Kargo drone birçok şirketin vizyonu olsa da, kapsamlı bir uygulamaya dönüşmeyi başaramadı. Amazon söz verdi. Google denedi. UPS bir lisans aldı ancak, perakende sektörünün yalnızca yüzde 1’i bu fikirle ilgileniyor.
Küresel koronavirüs salgınından etkilenenlerin sayısı 1 milyarın üzerinde. 1 milyardan fazla insan, virüsün daha fazla yayılmasına engel olma düşüncesiyle temel ihtiyaçları için alışverişe çıkmaya dahi çekiniyor.
Peki, ‘sosyal mesafe’ kavramının her zamankinden çok kullanıldığı bugünlerde, siparişlerimizi getirmesi gereken teslimat drone’ları nerede?
Birçok şirket tarafından kargo drone ürünleri tanıtıldı. Amazon, 2013’te Prime Air drone modellerini tanıttı. Google, 2019’a kadar teslimat drone’u Wing’i denedi. Airbus da, taşımacılık konusunda drone konusunun üzerinde eğilen şirketler içindeydi.
Peki ihtiyaç anında drone’lar nerede?
Büyük ihtimalle laboravutar ortamında, onları ‘nasıl daha işlevsel bir hale getiririz’ düşüncesi ile belli testlerden geçiyorlar.
Gartner’s Supply Chain Industries şirketinden bir analist olan Thomas O’Connor, konuyla ilgili “En büyük zorluk yüktür çünkü verimlilik orada değildir” diyor. Küresel çapta faaliyet gösteren perakende şirketlerinin, taşımacılıkta insansız hava araçlarının kullanımı ile ilgili planlarını araştırdı ve sadece yüzde 1’inin kısa vadeli bir yol haritası üzerinde çalıştığını aktardı.
Neden böyle olduğunu anlaması zor değil. Google’ın projesi olan Wing, Avustralya’nın Canberra kentinde, 2019’daki bir denemede sadece 1,5 kilogram bir yük taşıdı. Bu, küçük bir süt ve bir ekmeği dahi kapsayamayacak yük kapasitesi, haklı olarak perakendecileri ve nakliye şirketlerini heyecanlandırmadı. Şehir sakinlerinin gürültü şikayetlerinin ardından, testler erken sona erdirildi.
Her ne kadar birçok kişinin aklına gelmeyecek bir durum da olsa, gürültü sorunu insansız hava araçlarının teslimat için kullanımı önünde en büyük engellerden. Ocak ayında yayınlanan bir makalede, kargo drone için bu tespit sunulmuş.
Avustralya RMIT Üniversitesi, Swinburne Üniversitesi ve Boeing, kargo drone operatörleri önündeki engelleri, makalede açıklıyor.
- Görüş hattı için telsiz haberleşmeleri, hücresel ağlar tarafından karşılanamaz
- Drone’lar çeşitli sosyal korkulara yol açabilir ve güvenlik riski oluşturabilir
- Güvenlik riski oluşturabilen kentsel ortamlar, zorlu uçuş koşulları yaratabilir
- Kamera taşıyan drone’lar, gizlilikle ilgili soru işaretleri yaratabilir
- Drone’lar, menzili sınırlı olan ve sık sık pil değişiminin gerektiği, direnç gücü zayıf yapılardır
- Drone ile ilgili düzenlemeler birçok ülkede henüz yeni ortaya çıkmaktadır
- Makale, her ne kadar kargo drone konusunda eleştirileri dürüst bir şekilde getirse de, teslimat drone’larının, drone dostu bir dünya inşa ettikten sonra son derece mümkün olduğunu belirtiyor.
Analist O’Connor, drone’ları daha iyi bir noktaya getirme çalışmalarının sürdüğünü söylüyor. Verdiği demeçte, ABD’de bir drone havayolu işletmesi için lisans alan UPS örneğini veren O’Connor, drone teknolojisini geliştirmeye çalışan şirketlerin sayısında artış olduğunu belirtiyor.
UPS, ilaçları hastanelere ve kırsal alanlara göndermek istiyor ve bunun kullanışlı olacağını düşünüyor. Ancak şu anda ihtiyacımız olan şey, sosyal izolasyon sürecinde, haftalık yiyeceğimizin kapımıza gelmesi.
Gartner’s analisti, bunun ne zaman mümkün olacağıyla ilgili bir şey söyleyemese de, Çinli perakende devi JDcom tarafından evlere ilaç teslimatını amaçlayan son testlere dikkat çekti. Ayrıca perakendecilerin geri bildirimlerine dayanarak, sektörde drone operasyonlarında yıllık yüzde 70’lik bir bileşik büyüme oranını öngördüğünü aktardı.
Tahminlere göre, ortaya çıkan kargo drone filosu, 2028 yılında 1,9 milyona ulaşabilir. Bu durum da, teslimat drone’larının kovid-28’e karşı mücadelede etkili olacağı yorumlarına neden oluyor…