Facebook ve Instagram’ın ana şirketi Meta, içerik moderasyonu konusunda çok fazla hata yaptıklarını kabul etti. Şirketin küresel işlerden sorumlu başkanı Nick Clegg, bu hataların kullanıcıların ifade özgürlüğünü engellediğini ve birçok masum içeriğin hatalı bir şekilde kaldırıldığını belirtti. Clegg, içerik kurallarını daha hassas ve dikkatli bir şekilde uygulamak için önemli değişikliklerin yolda olduğunu vurguladı.
Clegg, düzenlediği basın toplantısında, “Kuralları uygularken hata oranlarımız hâlâ çok yüksek. Bu, serbest ifadenin önünü açmak istediğimiz konuda sorun yaratıyor,” dedi. Meta’nın geçmişteki içerik kaldırma uygulamalarıyla ilgili olarak, özellikle COVID-19 ile ilgili paylaşımlar konusunda pişmanlık duyduğunu paylaştı. Pandemi sürecinde büyük miktarlarda içerik kaldırma kararlarının alındığını belirten Clegg, “Pandemi sırasında olan biteni hiç kimse bilemezdi, dolayısıyla bu, sonradan söylemek zorunda kalınan tecrübe,” dedi.
Clegg’in açıklamaları, Meta’nın yıllar içinde içerik moderasyonu için harcadığı milyarlarca dolarlık bütçeye rağmen otomatik sistemlerin aşırı sert hale geldiğini gösteriyor. Son aylarda, Meta’nın Threads uygulamasında yaşanan içerik kaldırma hataları dikkat çekti. Örneğin, yeni Başkan Donald Trump’ın hayatına kastedilen bir olayla ilgili paylaşımlar yanlışlıkla kaldırılmıştı. Meta yürütme kurulunun yaptığı bir uyarıda, moderasyon hatalarının siyasî ifadelerin aşırı şekilde kaldırılmasına yol açabileceği belirtilmişti.
Meta, içerik düzenleme kurallarında büyük değişiklikler yapmayı planladığını düşündürüyor. Clegg, bu kuralların “yaşayan, nefes alan bir belge” olduğunu ifade ederek zamanla güncellemeler yapılacağını belirtti. Şirket, siyasi içerik kontrol sistemlerini de devreye soktuğunu açıkladı; bu sistem sayesinde kullanıcılar, daha fazla siyasi içerik önerisi almak için tercihlerini ayarlayabiliyor. Clegg, bu kontrollerin şu anda ABD’de uygulanmakta olduğunu ve küresel çapta yaygınlaştırılacağını söyledi.
Clegg, Meta’nın hükümetin içerik moderasyonuna baskı yapmasına karşı durma kararlılığını koruyup korumadığı sorusunu yanıtlamaktan kaçındı. “Bu tür görüşmeler hakkında yorum yapamam,” diyen Clegg, Zuckerberg’ün teknolojik alanlarda Amerika’nın liderliğini sürdürme konusundaki istekli olduğunu ifade etti.
Clegg’in söyledikleri Meta’nın sadece içerik moderasyonunda daha iyi olmakla kalmayıp, aynı zamanda kullanıcıların platformda daha özgür bir deneyim yaşamaları için yeni çözümler arayışında olduğunu ortaya koyuyor. Meta, içerik düzenlemelerinde daha fazla şeffaflık ve adalet sağlama yükümlülüğünü üstleniyor. Hâlâ bu dengeyi sağlamakta zorlanacağına dair şüpheler olsa da kullanıcıların sesine kulak vermek ve daha adil bir platform oluşturmak adına atılacak adımlar planlanmaya devam ediyor.