Küresel ödeme teknolojileri devi Mastercard, Türkiye’deki iletişim stratejisini güçlendirmek adına önemli bir adım atarak, ülkenin önde gelen iletişim ajanslarından Medyaevi ile iş birliğine gittiğini duyurdu.
Ancak bu yeni ortaklık, şirketin ve en büyük rakibi Visa’nın, Türkiye’de Rekabet Kurumu tarafından açılan önemli bir soruşturmayla karşı karşıya olduğu bir döneme denk gelmesiyle özellikle dikkat çekiyor. Bu durum, yeni iletişim stratejisinin sadece bir tanıtım faaliyetinden öte, aynı zamanda bir itibar ve kriz yönetimi hamlesi olup olmadığı sorularını da beraberinde getiriyor.
İş birliğinin kapsamı
Duyuruya göre, yeni dönemde Medyaevi, geniş bir yelpazede Mastercard Türkiye’ye hizmet verecek. İş birliğinin kapsamı, modern iletişim stratejisinin tüm temel taşlarını içeriyor:
- Medya ilişkileri yönetimi: Mastercard’ın basınla olan ilişkilerinin stratejik olarak yönetilmesi.
- Kurumsal iletişim: Şirketin genel imajını ve kurumsal mesajlarını hedef kitlelere ulaştırma.
- Lider ve kriz iletişimi: Yöneticilerin kamuoyundaki temsili ve olası kriz durumlarında iletişim süreçlerinin yönetimi.
- Dijital iletişim: Sosyal medya ve diğer dijital kanallar aracılığıyla markanın online varlığının güçlendirilmesi.
Mastercard, bu kapsamlı iş birliğiyle birlikte Türkiye’deki iletişim faaliyetlerini daha bütünlüklü ve entegre bir yapıya kavuşturmayı amaçlıyor.
Soruşturmanın gölgesi
Bu yeni iletişim hamlesinin zamanlamasını daha anlamlı kılan gelişme ise, Rekabet Kurumu’nun yakın zamanda hem Mastercard hem de Visa hakkında başlattığı soruşturma. Kurum, bu iki dev şirketin, Türkiye’deki yerli ödeme kuruluşlarının (fintekler) yurt dışında daha uygun maliyetli hizmet sunmasını sağlayan **”ikili anlaşmaları”** engellediği iddiasını araştırıyor.
Rekabet Kurumu’nun ön bulgularına göre, Mastercard ve Visa, kendi belirledikleri “şema kurallarına aykırı” olduğu gerekçesiyle, yerli finteklerle çalışan bankalara yaptırım uygulamak gibi yöntemlerle **alternatif ve daha ucuz ödeme çözümlerini dışlamaya** çalışıyor olabilir. Bu, hem yerli fintek sektörünün büyümesini baltalama hem de tüketicilerin daha yüksek sınır dışı işlem ücretleri ödemesine neden olma potansiyeli taşıyan ciddi bir iddia.
İşte tam da bu noktada, Mastercard’ın “lider ve kriz iletişimi” alanında uzman bir ajansla anlaşması, bu soruşturma sürecini ve olası sonuçlarını yönetme ihtiyacından kaynaklanıyor olabilir. Şirketin, bu zorlu süreçte kamuoyu algısını ve paydaş ilişkilerini doğru yönetmek için proaktif bir adım attığı açıkça görülüyor.
Türkiye’ye olan bağlılık ve finansal kapsayıcılık vurgusu
Bu yeni iletişim ortaklığı, aynı zamanda Mastercard’ın Türkiye’deki uzun vadeli hedeflerinin de bir yansıması. Şirket, uzun yıllardır Türkiye’de finansal kapsayıcılığı artırmaya yönelik çeşitli projeler yürütüyor. Dijital ödeme çözümleri aracılığıyla bireyleri ve kurumları dijital ekonomiyle buluşturarak, finansal sisteme daha fazla katılımı teşvik etmeyi sürdürüyor. Medyaevi’nin üstleneceği yeni iletişim çalışmaları, bu kapsamda yürütülecek faaliyetleri destekleyerek, Mastercard’ın bu alandaki mesajlarının daha geniş kitlelere ulaşmasına yardımcı olacak.
İletişimle güçlendirilmiş bir savunma stratejisi
Sonuç olarak, Mastercard ve Medyaevi arasındaki bu yeni iş birliği, sadece bir marka iletişimi hamlesi olarak değil, aynı zamanda küresel bir teknoloji devinin, karşı karşıya olduğu ciddi bir yasal sürecin ortasında itibarını ve pazar konumunu korumak için attığı stratejik bir adım olarak öne çıkıyor. Bu ortaklığın, önümüzdeki dönemde hem Rekabet Kurumu soruşturmasının seyrini hem de Mastercard’ın Türkiye’deki marka algısını nasıl etkileyeceğini görmek ilginç olacak.




