Cisco Geniş Bant Araştırması, değişen tüketici beklentilerinin internetin dinamiklerini ve ekonomisini yeniden şekillendirdiğini ortaya koydu. EMEA bölgesindeki (Avrupa, Orta Doğu ve Güney Afrika) tüketiciler, hız ve güvenlik konusuna yönelik klasik taleplerini, artan çevre bilinci, güvenli bulut altyapısı ve akıllı arabalardan ev aletlerine kadar cihazlarımızı birbirine bağlayan Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi teknolojilerin yaygınlaşmasına bağlı olarak yeniden değerlendiriyor.
İşte araştırmada öne çıkan bazı çarpıcı bulgular:
Sürdürülebilirlik tüketici tercihlerinde en belirleyici etken
- Katılımcılarının yüzde 79’u geniş bandı kritik ulusal altyapı olarak değerlendiriyor. Bu da teknoloji endüstrisinin bu taleplere yanıt vermesi ve gelecek için daha sürdürülebilir, daha güvenli bir internete doğru yolculuğu hızlandırması ihtiyacını artırıyor.
- Sürdürülebilirlik artık tüketici tercihlerinde en belirleyici etken. Geniş bant bağlantısının karbon maliyeti, tüketicilerin en önemli önceliği durumunda. Cisco Geniş Bant Araştırması, EMEA’daki tüketicilerin yüzde 65’inin geniş bantlarının karbon ayak izinden endişe duyduğunu, bu konuda en fazla endişe duyanların ise 18-24 yaş arası gençler (yüzde 73) olduğunu ortaya koydu.
- Katılımcıların yüzde 77’si, sürdürülebilir geniş bant için gerekirse daha fazla ödeme yapmaya dahi hazır olduklarını (yaklaşık dörtte biri, yüzde 20’nin üzerinde bir fiyat farkı ödemeye hazır) ifade etti. Bu sonuç, Nielsen tarafından 2019’da ve Globescan tarafından 2022’de yapılan anketlerde çıkan, şirketlerin gezegen üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmalarına yönelik yaygın talebi destekliyor.
Şifre, hâlâ en yaygın güvenlik yolu
- Artan çevresel kaygılara paralel olarak, hibrit çalışmanın ortaya çıkması ve çalışanların profesyonel yaşamları ile kişisel yaşamları arasındaki çizginin giderek bulanıklaşması, beraberinde yeni riskler getiriyor. Çoğu tüketici geniş bantlarını bankacılık ve iş gibi görevler için kullanmasına rağmen, ankete katılanların ev ağlarını ve cihazlarını korumak için kullandıkları en popüler yolun hâlâ şifreler olduğu görülüyor (yüzde 53). Katılımcıların yalnızca dörtte biri yönlendiricilerinin güvenlik duvarını açmış durumda. Tüketicilerin yüzde 57’sinin siber saldırılardan endişe duyduğunu ortaya koyan önceki Cisco araştırmasına rağmen böyle bir sonucun çıkması ise ayrıca dikkat çekici.
- Önümüzdeki bir yıl içinde geniş bantlarını yükseltmeyi planlayanlar arasında hız ana öncelik (yüzde 40). Güvenlik ise artık ikinci sırada yer alıyor ve tüketicilerin yüzde 38’i tarafından geniş bant paketlerini seçerken en önemli faktör olarak gösteriliyor.
Akıllı dijital yaşama geçiş
- Çevrimiçi IoT cihazlarının sayısı milyarlardan trilyonlara çıktıkça, üretilen tüm verileri analiz etmek için bant genişliğine ve işlem gücüne olan talep de artıyor. Cisco Geniş Bant Araştırması da bu durumu destekler sonuçlar içeriyor. Tüketiciler bunun yerine ‘daha akıllı’ bir dijital yaşama geçişi benimsiyorlar.
- Çoğunluk halihazırda arabalarını (yüzde 67), aydınlatma sistemlerini (yüzde 74), cihazlarını (yüzde 71), enerjilerini (yüzde 76) ve sularını (yüzde 64) internete bağlamış durumda ya da bağlamayı planlıyor. Nitekim, ankete katılan tüketicilerin yarısından fazlası (yüzde 54) evlerini ve yaşamlarını internete bağlamanın yeni yolları konusunda olumlu düşündüklerini belirtiyor.
- Buna karşılık katılımcıların yüzde 63’ü hayat pahalılığının, dijital hizmetlere para harcama biçimlerini değiştirdiğini de beyan ediyor. Nitekim yüzde 21’i daha düşük maliyetli bir geniş bant paketine geçtiğini, yüzde 16’sı ise yayın hizmetlerini iptal ettiğini belirtiyor.
Schengen vizesi dijitalleşiyor: Vize almak kolaylaşacak mı?
İklim değişikliği ile siber tehditler gibi mücadele edilmeli
Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru da araştırma sonuçları hakkında şunları söyledi: “Bilgi ve iletişim teknolojisi sektörüne ait karbon ayak izinin, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 2,1 ila 3,9’unu oluşturduğu tahmin ediliyor. Bunun yarısından fazlası ağlardan ve veri merkezlerinden kaynaklanıyor. Cisco, Gelecek için İnternet stratejisinin ekonomisini ve sürdürülebilirliğini dönüştürme misyonuyla hareket ediyor. Bu da ürünlerin enerji verimliliği ve güvenliği göz önünde bulundurularak tasarlanması, ürün geliştirme ve iş operasyonlarında döngüsel ekonomi ilkelerinin uygulanması ve ürün yaşam döngüsü yönetiminde akıllı ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimsenmesi anlamına geliyor. Sürekli gelişen ve genişleyen siber güvenlik tehdit ortamına ek olarak, artan iklim değişikliği tehdidiyle de başa çıkmak zorundayız. Bu nedenle, geniş bant altyapısında sürdürülebilirlik ve güvenliğe öncelik verilmesi, kalıcı ve dirençli dijital dönüşümün sağlanması için çok önemli.”