Google, yıllar boyunca büyük bir gizlilik içinde sakladığı arama algoritması belgelerinin gerçek olduğunu resmen doğruladı. Sızdırılan 2500 sayfalık bu belgeler, teknoloji devinin arama sıralamasında hangi faktörleri dikkate aldığına dair çarpıcı detaylar içeriyor. Bu belgeler, Google’ın arama sonuçlarını nasıl şekillendirdiğine dair önemli ipuçları sunarak, dijital dünyada büyük bir yankı uyandırıyor.
Veri toplama yöntemlerinden arama sıralamasını etkileyen faktörlere kadar pek çok konuda bilgi içeren bu belgeler, SEO uzmanları ve dijital pazarlamacılar için adeta bir hazine niteliğinde.
Google’ın gizemli dünyasının kapılarını aralayan bu sızıntı, arama motoru optimizasyonu (SEO) stratejilerini kökten değiştirebilir mi? Yoksa bu belgeler sadece yanıltıcı bilgiler mi içeriyor?
Google’ın sırları ortaya çıkıyor
Google sözcüsü Davis Thompson, belgelerin gerçek olduğunu kabul etse de, bu bilgilerin eksik, eski veya bağlamından kopuk olabileceği konusunda uyarıyor. Thompson, Google’ın arama sistemlerinin nasıl çalıştığına dair zaten kapsamlı bilgi paylaştığını ve sonuçların manipülasyonundan korumak için çalıştıklarını belirtiyor. Ancak sızdırılan belgeler, SEO uzmanları Rand Fishkin ve Mike King tarafından analiz edilerek kamuoyuyla paylaşıldı bile.
Sızdırılan belgeler, Google’ın daha önce arama sıralamasını etkilemediğini söylediği bazı verileri topladığını ve potansiyel olarak kullandığını gösteriyor. Tıklama oranları, Chrome kullanıcı verileri ve daha fazlası bu veriler arasında yer alıyor. Binlerce sayfalık bu belgeler, Google çalışanları için bir bilgi deposu niteliğinde olsa da, bu verilerin güncel olup olmadığı, eğitim amaçlı mı kullanıldığı veya Google Arama için ne şekilde kullanıldığı belirsizliğini koruyor. Belgeler ayrıca, farklı unsurların arama sıralamasında nasıl ağırlıklandırıldığına dair net bir bilgi sunmuyor.
Yine de bu belgelerin kamuoyuna sızması, SEO, pazarlama ve yayıncılık endüstrilerinde büyük bir etki yaratacak gibi görünüyor. Google, arama algoritmasının nasıl çalıştığı konusunda genellikle çok ketum davranıyor. Ancak bu belgeler ve ABD Adalet Bakanlığı’nın yürüttüğü antitröst davasında ortaya çıkan bilgiler, Google’ın web sitelerini sıralarken hangi sinyalleri dikkate aldığına dair daha fazla netlik sağlıyor.
Sızdırılan belgelerde neler var?
Sızdırılan belgeler, Google’ın arama algoritmasının perde arkasına ışık tutan bir dizi önemli bilgiyi içeriyor:
- Veri Toplama ve Kullanımı: Belgeler, Google’ın hangi tür verileri topladığını ve bunları nasıl kullandığını detaylandırıyor. Tıklama oranları, Chrome kullanıcı verileri gibi daha önce arama sıralamasını etkilemediği belirtilen verilerin de aslında kayıt altına alındığı görülüyor.
- Hassas Konularda Site Tercihleri: Seçimler gibi hassas konularda Google’ın hangi siteleri öne çıkardığına dair bilgiler de belgelerde yer alıyor.
- Küçük Web Sitelerine Yaklaşım: Belgeler, Google’ın küçük web sitelerini nasıl ele aldığına dair ipuçları da sunuyor.
- Algoritma Detayları: Belgeler, Google’ın arama algoritmasının bazı teknik detaylarını da içeriyor.
Yeni stratejiler geliştirme zamanı
Google’ın arama konusunda yaptığı seçimler, web’i iş için kullanan herkesi derinden etkiliyor. Bu nedenle, algoritmayı çözmeye veya alt etmeye çalışan bir endüstri ortaya çıktı. Google’ın belirsizliği ve kelime oyunları bu süreci daha da karmaşık hale getirdi. Fakat sızdırılan belgeler, web’e hükmeden bu şirketin ne düşündüğüne dair en azından bir fikir veriyor.
OpenAI ve PwC İş birliğiyle kurumsal yapay zeka kullanımını artırıyor
Sızıntının ardından SEO uzmanlarının, Google’ın açıklamaları ile gerçekte ne yaptığı arasındaki tutarsızlıkları daha yakından inceleyeceği kesin. Bu durum, yeni SEO stratejilerinin geliştirilmesine ve Google’ın arama sonuçları üzerindeki etkisinin daha iyi anlaşılmasına yol açabilir. Ancak Google’ın bu sızıntıya nasıl tepki vereceği ve gelecekte arama algoritmasında ne gibi değişiklikler yapacağı merak konusu olmaya devam ediyor.
Öne çıkan kaynak görseli: Barış Selman