Ekran içi parmak izi tarayıcısı nasıl çalışır sorusu, akıllı telefonlarında parmak izi tarayıcısı ekran içi olan birçok kişinin yanıtını merak ettiği bir soru. Telefonunuzun kilidini anında açan bu etkileyici teknoloji nasıl çalışıyor? Merak ediyorsanız, süreci anlattık.
Dünden bugüne ekran içi parmak izi tarayıcısı teknolojisi
Parmak izi taraması, biyometrik tanımlama biçimine dayanan ve bu zamana kadar birçok farklı cihazda kullanılan bir teknoloji. Dizüstü bilgisayarlarda ve farklı yerlerde kullanılan parmak izi taraması, ilk olarak 2004 yılında Pantech GI100 modelinde, bir akıllı telefonda kullanılmış oldu. Uzun bir süre telefon modellerinde bu teknoloji ile karşılaşmasak da, 2013 yılında Apple’ın iPhone 5S lansmanında Touch ID olarak tanıtılan parmak izi tarayıcısı geri döndü. iPhone 5S, bu teknolojinin kullanıldığı ilk önemli mobil cihaz oldu.
Apple, o dönemden bu zamana kadar parmak izi tarayıcısını yüz tanıma (Face ID) ile değiştirdi ve geliştirdi. Buna karşın parmak izi taraması bugün, telefon modellerinin hemen hemen tamamında bir standart gibi. Birçok modelde, biyometrik tarama yapan bu cihaz, telefonun ön ya da arka yüzünde yer alıyor.
- Apple iPhone 12 ekran içi parmak izi okuyucu kullanabilir
- MasterCard, parmak izi okuyuculu kart yaptı
- Asus Zenfone 3’te parmak izi okuyucusu olacak
Ekran içi parmak izi tarayıcısının gelişi
Telefon üreticileri, parmak izi okuyucusu alanında son birkaç yılda, fiziksel parmak izi tarayıcılarını kaldırmaya başladı. Apple gibi bazı şirketler ise, parmak izi okuyucusunu tamamen kaldırdı ve yüz tanıma sistemine adım attı. Akıllı telefon üreticilerinin çoğunda ise, fiziksel ped yerine ekranın içine gömülmüş bir tarayıcı yer aldı. Bu, parmağınızı telefon ekranında belli bir bölgeye götürerek, telefon kilidini açmanızı sağlıyor.
Nasıl çalışıyor?
Fiziksel ya da ekran içi parmak izi tarayıcısının çalışma mantığı esasen birbirine çok yakın. Ekran içi parmak izi tarayıcısı nasıl çalışır sorusunun en net yanıtı, parmağınızı bir tarayıcı üzerine yerleştirdiğinizde, kamera ya da farklı bir sensörün parmağınızın anlık görüntüsünü alıp işlemesi ve ona göre karar vermesidir. Parmak izi, daha önceden kayıt ettiğiniz parmak izi ile eşleşirse, telefonun kilidi açılır. Aksi durumda hata verir.
Ekran içi tarayıcılarda karşılaşılan sorunlara gelirsek, tarama alanları genellikle küçük olur. Telefon üreticileri, yazılımlarda parmağınızı nereye koyacağınızı gösteren bir kılavuz da ekler. Ekran açıldığında kılavuz doğrultusunda parmağınızı nereye koymanız gerektiği gösterilir.
Tarama işlemi anlık olabildiği gibi, yavaş da olabilir. Bunun nedeni, farklı ekran içi parmak izi taraması tekniklerinin kullanılmasıdır.
Optik ve ultrasonik ekran içi parmak izi okuma
Ana ekran içinde parmak izi tarayıcısı konusunda iki farklı teknoloji kullanılıyor. Bunlar optik ve ultrasonik modellerdir.
Optik tarayıcılar, parmağa bir ışık verir. Bunun ardından, ekranın altında bir kamera ile aydınlatılmış parmak izinin resmi çekilir. Eşleşme sağlanırsa telefonun kilidi açılır.
Birçok kişiye göre optik tarayıcılar, güvenli bir teknoloji değil. Zira parmak izi görüntüsünü yakalamak için, optik modelde basit bir kamera kullanılır. Ancak ciddi anlamda hızlı bir işlemdir. Yazılıma göre de değişmek üzere optik tarayıcılar, en iyi fiziksel parmak izi tarayıcısının hızına sahip olabilir. OnePlus ya da Xiaomi gibi orta sınıf telefonlarda, ekran içi parmak izi tarayıcısı optiktir.
Ultrasonik tarayıcılar, genel olarak iki teknoloji arasında daha iyisi olarak kabul edilir. Bu modelde, ışık yerine üç boyutlu bir görüntü yakalamak için parmaktan seken ultrasonik ses dalgaları kullanılır. Buradaki süreç, ultrason makinelerinde kullanılan tekniği andırır.
Ultrasonik tarayıcıların güvenli olmasının nedeni, bir parmak izinin 3D görüntüsünü taklit etmenin neredeyse imkansız olmasından gelir. Ayrıca optik tarayıcılara göre ultrasonik tarayıcılar daha kararlı bir yapıya sahiptir ve elleriniz kirli ya da ıslak olsa bile çalışabilir. Ultrasonik tarayıcılar, Samsung Galaxy serisi gibi ileri teknoloji cihazlarda bulunurlar.
Ekran içi teknolojinin geleceği
Ekran içi parmak izi tarayıcısı nasıl çalışır sorusunun yanıtı işte böyleydi. Ekran içi parmak izi tarayıcılar, görünen girişleri en aza indirmek için akıllı telefon üreticilerinin bir yenilik planı. Bu planın geleceğinde ise düğmeler, kamera, sensör, hoparlör ve bağlantı noktaları gibi çerçeve alanları da yer alıyor.
Ekran içi tarayıcıların yükselişiyle birlikte şirketler, ekran gövde oranını optimize etmek adına açılır ve öne bakan kameralar eklemeye başladı. Kulaklık jaklarının kaldırılması ve telefonlar için kablosuz kulaklıklar oluşturmak için rekabet eden şirketlerin sayısı arttı.
Yakın gelecekte ekranın altında çok daha fazla özellikle karşılaşabiliriz. Ekran altı hoparlörler, ekran altı kameralar bunlardan bazıları. Aslında bu özelliklere sahip telefonlar zaten mevcut. Meizu, 2019 yılında çerçeve, görünür sensörler, şarj bağlantı noktaları ve düğmelere sahip olmayan bir cihazın tanıtımını yapmıştı. Telefonda kablosuz şarj kullanılıyordu. Daha sonra Oppo, ekran içi selfie kameralı bir telefon tanıttı.
Bu kusursuz ürün tasarımı konseptlerini, ileride farklı cihazlarda da görebiliriz. Samsung, ekran altı kamera teknolojisi gelecekteki cihazlarına entegre edeceğini şimdiden duyurdu bile.