Yeni modeliyle adının sonundaki Air ibaresini kaybeden MacBook hem çok eleştirildi hem de çok beğenildi. Sen ne düşünüyorsun?
Steve Jobs 2008 yılında onu ilk kez tanıttığında bile o kadar inceydi ki, bir zarfın içinde sahneye getirilmişti. Apple’ın süper taşınabilir bilgisayarı Air serisi sona erdi. Artık yeni model sadece MacBook adını taşıyor.
Apple’ın 2012’den bu yana (MacBook Retina’dan bu yana) ilk orijinal tasarımı sayılabilecek MacBook, Air 11 ile karşılaştırıldığında daha ufak ama biraz daha enine uzun, zira ekran oranı 16/9’dan 16/10’a çıkartılmış. Ekranın etrafındaki çerçeve ise oldukça küçülmüş. Renk seçenekleri artan cihaz, gümüşün yanı sıra altın ve uzay grisi renklerinde de satışa çıktı.
Klavyenin hem yana hem de touchpad’e olan çerçevesinin ufalması, PowerBook’u hatırlatıyor. Tuşların arasındaki boşluklar ve tuşların genişlikleri yeniden ayarlanmış. Böylece ‘bu bana ufak geldi, bir türlü yazmaya alışamadım’ derdi ortadan kalkıyor. Fakat bu sefer de, ölçü biraz kaçmış gibi, uzun vadeli kullanımda yorucu oluyor.
Trackpad, önceki Retina ekranlı MacBook Pro incelemesindeki Force Touch özelliğine sahip. Fiziksel bir tıklama sesi duymak yerine, oyun kollarındaki gibi titreşimle geri bildirim yapıyor.
Cihazdaki tek bağlantı noktası, sol yandaki USB-C yuvası. Bir adaptör satın alarak hem güç hem de USB çıkışına sahip olabilirsiniz. Bunun için ek para ödemek çok saçma, ancak Apple bu tip şeyleri daha önce de yaptığından, şaşırmıyorum.
Klavyenin üst kısmında hoparlörler de var. İlk kez bir MacBook’ta hoparlörleri görebiliyorum, bir işlevi olmasa da bu da enteresan. Ekranı alüminyum malzeme çerçevelerken, ön yüzdeki elma logosu da artık arka aydınlatmalı değil, ışığı yansıtan bir yüzeyden yapılmış.
MacBook Air’in en önemli özelliklerinden birisi düşük enerjili bir işlemci kullanarak uzun pil ömrü sunabilmesiydi. MacBook, Air’dekinden daha düşük güçte bir işlemci olan Intel Core M kullanıyor. 1,1 GHz ve 1,2 GHz hızında iki seçenek bulunuyor, bunlar TurboBoost ile sırasıyla 2,4 ve 2,9 GHz hızlarına yükselebiliyorlar. Fanlı bir soğutma taşımayan MacBook çok sessiz ama yüksek frekansta uzun süre çalışınca ya ısınıyor ya da frekansı düşürerek performansı etkiliyor.
Bellek için tek seçenek var; 8 GB DDR3. Tamam!
Aslında MacBook bu kadarcık. Gerisi batarya! Gerçekten!
Intel HD Graphics 5300 ile pek bir yenilik getirmeyen Apple, 12 inçlik Retina ekranında 2304×1440 piksellik bir çözünürlük sunuyor.
Depolamada ise iki seçenek var; 256 ve 512 GB’lık SSD kullanılıyor. Ancak bu PCI Express üzerinden sisteme bağlı. Yani standart bir SSD’ye göre daha fazla performans mümkün.
Sistemin gücüne bakınca, önceki nesil MacBook Air’e kıyasla yüzde 10 daha yavaş sonuçlar elde ettiğini söylemeliyim. Pil ömrü ne denirse densin, 2013 MacBook Air ile benzer seviyede seyrediyor. Yani 6 saat ortalamın üzerinde bir kullanım sunuyor.