Merhaba, çok güzel deri ceketler satıyorum, almak ister misin?
90’ların başında çocuk, genç olmuş çoğu oyuncunun hayatını mahvetmiştir LucasArts. Benim favorim, bugün dahi bitiremediğim Sam and Max’ti, ki hâlâ hastasıyım ikilinin. Başından kalkmaz, anamı babamı delirtirdim.
Ron Gilbert (Deathspank) ve Tim Schafer (Broken Age), Steve Purcell (Sam and Max) gibi dehaların elinden çıkmış bu yapım, Jar Jar konuşan bir karakterle ve “oyuncaklardan nasıl olsa para geliyor ya” diyerek babalık ettiği serisini mahveden bir tombul amca tarafından berbat edilmişti.
Yapımcı Ron Gilbert, blog’unda komik ve garip anılarını paylaştı. Bunlardan bazıları:
“Avrupa’da çıkacak sürüm, orada çoğaltılacaktı. Bu yüzden Altın Kopya’yı (Gold Master) Avrupa’ya yetiştirmemiz gerekiyordu ama vaktimiz çok dardı. Londra’ya uçan, tanımadığımız rastgele birine kutuda oyunları verdik ve sizi inince arkadaşımız bekliyor olacak, ona teslim ederseniz seviniriz dedik. Günümüzde böyle bir şey yaptığını düşünsene?
Bugün, tamamen rastgele birisine, içinde ne olduğu belli olmayan bir kutu teslim edip, okyanus ötesi gönderemiyorsak teröristler kazanmıştır” (şaka yapıyor).
“Oyunumun insanlar üzerindeki etkisini bilmiyorum. Neden bu kadar seviyorlar anlamıyorum”
“İmkanı olsa Monkey Island 3a ile seriyi bitirirdim. Her zaman bir üçleme hayal etmiştim, oyunun lisansı şu an Disney’de ve hakları bana satmakla ilgilenmiyorlar. Kimsenin karışmadığı şekilde 3a’yı yapmak isterdim” (Üçüncü ve dördüncü oyunlar Gilbert’siz LucasArts’tan, beşinci oyun ise TellTale Games’ten çıkmıştı).
“NAS (Ağa Bağlanabilen Depolama) olmadığından, kaynak kodları disketlere kopyalamak zorundaydık. Kaybolsa, bitmiştik”
“Babasıyla sürekli kavga eden fakat sadece birlikte Monkey Island oynarken iyi geçinen bir çocukla tanıştım, insanlar MI temalı düğünler yaptılar, iki kişi çocuklarının adını Guybrush (oyundaki karakter) koymak için izin istedi, insanlar sırf oyunumu oynayabilmek için İngilizce öğrendiklerini söyledi”