2 Ağustos’ta BTK’nın Instagram’a getirdiği erişim engelinin ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun, dün Meta şirketinden yetkililerle toplantı gerçekleştireceğini sizlerle paylaşmıştık. Görüşme sonrası Uraloğlu, “Tam istediğimiz sonucu almış değiliz, takip ediyoruz, aktif olarak görüşüyoruz” açıklamasını yapmıştı.
Görüşmenin içeriğinden bazı gelişmeler var. Meta yetkililerinin savunması dikkatleri üzerine çekti. Şirket, ABD’nin Hamas’ı terör örgütü olarak kabul ettiğini ve bu nedenle paylaşımların algoritmalarla engellendiğini belirtti. İşte detaylar…
Görüşmenin içeriği
Görüşmede Meta’ya, katalog suçlar ve toplumun hassasiyetlerine aykırı içeriklerin yanı sıra Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye için yayınlanan taziye mesajları konusunda uyarılar yapıldı. Meta yetkilileri ise ABD’nin Hamas’ı terör örgütü olarak kabul ettiğini ve bu nedenle algoritmalarla paylaşımların engellendiğini savundu.
Türkiye’nin talepleri ve Meta’nın tepkisi
Türkiye’nin terör örgütü listesinde yer alan PKK, PYD ve FETÖ’ye destek mesajlarının da algoritmalarla engellenmesi gerektiği Meta’ya aktarıldı. Meta, bu talep üzerine PKK konusunda olumlu yanıt verdi. Türkiye ise platformdan kaldırılmasını istediği içerik listesini şirkete sundu, ancak terör tanımı konusunda görüş ayrılığı ortaya çıktı.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un açıklamaları
Öte yandan İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dan da açıklamalar geldi. Altun, yaptığı açıklamada:
“Karşımızda bir dijital faşizm rejimi ve bu dijital faşizm rejimini ayakta tutmaya çalışan dijital diktatörler var. Karşımızdakini çok iyi bilmeli ve tanımalıyız. Bunların en temel iktidar stratejisi ise gündelik hayatlarımızı kolonileştirmek, sömürge altına almak. Bu hedefe ulaşmak için, bu yapılan yapay, aşırı tüketim kültürünü özendirmeye çalışmakta, insanları uyuşturan dijital bağımlılık sistemini ayakta tutmak için çabalamakta, gizli sansür ve örtülü özendirme yöntemleriyle siyasal davranış değişikliklerini meydana getirmeye çalışmaktadırlar. Bütün bu süreçlerde elbette devletlerin ve özellikle Batı dışı devletlerin denetim, düzenleme ve hukuki müdahalelerinden kendilerini muaf tutmaya çalışmaktadırlar. Kendilerini hukukun üstünde konumlandırıp hesap vermek istememektedirler“.
“Bizim bu sosyal medya platformlarından beklentimiz çok açıktır. ‘Hukukumuza, egemen haklarımıza, vatandaşlarımızın ifade özgürlüğüne saygı duyun. Terörizme, örgütlü suçlara, yasal olmayan faaliyetlere zemin hazırlamayın. Türk yargısıyla, emniyetiyle, kurumlarıyla işbirliği yapın.’ Devletimiz bu mücadeleyi kamu çıkarı için, vatandaşının hak ve özgürlükleri için vermektedir. Bu mücadeleyi verirken popülizm namına somut verilerle bağdaşmayan yorumlar yaparak, açıkça yalan söyleyerek, bizleri hedef alanları da maşeri vicdanın insafına bırakıyorum. Peki ne yapmalıyız? Doğru bilgi, hakikat, temiz iletişim için mücadele etmeliyiz, savaşmalıyız“.
“Yerli ve millî medya kuruluşlarımız nasıl bu süreçte ortaya çıkmışsa, nasıl markalar üretilmişse benzerinin de dijital alanda, dijital medya alanında üretilmesi gerekiyor. Konvansiyonel medya şirketlerinin sahiplerine seslenmek istiyorum, ‘Gelin, yeni medyaya, dijital medyaya çok daha fazla yatırım yapın.’ Sadece içerik üretiminden bahsetmiyorum. Yerli-millî sosyal medya platformlarının inşasından bahsediyorum. Karşımızdaki sosyal medya platformları özel şirket hüviyetinde olan kurumlardır. Bunlar bu alana yatırım yaptıktan sonra kendilerine geniş bir alan buldular ve bugün itibarıyla küresel alanda ne yazık ki adaletsizliği ve hakikat krizini derinleştirdiler. Buna karşı bizim yerli ve millî sosyal medya platformlarını üretmemiz gerekiyor. Bu noktada özel sektörümüze gerçekten çok ciddi bir rol düşüyor. Dizi sektörümüzün dünyadaki başarısı ortada. Türk şirketlerinin dünyadaki başarısı ortada. Yeter ki biz buna inanalım. Kendimize güvenelim. Biz de kurum olarak elimizden gelen bütün kolaylaştırıcılığı bu süreçte sağlamaya hazırız” ifadelerini kullandı.
Toplantı sonucunda tam bir anlaşmaya varılamasa da, görüşmelerin devam edeceği ve tarafların aktif olarak iletişimde kalacağı açıklandı. Bu süreçte, sosyal medya platformlarının, ülkelerin hassasiyetlerine daha fazla dikkat etmeleri gerektiği bir kez daha vurgulandı.
Öne çıkan görsel kaynağı: Barış Selman / Bing Image Creator