Pandeminin bizi getirdiği noktayı öncesinde bilemediğimiz gibi, sonrasını da öngörmek mümkün değil. Kesin olan tek şey varsa, bu dönemde kazanılan reflekslerin ve öğrenme fırsatlarının, buna izin verenleri geliştirdiği. Örneğin, yarın olduğunda yeniden kapanma dönemleri yaşasak bile, bireysel zeka kadar kurumsal zeka da bu durum karşısında ne yapacağı bilgisine sahip. Bu durum çoğunuzun içini karartıyor, farkındayım. Fakat insanlık olarak ‘karanlık’ da diyebileceğimiz ‘bilinmeyen’e karşı elimizdeki en güçlü kozlardan birisi, yaratıcılığımız. Bu sayıda, pandemi döneminde ülkemizde de uzun süre sonra büyük bir hareketlenme yaşanan oyunları ele aldık. Oyunları birer şiddet katalizörü ya da bağımlılık yapıcı olarak gören ‘karanlık’ kafalara inat, küçükten büyüğe herkesi dönüştüreceğine inanıyorum. DORinsight ile gerçekleştirdiğimiz kapsamlı araştırma da anlamda çok değerli. Türkiye’deki oyuncuların davranışlarını göz önüne sererek, sektörel bir eksikliği gidermeye çaba gösterdik.
Ayrıca Türkiye’de en çok şikayet toplayan konuların başında gelen e-ticarette tüketicinin ne kadar yalnız bırakıldığını ele aldığımız yazımızı ve Görkem Gökçe’nin olaya hukuki açıdan bakışını da kaçırmamanızı tavsiye ederim.
Tekrar görüşene dek, sevgiler.
Bu yazı Digital Report Dergisi 10. sayısında yayınlanmıştır.