NASA’nın New Horizons (Yeni Ufuklar) adlı uzay gemisi, dokuz yıl uzayın derinliklerinde yol aldıktan sonra, Plüton’un yakınından geçecek.
İnsansız, nükleer yakıtla çalışan bu gemi, Türkiye saatiyle 14:50’de Plüton’a en yakın konumda olacak. Bu, şayet başarılı olursa insanlığın en başarılı uzay görevlerinden biri olacak.
Daha önce buna benzer bir olay 1962’de gerçekleşmiş, ABD’nin Mariner 2 gemisinin Venüs’ün yakınından geçmişti.
ABD’li astronom Clude Tombaugh tarafından 1930 yılında keşfedilen Plüton, 2006 yılında cüce gezegene indirgendiğinden bu yana, karar hakkındaki tartışmalar sürüyordu. NASA, bu görev için 720 milyon dolar harcadı.
Plüton’u enteresan yapan şey ise Güneş Sistemi’ndeki diğer gezegenlerden farklı olması. Dünya gibi karasal bir gezen olmadığı gibi, Jüpiter gibi bir gaz kütlesi de değil. Aksine, ağırlıklı olarak buzdan oluşuyor. Plüton, donmuş asteroidler, yıldızlar ve gezegenciklerden oluşan Kuiper Kuşağı’nın da en büyük üyesi olma özelliğini taşıyor.
Bu kuşaktaki gezegenler hakkında insanlık pek bilgi sahibi değil, dolayısıyla Plüton hakkında ne kadar çok şey öğrenirsek, o kadar iyi. Muhtemelen buradan elde edilen bilgilerle Dünya ve Güneş Sistemi hakkında da yeni ipuçlarına ulaşabiliriz.
Altı ay önce uyku durumundan çıkan New Horizons gemisi, bu yolculuğa çıktı. NASA için bu yolculuğu planlamak bile muazzem efor gerektiren bir işti. Zira, yolculuk boyunca karşılaşılabilecek tehlikelerin hesaplanması, bu durumlara karşı senaryolar geliştirilmesi gerekti. Ayrıca konumunun da doğru noktada sabitlenmesi gerekiyordu, yani Plüton’un yüzeyinden 12 bin 500 km uzağa…
New Horizons yaklaştıkça Plüton’la ilgili giderek netleşen fotoğraflar da karşımıza çıkıyor. En yakın olduğu konumda, New Horizons gün ışığında gezegenin kuzey yarıküresinden saatte 14 km hızla geçecek. Plüton bu sırada Dünya’ya 4,77 milyar kilometre uzaklıkta olacak ve radyo sinyallerinin bize ulaşması 4 saat 25 dakika sürecek.
Plüton’a yakın geçişten sonra New Horizons’ın görevi bitmiyor. Haftalarca uzayın derinliklerinde gözlem yapmayı sürdürecek. Dünya’ya veri göndermesi saniyede iki kilobit hızında olduğu için, önümüzdeki 16 ay boyunca veri aktarmayı sürdürecek.