Oyun oynayacak sınırlı vakit bulabilen birisi olarak, Diablo 4’ün açık ve kapalı beta’larındaki deneyimim oyunun 6 Temmuz’daki çıkış tarihini iple çekmemi sağladı. Büyüleyici atmosfer, sürükleyici ve zekice işlenmiş hikaye, her sınıfın yaşattığı tatmin edici oyun deneyimi ve oyunla geçirdiğim sınırlı sürede gözüme çarpan sayısız diğer iyileştirmeler, hem benim gibi eğlencesine oynayanlar hem de serinin sıkı hayranları için çok şey vaat ediyor.
Diablo serisi konusunda uzman olduğumu söyleyemem ancak Diablo 2’den bu yana oynadığım serisinin dördüncü yapımının herkesin isteklerine bir ölçüde hitap eden ideal bir denge kurmuş olduğunu gönül rahatlığıyla belirtebilirim.
Kapalı beta olarak planlanan ancak KFC’nin ABD’de yaptığı tavuk alana kod kampanyası yüzünden daha çok kalabalık ve kaotik bir açık betayı andıran ilk Diablo 4 deneyimim, beni serinin önceki oyunundan daha karanlık bir atmosfer, yepyeni ve ilgi çekici bir hikayeyle karşıladı. Bununla birlikte, sunucular sadece birkaç istisna dışında yüksek seviyedeki oyuncu ilgisiyle oldukça iyi başa çıkabildi.
Lilith’in Sanctuary’ye dönmesiyle başlayan ana olay örgüsü sürükleyici bir şekilde akıyor ve asla sıkıcı angaryalar gibi hissettirmeyen görevlerle hızla derinleşiyor. Diablo 4’e bir büyücü karakterle başladım ve yıldırım konusunda uzmanlaşmayı seçerek bilmeden bir ölüm makinesi yarattım. Oyunun yenilenmiş mekanikleri ve ilk bakışta karmaşık gibi görünen ancak nispeten kolay öğrenilebilen yetenek ağacı, düşmanlarla her karşılaşmayı son derece keyifli hale getiriyor.
Hem yıldırım büyücüsü yeteneklerinin tatmin ediciliği hem de bu bahsettiğim mekaniklerin birleşimi sayesinde kendimi saatlerce Sanctuary kırsalında terör estirirken buldum. Her an yeteneklerinizi sıfırlama seçeneği, yeni kombinasyonlar denemenizi ve yaratıcı olmanızı kolaylaştırıyor. Etkileyici olan ise hangi yetenek kombinasyonlarını seçerseniz seçin karakterinizin güçlü hissettirmeye devam etmesi.
Benim gibi kozmetik ve estetik meraklısı oyuncuların, Diablo 4’ün World of Warcraft’a benzeyen, kapsamlı ve her zaman erişilebilir transmogrification sistemiyle keyifli vakit geçireceğine eminim. WoW’dan farklı olarak bir eşyayı kozmetik olarak kullanmak için çantanıza düşmesi yeterli olmuyor, bunun yerine parçalamanız gerekiyor. Bu düşük seviyeli ancak güzel görünen eşyalar için ideal ancak oyuncuları yer yer zor kararlar vermeye zorluyor.
Diablo 4, eğlencesine oynayanları bile rekabetçi iblis avcılarına dönüştürecek her şeye sahip; oyun çok eğlenceli, başından kalkmanıza izin vermiyor ve görsel açıdan büyüleyici. Ayrıca gelecek yıllarda yeni içeriklerle desteklenecek ve cehennem ateşini harlamaya devam edecek. Seri için doğru yöne atılmış bir adım olan Diablo 4, Immortal’dan sonra hayranların tam olarak istediği yapım. Bunu, resmi Diablo 4 Discord kanalındaki oyuncuların beta sürecinden sonra verdikleri geri bildirimlere bakarak net bir biçimde görmek mümkün.
6 Haziran’da cehennemde görüşmek üzere!