı Ilya Sutskever, görevden alındı ve yerine eski Salesforce eş CEO’su Bret Taylor getirildi. Ayrıca, yönetim kuruluna eski ABD Hazine Bakanı Larry Summers ve Quora CEO’su Adam D’Angelo gibi yeni üyeler katıldı. Bu değişiklikler, yönetim kurulunun daha sorumlu ve şeffaf bir şekilde çalışması için tasarlandı. Yönetim kurulu, Altman’ın liderliğinde, OpenAI’nın misyonunu sürdürmeye ve yapay zekanın sorumlu ve faydalı bir şekilde geliştirilmesi için çalışmaya kararlı olduğunu açıkladı.
Yönetim kurulu, yapay zekanın potansiyel riskleri konusunda daha dikkatli olmaya ve bu riskleri azaltmak için adımlar atmaya söz verdi. Ayrıca, topluluğun geri bildirimlerini daha iyi dinlemeye ve bu geri bildirimleri şirketin kararlarında daha fazla dikkate almaya karar verdi.
Microsoft ise Sam Altman’ın OpenAI’a geri dönme kararına olumlu tepki verdi. Şirket, Altman’ın OpenAI’a geri dönmesinin, yapay zekanın sorumlu ve faydalı bir şekilde geliştirilmesine yönelik ortak çalışmalarının devamı için önemli bir adım olduğunu belirtti. Microsoft CEO’su Satya Nadella, Altman’ın geri dönüşüyle ilgili yaptığı açıklamada, “Sam’in OpenAI’a geri dönmesi, yapay zekanın potansiyelini olumlu bir şekilde şekillendirmek için birlikte çalıştığımız bir dönemden sonra gelen harika bir haber” dedi. Nadella, Altman’ın liderliğinin, OpenAI’ın misyonunu gerçekleştirmesine ve yapay zekanın dünyayı daha iyi bir yer haline getirmesine yardımcı olacağını söyledi.
OpenAI’ın yönetim kurulu başkanı Bret Taylor da Altman’ın geri dönüşüyle ilgili yaptığı açıklamada, “Sam’in geri dönüşü, OpenAI’ın misyonunu gerçekleştirmek ve yapay zekanın potansiyelini olumlu bir şekilde şekillendirmek için bize büyük bir güç verecek” dedi. Taylor, Altman’ın liderliğinin, OpenAI’ın şeffaflık ve etik ilkelerine bağlı kalmasına yardımcı olacağını söyledi.
Gölgeler: Korkutan teknoloji gün ışığına çıkıyor
Söylentilere göre, OpenAI araştırmacıları, CEO Sam Altman’ın ani görevden alınmasından sadece birkaç gün önce, şirketin yönetim kuruluna çığır açan bir yapay zeka keşfi konusunda uyarıda bulundu. Araştırmacılar, bu güçlü teknolojinin potansiyel riskleri konusunda endişelerini dile getirerek, yönetim kurulunu dikkatli ilerlemeye ve etik kullanımı için net kurallar geliştirmeye çağırdılar.
AGI olarak kısaltılan Artificial General Intelligence (Yapay Genel Zeka), makinelere insanlarınkine benzer gelişmiş zihinsel kabiliyetler kazandırmayı hedefleyen bir araştırma disiplini. AGI, insan zekasının öğrenme, akıl yürütme, problem çözme ve yaratıcılık gibi yönlerini simüle edebilir. AvGI, yapay zeka alanındaki en zorlu hedeflerden biridir. AGI’nin geliştirilmesi, bilgisayar bilimi, felsefe ve nörobilim gibi birçok farklı disiplinin katkısını gerektiriyor.
OpenAI Q-star olarak adlandırılan yapay zeka algoritması, yapay genel zeka (AGI) arayışında büyük bir ilerlemeyi temsil ediyordu. Rundown AI kurucusu Rowan Cheung, Twitter’da Sam Altman’ın OpenAI’dan ayrılmadan önceki gün yaptığı bir konuşmada “Bu inşa ettiğimiz bir araç mı, yoksa bir yaratık mı?” sorusunu sorduğu bir video paylaştı.
Şimdilik bildiğimiz kadarıyla OpenAI Q-star, büyük hesaplama kaynakları sayesinde belirli matematiksel problemleri çözebiliyor. Araştırmacılar, Q-star’ın yapay zeka teknolojisinin gelecekteki başarısı için bir umut ışığı olduğunu düşünüyor. Fakat Q-star’ın potansiyel faydaları ve riskleri hakkında büyük bir tartışma var. Bazıları, bu modelin yeni teknolojiler geliştirmek, hastalıkları tedavi etmek ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için kullanılabileceğini düşünüyor. Diğerleri ise bu modelin kötüye kullanılmasının olası risklerinden endişe ediyor. Belki de Sam Altman “Bu inşa ettiğimiz bir araç mı, yoksa bir yaratık mı?” sorusunu sorduğunda kafasında tam olarak bu soru işaretleri vardı.
Tedbir: Sektör devleri tekelleşmeye karşı
Yapay zeka sektörü, bireysel şirketler, girişimler, araştırmacılar, hükümetler ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar gibi çeşitli aktörlerden oluşuyor. Bu aktörlerin her biri değerli bakış açıları ve uzmanlıklarıyla katkıda bulunsa da yapay zekanın tam potansiyelini ortaya çıkarmak için daha fazla iş birliği ve bilgi paylaşımının gerekli olduğu giderek aşikar bir hal alıyor. Belki bu büyüyen endişelerden, belki de OpenAI’ın kapalı kapılarının arkasında dönenlerden, sektördeki diğer devler oldukça endişelenmiş olacak ki sorumlu, yenilikçi ve etik bir yapay zeka odaklı gelecek için yapay zeka birliği ile güçlerini birleştirdi.
Meta, IBM, AMD ve Intel gibi dev firmaları aynı masa etrafında toplayan bu birlik şeffaflığın ön planda olmasını amaçlarken, OpenAI ve Microsoft’un burada birer sandalye sahibi olmaması dikkatlerden kaçmadı. Peki nedeni? Sanırız asla bilemeyeceğiz.
Kazanan: Satya Nadella’dan CEO’luk 101 dersi
Şimdi gelelim bu hikayenin kazananına… OpenAI bu süreçte itibarını oldukça zedeledi ve Microsoft bu fırsatı oldukça iyi değerlendirdi. Biliyorsunuz ki hem Google hem de Meta kendi yapay zeka teknolojisini geliştiriyor ve Microsoft OpenAI’ın estirdiği yapay zeka rüzgarına yelkenlerini açmış bir şekilde ilerliyor. Microsoft 2023 yılı boyunca Office 365’e yeni yapay zeka özellikleri ekledi. Bu özellikler arasında, daha doğru ve kapsamlı metin yazma ve düzenleme özellikleri, GPT-4 adlı yeni bir büyük dil modelinin kullanımıyla geliştirilen, daha yaratıcı ve özgün içerik oluşturma özellikleri ve DALL-E 3 adlı yeni bir görüntü oluşturma aracının kullanımıyla geliştirilen, daha gerçekçi ve ayrıntılı görsel içerik oluşturma özellikleri yer alıyor.
Yapay zekayı iş hayatına da entegre etmeyi planlayan Microsoft, yine OpenAI’ın GPT-4’ünü kullanarak Microsoft Teams’e konuşmaları otomatik olarak transkripte eden, anahtar kelimelere göre arayan ve toplantıları daha verimli hale getiren pek çok yenilikle bizleri tanıştırdı. Microsoft’un tüm bunları OpenAI ile ortaklığı sayesinde yapabildiği ve tüm bu kaosun ardından yaptıkları yeni anlaşma ile bunu 2024 yılı boyunca da devam ettirecekleri açıkça ortada.
Satya Nadella, Microsoft’un yapay zeka alanındaki iddiasını güçlendirmek için önemli adımlar attı. OpenAI ile olan ortaklığı güçlendirerek, şirketin yapay zeka teknolojisine erişimini ve kontrolünü artırdı. Aynı zamanda, Microsoft’un yapay zeka araştırma ve geliştirme faaliyetlerini de hızlandırarak, yeni teknolojiler geliştirmeye ve yapay zekanın potansiyelini keşfetmeye odaklandı. Altman’ın OpenAI’a dönmesini de o sağladı.
Satya Nadella, başarılı bir CEO olarak, Microsoft’un yapay zeka alanındaki liderliğini güçlendirmek için önemli adımlar attı. OpenAI ile olan ortaklığı güçlendirerek, şirketin yapay zeka teknolojisine erişimini ve kontrolünü artırdı. Aynı zamanda, Microsoft’un yapay zeka araştırma ve geliştirme faaliyetlerini de hızlandırarak, yeni teknolojiler geliştirmeye ve yapay zekanın potansiyelini keşfetmeye odaklandı. Nadella’nın liderliği sayesinde, Microsoft yapay zeka alanında rekabet avantajı kazandı. Kabul etmek gerekir ki Microsoft’un ezeli ve ebedi rakiplerine karşı büyük bir zafere ihtiyacı vardı ve Nadella bundan birkaç yıl önce imkansız gibi görünen bu hedefi başardı.
Umutlar ve endişeler
Yapay zeka, insanlığın geleceğini şekillendirecek en önemli teknolojilerden biri olmaya aday. Bu teknolojinin sorumlu ve faydalı bir şekilde geliştirilmesi için iş birliği, şeffaflık ve etik değerlere bağlılık büyük önem taşıyor. OpenAI, bu süreçte önemli dersler aldı. Şirket, yapay zekanın potansiyel riskleri konusunda daha dikkatli olmaya ve bu riskleri azaltmak için adımlar atmaya kararlı. Şirket ayrıca toplulukla daha fazla iş birliği yapmayı ve etik değerlere bağlı kalmaya özen göstermeyi taahhüt ediyor.
2023’e AGI beklentisi ve yapay zeka alanında tekelleşme endişeleriyle veda ettik. OpenAI’ın kapalı kapılarının ardında neler dönüyor? Microsoft’un gelecekteki planları neler? Yapay zeka teknolojisi nasıl bir geleceğin habercisi? Tüm bu sorularımızın hala net bir cevabı yok fakat kesin olan 2023’ün yapay zeka için bir fragman olduğu ve 2024’ün daha çarpıcı gelişmelere ev sahipliği yapacağı.
Bu yazı Digital Report Dergisinin 18. sayısında yayınlanmıştır.