Üç aylık kazanç raporuna göre Procter & Gamble’ın 2021 yılının ilk çeyreğindeki gelirleri, önceki yıla göre %9 artışla 19,3 milyar dolara yükseldi. Şirketin gelirleri içerisinde e-ticaretin payı da bu çeyrekte %50’ye yakın büyürken, toplam satışların %11-%12’sini temsil etti.
100 milyon dolar yatırım yaptı
Şirketin Eşbaşkan ve Finans Direktörü Jon Moeller, pazarlama harcamalarının bu çeyrekte 100 milyon dolardan fazla arttığını, genel gider, medya, ajans ve prodüksiyon maliyetlerinin ise düştüğünü söyledi.
Pandemi esnasında temizlik, sağlık ve hijyen daha fazla önem kazandığından, ürün satışları arttıkça, maliyetleri düşürmeye ve reklama yeniden yatırım yapmaya devam eden P&G, tüm bu süreçte pazarlamaya ağırlık vermekten vazgeçmedi. Ancak bu güçlü inancın arkasında uzun süre durabilecek iyi bir finansal pozisyonda olduğunu da unutmamalı.
Moeller, özellikle tüketiciler zamanlarının çoğunu evde geçirmeye, daha fazla medya tüketmeye ve pandemiyi akıllarında tutmaya devam ettikçe, reklam harcamalarını artırmanın ilerlemeye yönelik bir adım olduğunu belirtirken, bazı analistler, şirketin büyümesini pazarlama yaklaşımına, ürün yeniliklerine ve iç yapı değişikliklerine bağlıyor.
Şirketin dijital market alışverişlerinin ve dijital pazarlamanın geleceğine hazırlamaya yardımcı olmak için yakın zamanda yapısını değiştirecek bir öngörüye sahip olduğu ve pandeminin, bu eğilimleri pek çok kişinin tahmin ettiğinden daha hızlı ivmelendirdiği düşünülüyor.
CPG’lerin ve diğer endüstrilerin karşılaştığı tüketici davranışlarındaki bu hızlı değişimlerin yanında, e-ticaretin istikrarlı büyümesini ve ‘doğrudan markaların’ (DTC) yükselişine de şahit oluyoruz. Mart ayından bu yana görülen bazı tüketici davranış değişiklikleri, pandeminin azalmasının ardından da devam edebilir ve gelecekteki ekonomik zayıflığa ve talepteki potansiyel düşüşe rağmen P&G’yi güçlü bir konumda bırakabilir.
Dijital alışveriş ve pazarlama trendleri, insanların evde çalışmayı tercih etme potansiyeli ile, pandeminin sona ermesinden sonra bile market ve hijyen ürünlerine yönelik dijital talebi pek çok kişinin beklediğinden daha yüksek tutabilir.
Bu yazı Digital Report Dergisi’nin 5. sayısında yayımlamıştır.