İçinde olduğunuz şartlar ne olursa olsun, günü kurtarmak, hayatta kalmak içgüdüleriyle hareket etmemelisiniz. Oyunun kurallarını belirleyin, stratejinizi oluşturun ve büyük hedeflere daha kolay ulaşın.
Değişime daha hızlı yanıt veren ve ölçeklenmeye odaklanan bir şirkete dönüşebilmek, artık her e-ticaret şirketinin ulaşması gereken nokta hâline geldi. Pazar şartları, ekonomi, ürünler, müşterilerin yaklaşımları ve beklentileri sürekli değişiyor. Buna bağlı olarak fiyatlar, özellikler ve sunmanız gereken içerikler de değişiklik gösteriyor.
Ülkelerin fiziksel sınırlarının da bulanıklaştığını düşünürsek, artık fiziksel mağazalar gibi rakipleriniz aynı semtte ya da şehirde değil, e-ticaretin başlangıcında olduğu gibi aynı ülkede değil; artık rakipleriniz dünyanın dört bir yanında.
Çevreyle uyumlu olabileceğiniz, bu esnada da fark yaratabileceğiniz bir dönüşümü başlatmak için stratejinizi doğru belirlemelisiniz. Bu konuda, aşağıdaki başlıklar size yardımcı olabilir.
Hangi konuda iyi olduğunuzu bulun. Daha sonra bu konuda en iyisi olmaya çabalayın. İyi olduğunuz konuda net ve açık olun, mesajınızı da doğru iletin. İyi olmadığınız konuları ise konunun uzmanı ortaklarınıza ya da çalışanlarınıza bırakın.
En iyilerle çalışın. İyi olduğunuz konuya odaklandıktan sonra, diğer işleri en iyi kim yapar sorusunu kendinize sorun. Satın almacınız, finansçınız, programcınız, fotoğrafçınız, reklamcınız ve aklınıza kim gelirse, hepsinin işlerinde çok iyi olduğundan emin olun.
Büyüme noktasını işaretleyin. Müşterinin, dolayısıyla paranın nerede olduğunu doğru analiz etmelisiniz. Şirketinizin büyüyeceği noktayı keşfetmenizin en iyi yolu budur. Büyümeyi sadece finansal anlamda düşünmeyin, vakit alan işlerinizi devretme ya da kârsız ürün satışını durdurmak da büyümenizi tetikleyebilir.
Yukarıdaki üç başlıkta neler yaptığınız, büyüme stratejinizin temelini oluşturacak.
Müşterilerinizi bulun. Belirli bir sayıda müşteriye satış yapmaya devam ederek de hayatınızı sürdürebilirsiniz ama bu sadece biraz daha uzun hayatta kalmanızı sağlar. Yeni müşteri avını asla bırakmamalısınız. Potansiyel müşterilerinizin nerede olduğunu bilmeniz yetmez, onlara nasıl ulaşacağınızı da bilmelisiniz. Hiçbir şeyi şansa bırakmayın.
Verilere gereken önemi verin. Büyük Veri, Makine Öğrenimi, Yapay Zeka teknolojilerinin olduğu bir çağda, her şeyi bir bakışta (belki günlerce baktığınız hâlde dahi) göremeyebilirsiniz. O hâlde verilerinizi işin uzmanlarının anlamlandırmasına izin verin. Diğer yandan, elinizden geldiği kadar çok veri toplamayı ihmâl etmeyin.
Pazarlama bütçenizi doğru dağıtın. Dijital pazarlamanın en güzel yanı, yatırımın nereye gittiğini ve ne getirdiğini anında görebilmektir. Dahası, yatırımlarınızı da hızlı bir şekilde yapabilirsiniz. Burada harcadığınız miktardan çok, verimliliğe odaklanmalısınız.
Bu başlıkları düşündükten sonra, karşınızdaki tek tehlike küçük düşünmeye devam etmek. Büyük düşünün ve ufak adımlar atın. Kolay gelsin.