İki faktörlü doğrulama, Avrupa genelinde gerçekleştirilen e-ticaret alışverişlerinde zorunlu hale geliyor. E-ihracat, sınır ötesi satış yapmanın en kolay ve verimli yolu. Sınır ötesi satış yapan veya yapmayı düşünen yerli markaların, Gözden Geçirilmiş Ödeme Hizmetleri Yönergesi’nin getirdiği (PSD2) gerekliliklere uyum sağlamaları gerekecek.
PSD2, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Ekonomik Alanı genelinde ödeme hizmetleri ve ödeme hizmeti sağlayıcılarını düzenlemek için Avrupa Komisyonu tarafından yönetilen bir AB Direktifidir. Önümüzdeki ocak ayından itibaren, Avrupalı tüketiciler internet üzerinden veya mobil uygulama aracılığıyla yapacakları satın almalarda, kart bilgilerinin yanı sıra iki faktörlü kimlik doğrulama teknolojisini kullanmak zorunda kalacak.
Avrupa Birliği, 2020 yılı sonunda tüm finansal kuruluşların PSD2 direktifi doğrultusunda daha güçlü müşteri doğrulama sistemlerine geçmesini zorunlu hale getirdi. Buna göre, tüketiciler 1 Ocak 2021’den itibaren kredi veya banka kartıyla yaptıkları çevrimiçi alışverişlerde iki faktörlü doğrulamayı kullanarak ödeme yapılan kartın sahibi olduklarını kanıtlayacak.
PSD2 genç tüketiciler tarafından iyi karşılandı
GfK araştırma şirketi tarafından Avrupa genelinde gerçekleştirilen bir anket çalışmasında, 18-29 yaş arasındaki hedef kitlenin yüzde 62’si PSD2’nin getirdiği iki faktörlü kimlik doğrulama zorunluluğunu olumlu karşıladığı görüldü. Katılımcıların yüzde 49’u yeni düzenlemeyle birlikte çevrimiçi ödemelerinin daha güvenli olacağına inanırken, yüzde 25’i yeni düzenlemeye karşı nötr görüş belirtti.
Avrupalı tüketicilerin yüzde 38’i çevrimiçi ödemelerinde iki faktörlü doğrulamayı kullanırken, araştırma bu güvenlik teknolojisinin çok daha büyük bir potansiyel gösterdiğine işaret ediyor. Avrupalı tüketicilerin yüzde 16’sı mümkün olan her e-ticaret alışverinde iki faktörlü kimlik doğrulama teknolojisini kullanırken, yüzde 64’ü ise kullanımı kolay ve avantajları anlaşılır olduğu takdirde bu teknolojiyi kullanabileceklerini belirtiyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 9’u iki faktörlü kimlik doğrulama teknolojisini kullanmayı reddediyor.
Tüketici güvenli ve basit çözümler istiyor
Tüketiciler, çevrimiçi alışverişlerinde güvenli ve kolay kullanılabilir ödeme çözümleriyle karşılaşmak istiyor. Katılımcıların yüzde 65’i için güvenlik çevrimiçi ödeme konusundaki en önemli etken iken, yüzde 64’ü internet üzerinden kartları kullanılarak yapılacak izinsiz alışverişlerde paralarını geri alabileceklerini inanıyor.
Araştırmaya katılan çevrimiçi tüketicilerin yüzde 50’si ödeme sürecinin basit olmasını istiyor. Özellikle 18-29 yaş arası tüketicilerin yüzde 57’si bu yönde görüş belirtiyor. Ödeme sürecinin hızı da önemli tercih sebeplerinden birisi konumunda, katılımcıların yüzde 38’i çevrimiçi ödemelerde buna dikkat ettiklerini belirtiyor. Bu oran bir önceki yıl gerçekleştirilen araştırmaya kıyasla yüzde 2 artmış durumda. Son olarak, katılımcıların yüzde 41’i ödeme aşamasında çok fazla bilgi talep edilmesinin kendilerini rahatsız ettiğini, yüzde 36’sı ise ödeme yapmak için üyelik almaları gerektiği durumlardan rahatsızlık duyduğunu belirtiyor.
Tüketiciler biyometrik doğrulamaya güven duyuyor
Çevrimiçi alışveriş yapan tüketicilerin büyük bir bölümü, ödemelerini daha güvenli olması için geliştirilen ve/veya uygulamaya konulan yeni teknolojileri takdir ediyor. Öyle ki, iki faktörlü kimlik doğrulamada tüketiciler kimliklerini biyometrik verilerle doğruluyor. Araştırmaya katılanların yüzde 30’u iki faktörlü kimlik doğrulama sürecinde akıllı telefonlarıyla parmak izlerini okutarak, yüzde 9’u ise yüz tanıma teknolojisiyle işlem yapıyor. Katılımcıların yüzde 43’ü hâlâ telefonlarına gönderilen PIN değerini girerek doğrulama yapıyor ancak bu pratiğin tercih edilme oranı bir önceki yıla kıyasla yüzde 6 düşüş göstermiş durumda. Uzmanlar, biyometrik verilerine doğru gösterilen yönelmenin, çevrimiçi ödemelerde akıllı telefon ve akıllı saat gibi mobil ürünlerin daha fazla kullanılmasına bağlıyor.