2016 yılındaki ABD Başkanlık Seçimleri’nin manipüle edilmesine araç olan Facebook, sıradaki seçim için bir dizi önlem alıyor.
Facebook, tüm dünyanın merakla beklediği sıradaki ABD Başkanlık Seçimi için platformları çapında hazırlıklara başladı. Dünyanın en büyük sosyal ağı, 1 Eylül’de yaptığı bir açıklamada, Kremlin yönetimine yakın Rusya merkezli Internet Research Agency (IRA) tarafından yönetilen 13 hesap ve sayfadan oluşan bir ağın Facebook’tan yasaklandığını duyurdu.
IRA, 2016 Başkanlık Seçimleri’nde Clinton karşıtı ve Trump destekçisi kampanyalar yürütmek, seçimi manipüle etmekle suçlanmıştı. Facebook, Saint Petersburg merkezli ajansın kapatılan sayfalarının yalnızca 14.000 üyesi bulunduğunu ve bunlardan yalnızca 200’ünün Amerikan vatandaşı olduğunu açıkladı. Twitter ise Rus devletiyle ilişkili ve manipülasyon amaçlı olduğunu saptadığı 5 hesabı yasakladı. FBI ise konu üzerine soruşturma başlattı.
Yeni tehditlere odaklandı
Facebook, yeni seçimler için 2016’da yaşanan yanlış bilgi kampanyalarından farklı ve daha az bilinen tehditlere odaklanmış durumda zira uzmanlar sıradaki manipülasyon denemelerinin daha gelişmiş olacaklarına emin.
Facebook’un sosyal ağından yasakladığı yalan haber yayan sayfaların çoğu, genel olarak PeaceData isimli bağımsız bir haber kanalının içeriklerinin dağıtımını üstleniyordu. Söz konusu kanalın içerikleri, takipçilerine demokrat parti, insan hakları, küresel ısınma ve yolsuzluk konularında “halktan gizlenenleri” açıkladığı iddiasındaydı.
Rusya bağı belgelendi
2016 seçimlerinde yaşananlar ABD siyaset sahnesinde yoğun tartışmalara sebebiyet vermiş, sonrasında resmi kurumlar tarafından hazırlanan raporlar Rusya merkezli bilgi manipülasyonlarını belgelemişti.
Yanlış bilgi kampanyalarının Rus merkezli Internet Research Agency tarafından yürütüldüğü, ABD Ulusal İstihbarat Ofisi tarafından gerçekleştirilen soruşturma sonucunda hazırlanan raporda kamuoyuna duyurulmuştu. Ancak söz konusu kampanyaların ABD’nin mevcut başkanı D. Trump tarafından teşvik edilip edilmediği bugün bile bir muamma…
Konuyla ilgili daha güncel bir çalışma ise bu yılın ağustos ayında Senato İstihbarat Komitesi tarafından gerçekleştirildi. Komite, konuyla ilgili hazırladığı 1000’i aşkın sayfadan oluşan raporda, Rusya’nın 2016 seçimlerini manipüle etmek için başta Facebook olmak üzere sosyal ağları nasıl kullandığını detaylandırdı. Bu rapor, günümüzde herhangi bir kuruluşun geniş kitlelerin fikirlerini etkilemesinin ne kadar kolay olduğunu gözler önüne serdi.
İdeal manipülasyon kanalı
Komitenin raporunda, Facebook tarafından geçtiğimiz ay yasaklanan PeaceData isimli haber sitesinin yalan haber yazdırmak üzere birçok Amerikalıyı işe aldığını ve bu şekilde dezenformasyon kampanyasının etkisi güçlendirdiğini görmek mümkün. Facebook’un muazzam reklam altyapısı ise bu haberlerin yayılmasını hiç olmadığı kadar kolaylaştırdığından, manipülatörler özellikle bu sosyal ağ üzerinden seçmenleri etkilemeye çalışıyor.
Üstelik bunu Amerikan dili ve kültürünü çok iyi bilen kişilerle yaparak, yalan haberlerin ilk bakışta fark edilmesini zorlaştırıyor.
Modern bilgi ekosistemi küresel ve çok yönlü. Bugün bir Amerikan vatandaşını herhangi bir sayfayı takip ettirmek mümkünken, aynısını bir Rusya vatandaşına da yapmak mümkün.
Söz konusu sosyal ağ kullanıcısı bilinçsizce bir yalan haberi beğendiğinde ya da yorumladığında, söz konusu yanlış bilgi onun arkadaşlarına da ulaşmış oluyor. Birçokları söz konusu haberlere inanmayacak olsa bile, birkaçının fikrini şekillendirmek bunu başarılı bir manipülasyon haline getiriyor.
Seçim yasakları başlıyor
2016 seçimlerinde yaşananlardan sonra ABD Senatosu ve AB Komisyonu önünde soruları yanıtlayan Mark Zuckerberg, dünyanın en büyük internet şirketlerinden birine dönüştürdüğü sosyal ağının demokrasiyi zayıflatan bir enstrümana dönüşmesiyle yüzleşmek zorunda kalmıştı.
Yalan haberler ve yanlış bilgiler paralı reklamlardan ziyade, bu amaçla özel olarak üretilen ve sistematik şekilde dağıtılan içeriklerle yayılıyor.
Günümüzde yoğunlukla yetişkinler ve orta yaşlılar tarafından kullanılan sosyal ağ, sıradaki seçimler için daha önce yapmadığı bir takım önlemlere başvurmaya hazırlanıyor. Bunların başında ise 3 Kasım’daki oylama tarihinden 1 hafta önce başlayacak olan politik reklam yasakları geliyor. Bu her ne kadar manipülasyona karşı atılmış güçlü bir adım gibi görünse de, yanlış bilgilerin reklamlardan ziyade yoğunlukla içerikler üzerinden yayıldığı düşünüldüğünde seçimi dış etkenlere karşı korumak için etkili olması zor görünüyor.
Facebook’un hamlesiyle ilgili bir diğer sorun ise politik reklamları seçimden yalnızca 1 hafta önce yasaklayacak olması. Bu önlem, sorunu yara bandıyla iyileştirmeye çalışmaya benziyor. Sorunun gerçek çözümü, Facebook’un en azından yalnızca sıradaki seçime kadar tüm politik reklamları yasaklaması ve kendisini bu yılan hikayesinin içerisinden görece soyutlaması olurdu, ancak Zuckerberg’ün halka açık sorgularında da ortaya çıktığı üzere politik reklamlar Facebook’un vazgeçemeyeceği kadar büyük bir gelir kalemini oluşturuyor.
Bu yazı Digital Report Dergisi’nin 5. sayısında yayımlamıştır.