Influencer pazarlaması, 2025’in üçüncü çeyreğinde de markalar için ana akım iletişim alanı olmaya devam ediyor. Önümüzde bu tabloyu somutlaştıran bir veri seti var. Hyperiser Influencer Marketing raporu Q3 2025, Türkiye pazarında 100 binden fazla influencer’ı tarıyor, bunların içinden 37.735 aktif hesabı ve 2.843 markayı detaylı biçimde inceliyor. Sadece bu çeyrekte 247.582 markalı içerik ve 1,4 milyonun üzerinde linkli içerik kayda geçiyor.
Story ekonomisi ve kısa ömürlü hafıza
Raporun en net bulgusundan başlayalım.
Q3 2025 döneminde influencer’ların paylaştığı içeriklerin yaklaşık %82’si hikaye (story) formatında. Story’lerin içinde link bulunanların oranı %61 seviyesinde. Toplam linkli içerik sayısı 1,4 milyonun üzerine çıkıyor. Bu tablo, Türkiye’de influencer pazarlamasının ağırlıklı olarak “hemen sonuç” odaklı bir kanal gibi kullanıldığını gösteriyor.
Markalı içeriklerin neredeyse yarısı .com markalarına ait; bu grubu FMCG ve tekstil/ayakkabı markaları izliyor. E-ticaret oyuncuları, influencer başına ortalama 30’un üzerinde markalı içerikle yüksek frekanslı bir iletişim modeli kurarken, FMCG tarafında daha geniş ama düşük frekanslı bir ağ tercih ediliyor. 4 bini aşkın tekil influencer ile çalışan hızlı tüketim markaları, tek bir yüzü parlatmaktan çok, yaygın temas ve raf etkisine yakın bir görünürlük yaratıyor.
Bu tablo, “daha çok görünmek” ile “daha çok farklı kişide görünmek” arasındaki tercihin, sektörlerin iş hedefleriyle birebir örtüştüğünü gösteriyor.

Pazar yerleri influencer evreninde ana trafik koridoru
Q3 boyunca üretilen markalı içeriklerde Trendyol, Hepsiburada ve Trendyolmilla üçlüsü başrolde. Marka etiketli içeriklerin yaklaşık %40’ı bu üçlünün payına düşüyor. Linkli story’ler dahil edildiğinde tablo daha da netleşiyor: 1,4 milyonun üzerindeki linkli içeriğin %70’i Trendyol ve Hepsiburada’ya yönlendiriyor.
Affiliate sistemler ve link bazlı satış yönlendirmeleri, özellikle e-ticaret ve tekstil/ayakkabı gibi kategorilerde kampanya planlamasının omurgası haline gelmiş durumda. Markalar artık “influencer’la çalışalım mı” gibi bir soru sormak yerine, “hangi segment ve kategoriyle hangi pazar yerine nasıl trafik taşırız” stratejilerine yatırım yapıyor.
Format dağılımına bakıldığında story içerikleri, toplam paylaşımların %80’in üzerinde bir bölümüyle hâlâ platformların ana dili. Q3’te markalı story’lerde link oranının %60’ların üzerine çıkması, bu formatın “hikaye anlatma” rolünün ötesine geçip doğrudan satış tünelinin bir parçası olduğunu gösteriyor.
Reels ise markalar için görünürlük ve erişim penceresi olma rolünü koruyor. Sektör kırılımında .com markalarının yüksek story oranı, performans ve yönlendirme odaklı iletişimi işaret ederken; FMCG tarafında reels’in diğer sektörlere göre daha yüksek paya sahip olması, erişim ve bilinirliğin önceliklendiği bir stratejiye işaret ediyor. Aynı mecra içinde formatlara atanan roller, sektörlerin hedef KPI setiyle neredeyse birebir hizalanıyor.
Satışta macro–mega, etkileşimde micro–mid
Hyperiser evreninde influencer’lar Nano’dan Mega/Celeb’e uzanan beş ana segmentte izleniyor. Q3 verileri, segment büyüklüğü ile erişim avantajının hâlâ paralel seyrettiğini doğruluyor. Macro ve Mega segmentler, günlük story frekansında ve story başına link oranında lider; bu grup özellikle satış yönlendirmeli ve affiliate odaklı kampanyalarda kritik rol üstleniyor.
Diğer yandan, etkileşim oranındaki artışa bakıldığında tablo değişiyor. Micro ve Mid segment influencer’lar, takipçileriyle kurdukları daha yakın ilişki sayesinde, dönem boyunca etkileşim oranını en çok artıran grup olarak öne çıkıyor.
İlk 100 iş birliğinin 43’ü Mega/Celebrity segmentinde gerçekleşti.
Bir yandan da, TikTok tarafında Mid segmentlerin yüksek performansı, platformun kültürüyle uyumlu, daha samimi ve “günlük hayata yakın” içeriklerin markalar için ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor.

Kategori dinamikleri
İçerik kategorileri bazında bakıldığında, Eğlence (Entertainment) kategorisi hem erişim hem etkileşimde en güçlü alanlardan biri. Mizah, eğlence ve lifestyle eksenli içerikler, hem Instagram hem TikTok’ta izleyiciyle en organik bağı kuran yapı olarak öne çıkıyor. Sports kategorisi ise takipçi sayısına oranla daha geniş kitlelere ulaşma potansiyeliyle dikkat çekiyor; yani spor içeriği üreten hesaplar, ellerindeki kitleye göre daha yüksek bir “kamusal alan” etkisi yaratıyor.
Satışa yönlendirme tarafında Ev & Bahçe (Home & Garden) ile Çocuk & Aile (Children & Family) kategorilerinin yüksek link oranları, bu alanların doğrudan alışveriş davranışına daha yakın konumlandığını gösteriyor. Ev, dekorasyon, çocuk ve aile temalı içeriklerin, özellikle kampanya dönemlerinde sepet ortalamasına ve kampanya geri dönüşüne güçlü katkı sağlayan alanlar olarak değerlendirilmesi gerekiyor.
Kampanya performansı
En yüksek etkileşim alan ilk 100 iş birliğine bakıldığında, tabloyu FMCG ve gıda–içecek markalarının domine ettiğini görüyoruz. Kozmetik, kişisel bakım ve temizlik kategorileri Instagram ve TikTok’ta en çok etkileşim alan başlıklar arasında. TikTok tarafında dondurma, atıştırmalık ve tarif içerikleri, beğeni ve kaydetme ortalamalarında açık ara öne çıkıyor.
Burada kritik nokta, sayıları sadece “yüksek etkileşim” olarak okumamak. Rapor, kampanya başarısının değerlendirilmesinde yorum analizinin önemini özellikle vurguluyor. Özellikle mizah kategorisindeki influencer iş birlikleri, olumlu duygu tonunun ve marka lehine sentiment’in en güçlü olduğu örnekler arasında. Buna karşılık, Mega/Celebrity segmentinde yüksek etkileşim alan birçok içerikte yorumların büyük bölümünün markadan bağımsız şekilde kişiye odaklandığı görülüyor.
Başka bir deyişle, brüt etkileşim tek başına kampanya başarısını garanti etmiyor; yorumların konusu, tonu ve tekrar eden temaları, markanın orta–uzun vadeli algısını şekillendiren asıl alanı oluşturuyor.
X’te gündem politikaya kilitlendi
Raporun X verileri, influencer ekosisteminden bağımsız olarak içerik planlaması yapanlar için de önemli bir bağlam sunuyor. Q3 döneminde X’teki toplam 2,2 milyar gönderi, konu başlıklarına göre kategorize edildiğinde politika kategorisi yaklaşık 1 milyar gönderi ile bir önceki çeyreğe göre %26’lık bir artış gösteriyor ve toplam konuşmaların neredeyse yarısını oluşturuyor. Spor konuşmaları hacim olarak düşse de, futbol odağında yüksek hacimli başlıklardan biri olmaya devam ediyor.
Ekonomi konuşmalarındaki gerileme, tartışmaların makro ekonomik göstergelerden çok politik ve toplumsal temalara kaydığını gösteriyor. Teknoloji ise görece hacim kaybetmesine rağmen kalıcı ilgi alanı olma özelliğini koruyor; yapay zeka, yeni cihaz lansmanları ve yerli projeler, bu dönemin öne çıkan başlıkları arasında. Bu tablo, markaların içerik takvimlerini planlarken mecranın gündem ısısını ve konu duyarlılıklarını göz ardı etmemesi gerektiğine işaret ediyor.

Frekansı, çeşitliliği ve yorumu birlikte okumak
Hyperiser Q3 2025 çıktıları, influencer pazarlamasının Türkiye’de kendi normlarını oluşturmaya başladığını gösteriyor. .com tarafında yüksek frekans, FMCG’de geniş ağ, pazaryerlerinde yoğun trafik, eğlence ve spor kategorilerinde güçlü erişim…
Raporun çizdiği tablo, influencer ekosistemini “kampanya dönemi aktivitesi” olarak görmekten ziyade, sürekli optimize edilen bir medya kanalı olarak ele almayı gerektiriyor. Segment, kategori ve format kırılımlarında bu kadar net desenler varken, markaların hâlâ tekil kampanya raporlarıyla yetinmesi, verinin sunduğu avantajı eksik kullanmak anlamına geliyor.
Önümüzdeki dönemde öne çıkacak markalar, bu verileri yalnızca raporun sonunda okumakla kalmayıp, brieften başlayarak stratejinin içine yerleştirenler olacak.




