Bu konu, sadece oyun severleri değil, tüm teknoloji kullanıcılarını ve geliştiricilerini ilgilendiriyor. Google’ın uygulama pazarındaki egemen konumunu sorgulayan ve rekabet ortamını canlandırmayı amaçlayan bir dava bu.
Peki, bu dava nasıl başladı, neler yaşandı ve sonuçları neler olabilir? Bu makalede, bu soruların cevaplarını arayacağız. Ayrıca, bu konunun teknoloji sektörüne ve tüketicilere nasıl etki edebileceğini de değerlendireceğiz.
Epic Games ve Google arasındaki antitröst davası, büyük teknoloji şirketlerinin uygulama mağazalarını yönetme uygulamalarına ve bunun geliştiriciler ve tüketiciler üzerindeki etkilerine dikkat çekerek teknoloji sektöründe önemli bir olay oldu.
Arka plan ve iddialar
Özellikle Z kuşağı için oldukça popüler bir oyun olan Fortnite’ın geliştiricisi Epic Games, Google’ın Play Store’unun yasadışı bir tekel olarak faaliyet gösterdiğini iddia ederek Google’a karşı bir hukuk mücadelesi başlattı. Suçlamalar, Google’ın geliştiricilerin Play Store’daki işlemler için kendi ödeme sistemini kullanmasını zorunlu kılan ve yüzde 30’a varan ücretler talep eden politikalarına odaklanıyordu. Epic, bu uygulamaların rekabeti engellediğini, inovasyonu azalttığını ve tüketiciler için yapay olarak daha yüksek fiyatlara yol açtığını savundu.
Dijital bir Golyat’ın doğuşu
Günümüzde artık internetle eşanlamlı hale gelen Google, bir zamanlar Silikon Vadisi’nin kalbinde yeni kurulmuş küçük bir girişimdi. Dijital bir dev olma yolculuğu ise çölün ortasındaki bir köyün hareketli bir merkeze dönüşmesine benziyor. Bir zamanlar sadece bir fikir olan Google’ın arama motoru artık dünyayı nasıl algıladığımızı şekillendiriyor.
Epic Games’in yükselişi
Hikâyemiz 2020 yılında, dünyanın farklı türden belirsizliklerle boğuştuğu, küresel ekonominin belirsiz bir karmaşa içinde olduğu bir zamanda başlıyor. Bu kaosun ortasında, Google’ın Golyat’ına karşı yiğit Davut olarak tanımlayabileceğimiz Epic Games, teknoloji devine karşı yasal bir haçlı seferi başlattı.
1991 yılında kurulan, pikseller ve interaktif hikâye anlatımı dünyasında doğan Epic Games, tıpkı Meksika’nın renkli muralleri gibi, yaklaşık 40 yıldır oyunların canlı ve sürükleyici dünyasına hayat veriyor.
Epic Games tarafından 1998 yılında geliştirilen Unreal Engine de bir diğer yandan geliştiriciler arasında popülerleşen bir ürün. Hem amatör hem de profesyonel geliştiriciler tarafından kullanılabilen, çok sayıda özellik ve araç içeren Unreal Engine, video oyunları, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, simülasyon ve diğer görsel uygulamalar için geliştirilen oldukça popüler bir oyun motoru. Günümüzde Unreal Engine, 113 oyun aracın öne çıktığı oyun geliştirme pazarında yüzde 16,69’luk pazar payıyla ilk sıralarda gelen araçlardan.
Eski adı Epic Megagames olan Epic Games’in tarafından yaratılan birçok oyunun yanında en popüler oyunları olan Fortnite ise sadece bir oyun değil, kültürel bir fenomen olarak görülmeli.
Epic Games’in dava açma sebebi
Epic Games, popüler video oyunu Fortnite’ın geliştiricisi ve yayıncısı. Fortnite, dünyanın en popüler oyunlarından biri ve her ay milyonlarca oyuncu tarafından oynanıyor. Oyun hem ücretsiz hem de ücretli içeriklere sahip. Oyuncular, oyun içindeki sanal para birimi olan V-Bucks ile oyun içi öğeler satın alabiliyor. V-Bucks ise gerçek para ile satın alınabiliyor.
Epic Games, 2017 yılında piyasaya sürdüğü çevrimiçi çok oyunculu hayatta kalma oyunu Fortnite’ı hem kendi web sitesinden hem de Google Play Store’dan Android kullanıcılarına sunuyordu. İşler yolunda gibi görünüyordu ancak Epic Games, Google Play Store’dan memnun değildi. Çünkü Google, Play Store’daki geliştiricilerden aldığı yüzde 30’a varan yüksek ücretlerle eleştiriliyordu. Epic Games, bu ücretleri haksız ve aşırı buluyordu. Ayrıca Google’ın uygulama pazarındaki hâkim konumunu geliştiricilerinden aşırı kâr elde etmek için kullandığı ve rakiplerini saf dışı bırakmak için girişimlerde bulunduğu iddiasında bulunuyordu.
Bu nedenle, Epic Games, 2020 yılında Google’a karşı antitröst davası açtı. Dava, Google’ın uygulama pazardaki egemen konumuna ve Google Play Store’daki geliştiricilerden aldığı yüzde 30’a varan yüksek ücretlere odaklanıyordu.
Epic Games, Google’ın uygulama dağıtımı ve ödeme işlemleri konusunda rekabetçi olmayan uygulamalarını sonlandırmasını ve geliştiricilere daha adil ve şeffaf bir ortam sağlamasını talep ediyordu.
Epic, Google’ı özellikle Google Play Store aracılığıyla uygulama pazarındaki devasa gücünü kötüye kullandığı iddiasıyla, Google’ı hakim konumunu kullanarak geliştiricilerden aşırı kâr elde etmekle ve rekabeti engellemekle suçladı. Bu üzerinde iyice çalışılmış bu suçlama, adeta satranç oynamaya benzer bir hareketti.
Titanların savaşı
Anlaşmazlık, görünüşte sıradan bir konu olan Google Play Store’un politikaları ve uygulama geliştiricilerinden talep ettiği gelir kesintisi nedeniyle başladı ama Epic Games bunu bir aşırılık olarak görerek Play Store’u baypas etti. Bu hamle yasal bir savaşın fitilini ateşledi. Bu artık sadece ücretlerle ilgili bir mücadele değildi; dijital pazarın yapısına yönelik bir meydan okumaydı.
Epic Games’in Google’a karşı açtığı antitröst davası, Google’ın uygulama pazardaki egemen konumuna ve Google Play Store’daki geliştiricilerden aldığı yüzde 30’a varan yüksek ücretlere odaklanıyordu. Epic Games, Google’ın uygulama dağıtımı ve ödeme işlemleri konusunda rekabetçi olmayan uygulamalarını sonlandırmasını ve geliştiricilere daha adil ve şeffaf bir ortam sağlamasını talep ediyordu.
Dava, 2023 Aralık ayının ortalarında sonuçlandı. Jüri, üç saatten fazla süren müzakerenin ardından, Google’ın uygulamalarını yasadışı ve rekabete aykırı ilan ederek tüm suçlamalarda Epic’in yanında yer aldı. Buna göre, Google’ın uygulama pazarındaki egemen konumu, geliştiricilerden aldığı yüksek ücretler ve rekabeti engellemeye yönelik uygulamaları yasa dışı olarak kabul edildi. Bu karar, uygulama pazarındaki rekabeti ve geliştiricilerin haklarını korumak için önemli bir dönüm noktası.
Yine de bu karar sadece Epic için bir zafer değil, aynı zamanda dünya çapındaki uygulama geliştiricileri için bir umut ışığı olarak görülmeli. Zira Google’ın uygulama mağazası uygulamalarına meydan okuyan karar, Google’ı tekel gücünü kötüye kullanarak fahiş ücretler uygulamak, rekabeti engellemek ve yenilikçiliği boğmakla suçluyor.
Google’ın rekabet ortamını engellediğine ve tekelleşmeye karşı yasaları ihlal ettiğine hükmeden jüri, Google’ı 1,2 milyar dolarlık tazminat ödemeye mahkûm etti. Ayrıca, Google’ın uygulama pazarındaki kurallarını değiştirmesini ve geliştiricilere daha fazla seçenek ve esneklik sunmasını emretti.
Kararın ardından, Google, uygulama dağıtımı ve ödeme işlemleri konusunda bazı değişikliklere gitti. Ancak bu değişiklikler, Epic Games ve diğer geliştiricilerin taleplerini tam olarak karşılamaktan uzak kaldı.
Bu karar, teknoloji sektöründe büyük bir değişime yol açabilir. Google, uygulama pazarındaki iş modelini, politikalarını ve stratejilerini gözden geçirmek zorunda kalabilir. Geliştiriciler, Google Play Store’a bağımlı olmadan kendi uygulamalarını dağıtabilir. Tüketiciler, daha fazla seçenek ve rekabetten yararlanabilir.
Epic’in CEO’su Tim Sweeney, kararı herkes için bir zafer olarak mutlulukla karşıladı ve uygulama mağazası dinamiklerinde yeni bir dönemin başladığının sinyalini verdi. Bu arada, yaralarını saran Google, Android ve Google Play’in diğer tüm büyük mobil platformlardan daha fazla seçenek ve açıklık sunduğu yönündeki duruşunu koruyarak temyize gitmeyi planladığını açıkladı.
Meselenin özü
Bu davanın özünde temel bir soru yatıyor: Google’ın Android uygulama ekosistemi üzerindeki kontrolü rekabeti engelliyor mu? Araştırma makaleleri ve sektör analizleri birbirine zıt görüşler ortaya koyuyor. Kaliforniya Üniversitesi’nden bir çalışma Google’ın uygulamalarının inovasyonu sınırlayabileceğini öne sürerken, Harvard Business Review’dan bir başka rapor Google’ın ekosisteminin çeşitli bir uygulama pazarını teşvik ettiğini savunuyor.
Davanın detayları ortaya çıktıkça, etkilerinin çok büyük olduğunu da görüyoruz. Mesele sadece Epic Games ya da Google değil, dijital pazarların geleceği. Dijital pazarlar inovasyonun geliştiği açık alanlar mı yoksa birkaç kişi/kuruluş tarafından kontrol edilen duvarlarla çevrili bahçeler mi olacaklar? Şimdi bunu tartışıyoruz.
Bu dijital dramanın doruk noktasında, pazar tekelleri ve antitröst etkileri hakkında gerçek istatistikler de ön plana çıkıyor. Mesela Google Play Store, Android cihazlarda bulunan uygulamaların yüzde 90’ından fazlasına ev sahipliği yapıyor.
Dava önemli çünkü, bu tür yasal mücadelelerin uygulama ekosistemlerinin sürdürülebilirliğini nasıl etkileyebileceğine, geliştirici özgürlüklerini nasıl etkileyebileceğine ve küresel teknolojik hakimiyetin yaklaşan gölgesi altında dijital pazarların geleceğini nasıl şekillendirebileceğine ışık tutuyor.
Dijital arenada yeni bir dönem
Epic Games’in Google’a karşı kazandığı bu zafer, dijital dünyada bir dönüm noktası olarak görümeli. Zira bu karar, geliştiriciler ve tüketiciler için yeni kapılar açıyor ve sınırsız olasılıklar yaratıyor. Görünen o ki bu karar sonrası, dijital dünyanın temel yapı taşlarını yerinden oynayabilir, değişebilir.
Örneğin geliştiriciler artık Google Play Store’un yüksek komisyon oranlarına bağımlı kalmadan, kendi uygulamalarını dağıtabilir, kendi ödeme sistemlerini kullanabilir ve kendi müşteri tabanlarını oluşturabilirler. Böylelikle gelirlerini artırabilir ve yaratıcılıklarını daha özgün bir biçimde sergileyebilirler.
Tüketiciler için, bu dava, Google’ın uygulama pazarındaki tek seçenek olmadığını ve daha fazla seçenek ve rekabet olduğunda daha iyi hizmet alabileceklerini gösteriyor. Tüketiciler, Google Play Store dışındaki uygulama kaynaklarına güvenebilir, daha fazla çeşitlilik ve kaliteye erişebilir ve daha uygun fiyatlara uygulama satın alabilirler. Ayrıca tüketiciler, Google’ın uygulama pazarındaki hâkimiyetinden kurtularak kendi tercihlerini yapabilir ve kendi özgün deneyimlerini yaşayabilirler.
Bu karar sadece Epic için bir zafer değil, aynı zamanda dünya çapındaki uygulama geliştiricileri için bir umut ışığı
Tüketiciler ise daha fazla çeşitlilik, kalite ve uygun fiyatlı seçeneklere erişebilirler. Dolaıyısıyla bu durum, dijital pazarın daha demokratik ve adil bir yapıya kavuşmasına olanak tanıyor.
Google gibi teknoloji devleri, dijtal platformları kontrol ederek, piyasa üzerindeki hakimiyetlerini sürdürmekte ve büyük kârlar elde etmekteler. Epic Games’in bu zaferi, bu güç dengesini sarsarak, daha küçük geliştiricilere ve tüketicilere daha fazla söz hakkı ve seçenek sunuyor. Bu da dijital ekonominin daha eşitlikçi bir yapıya doğru evrilebileceğine işaret ediyor.
Bu kararın gelecekteki olası etkileri
Bu destansı savaşın felsefesi üzerine düşünürken aklıma bir üzüm bağındaki karmaşık denge geldi. Nasıl ki asmalar büyümek için alana ihtiyaç duyarken en iyi üzümleri elde etmek için rehberliğe ihtiyaç duyuyorsa, dijital pazar da özgürlükle gelişir, ancak adil bir düzenleme gerektiği konusunda herkes hemfikir. Epic Games ile Google arasındaki dava sadece bir hukuk mücadelesi değil; dijital dünyanın gelecekteki ruhu için verilen bir mücadele olarak yorumlanmalı.
Bu destansı savaşın kavşağında sonuçların çok geniş ve çeşitli etkileri olacağını öngörmek mümkün. Google için bu karar, uygulama mağazası ortamını yeniden şekillendirebilecek önemli bir darbe. Epic içinse, daha açık ve rekabetçi bir dijital pazar arayışlarının bir kanıtı olarak, Davutvari boyutlarda bir zafer. Bu dava, Google’ın uygulama pazarındaki egemen konumunu sorgulayan ilk dava değil, ancak en büyük ve en etkili dava.
Geliştiriciler, artık daha fazla bağımsızlık ve esneklikle hareket edebilecekler. Çünkü geliştiriciler için, bu dava, Google’ın uygulama pazarındaki kurallarına karşı çıkabileceklerini ve alternatif yollar bulabileceklerini gösteriyor. Tüketiciler, daha fazla seçenek ve rekabetten yararlanabilecekler. Teknoloji endüstrisi, daha açık ve rekabetçi bir ortamda gelişebilecek. Bu mücadele, uygulama pazarındaki rekabeti ve geliştiricilerin haklarını korumak için önemli bir dönüm noktası oldu, evet, ancak, bu değişimlerin gerçekleşmesi için, geliştiricilerin ve tüketicilerin seslerini yükseltmeleri ve antitröst yasalarının etkin bir şekilde uygulanması için ciddi bir mücadeleden vazgeçmemek gerekiyor.
Bu savaş hukuki bir mücadeleden çok daha fazlası; güç, direniş ve sürekli gelişen dijital dünya hakkında bir anlatı esasen
Google’ın bu karara verdiği tepki ve yapacağı değişiklikler, dijital pazarın geleceğini şekillendirecek önemli faktörler olacak. Bu dava, kaçınılmaz olarak teknoloji endüstrisinde daha fazla rekabeti teşvik edecek ve dijital dünyanın daha demokratik ve adil bir hale gelmesine katkıda bulunacak gibi görünüyor. Umarız böyle de olur.
Epic Games ve Google arasındaki bu dava, dijital dünyanın geleceğini şekillendirecek önemli bir kilometre taşı olarak tarihteki yerini aldı. Bu davanın ertesindeki gelişmeler, dijital dünyanın nasıl işleyeceğini ve kimlerin bu dünyadan faydalanacağını belirleyecek. Bizse, bu mücadelenin bir sonraki perdesini beklerken, teknoloji dünyasının nasıl şekilleneceğini göreceğiz. Elbette, kararda bazı olumsuz yönler de var. Örneğin, karar, uygulama geliştiricilerinin maliyetlerini artırabilir, ayrıca uygulama pazarında daha fazla karmaşaya da neden olabilir.
Genel olarak bakıldığında, bu savaş hukuki bir mücadeleden çok daha fazlası; güç, direniş ve sürekli gelişen dijital dünya hakkında bir anlatı esasen. Teknoloji çevrelerinde anlatılacak ve yeniden anlatılacak bir hikâye, zira dijital kolezyumda en güçlülere bile meydan okunabileceğini hatırlatıyor. Bu sürükleyici dramanın bir sonraki perdesini beklerken, bir şey çok açık: teknoloji dünyası bir daha asla eskisi gibi olmayacak.
Bu yazı Digital Report Dergisinin 18. sayısında yayınlanmıştır.