Öncelikle “metaverse ajansı” nedir, kısaca anlatır mısınız?
Çağlar Gözüaçık: Son bir yıldır Metaverse alanında çalışacak bir ajans açma düşüncemiz vardı. Ekim ayında Facebook’un tüm dünyaya bu alanda büyük yatırımlar yapacağını duyurmasıyla biz de planladığımız yatırımı hayata geçirdik ve Tazefikir Metaverse’ü kurduk. Şu an ekibimizde 3D artistler, yazılım mühendisleri, Metaverse proje yöneticileri, NFT tasarımcıları, blok zinciri stratejistleri, Metaverse mimarları, kreatifler ve marka yöneticileri bulunuyor. Çok yakın bir zamanda Londra’da ofisimizi açacağız, bununla birlikte Almanya’da iş birliklerimiz devam ediyor. Bir diğer yandan ise Amsterdam’da ki yazılım partnerlerimiz ile ses getirecek projeler üzerinde çalışıyoruz.
Tazefikir Metaverse için kurduğunuz ekipten bahsedebilir misiniz?
Murat Koçuk: Tazefikir Metaverse şu an için 16 kişiden oluşan uzman bir ekiple yola çıktı. Yaklaşık 100 kişiye ulaşan Tazefikir Group’un en genç üyesi. Yakın zamanda yeni ihtiyaçlar ve projeler dahilinde büyümeye devam edeceğiz. Ekibimiz, Metaverse kavramını ve dijitalleşen dünyanın dinamiklerini yakından takip eden, öncü olarak adlandırdığımız kişilerden oluşuyor.
Yazılım mühendislerimiz uzun yıllardır web ve mobil teknolojiler alanında çalışmalar yürütmüş, pek çok önemli ve ödüllü projelerde görev almış kişiler. Blok zinciri ve teknolojisi konusunda da bilgi sahibiler ki bu bizim için çok değerli. Aynı şekilde 3D artistlerimiz Decentraland, Sandbox, Roblox vb. projelerde sanal dünyalar yaratmış, deneyimli isimler. Ekibimizin diğer üyeleri de uzun yıllardır sektörde olan, geleceğe dair değerli fikirleri bulunan ve bu devrimsel dönüşüm sürecinde fikirleriyle bizleri ileriye taşıyacak olan kişiler.
Yakın zamanda ekibimize oyun tasarımcıları ve blok zinciri yazılım mühendisleri de dahil etmeyi hedefliyoruz.
Özellikle oyun tasarımcılarının Metaverse evreninde önemli katkıları olacağını düşünüyoruz. Tazefikir Metaverse ekibi olarak temel amacımız Metaverse platformlarında projeler gerçekleştirmekten ibaret değil, bu dijital evrenin gelişmesine katkıda bulunarak devrimsel gelişimin de öncülerinden olmak.
Tazefikir Metaverse olarak teknolojik altyapı ve Ar-Ge tarafında neler yapıyorsunuz?
Murat Koçuk: Altyapı olarak öncelikle ekibimizde herkesin benzer düzeyde bilgi sahibi olmasına çabalıyoruz. Blok zinciri kavramı ve teknolojisini anlamaları, NFT teknolojisinin ortaya çıkışını ve gerçek amacını görmelerini, Metaverse evreni fikrinin neden ortaya çıktığını ve neleri değiştireceğine dair fikir sahibi olmalarını istiyoruz. Bu konuda onları bilgi ve teknoloji olarak besliyoruz, beslemeye de devam edeceğiz. Burada Almanya ve Amsterdam’da ki partnerlerimizle yaptığımız AR-GE yatırımları, karşılıklı sinerji oluşturmamızı ve evrenler arası gelişmeleri farklı vizyonlarla besleyebilme imkanı sunuyor.
Bununla beraber, NFT konusunda yatırımlar yapıyoruz, hem Tazefikir Group olarak bizzat hayata geçirdiğimiz projelerimiz oldu, olmaya da devam edecek hem de markalarımız için farklı ve unutulmaz projeler üretiyor olacağız.
Bu yeni ajans yapılanması ile neler vadediyorsunuz ve anahtar teslim proje isteyenlere neler sunuyorsunuz?
Özlem Dural: Tazefikir Group; ajans kültürü gereği yeniliklere daima çok hızlı şekilde adapte olabilen bir yapıya sahip.
Bu sayede hem markalarımıza hem de sektördeki diğer ajanslara yıllardır öncülük ediyoruz. Metaverse alanında ise her gün genişleyen hizmet yelpazemiz şöyle:
- Metaverse stratejileri ve Danışmanlığı
- Decentraland, Sandbox, OVR, Earth 2 Danışmanlığı
- Markalara Özel Alan Alma
- Markaya Özel NFT Tasarımı ve Hesap Yönetimi
- AR/VR/XR Projeleri
- Mağaza ve Deneyim Alanı Tasarımları ve Modellemeler
- MetaVerse Mimarlığı
- Sergi Dizaynı
- Etkinlik, Toplantı ve Konferans Organizasyonları (Oculus ile ve Oculus olmadan)
- Metaverse Projelerinin İletişimi, Film prodüksiyonları
- Kurum içi Metaverse Eğitimi
- Yöneticilere Özel Hesap Açma ve Danışmanlık
Nasıl geribildirimler aldınız? Metaverse özelinde çalıştığınız müşterileriniz var mı?
Simla Pala: Metaverse, birçok farklı sektörden markanın sıcak gündemi olarak ajandalarında yer alıyor. Bu sebeple oldukça ilgililer, süreçleri tam anlamıyla anlamak ve en doğru stratejilerle proje yaratma konusunda çok hevesliler. Biz de bu anlamda onlara öncülük ediyoruz ve deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Türkiye’de ilk kez Decentraland’de kurulan bir ajans olan Tazefikir Metaverse, deneyimini markalarımızla paylaştığımızda, yani Decentraland’de ajansımızı gezdiklerinde ve yapılabilecekleri birebir deneyimlediklerinde, aslında hem güvenleri artıyor hem de konuyla ilgili cesaret kazanıyorlar. Çünkü temelde yeniliklere karşı temkinli olma güdüleri var. Ne ile karşı karşıya olduklarını gösterdiğinizde, çok etkileniyorlar ve bir parçası olmak istiyorlar. Yani, biz onlara bitmiş bir proje gösterdiğimiz için hepsi çok büyük bir ilgi ile burada yer almak istiyor. Üstelik ‘media first’ olmanın yarattığı çok büyük bir heyecan var. Şu anda proje üzerinde çalıştığımız markalarımız; sağlık, hızlı tüketim, kozmetik, otomotiv, kişisel bakım, giyim, bankacılık ve teknoloji sektörlerinden.
Metaverse, Türkiye’de markaların gündeminde şu an nasıl bir yer tutuyor?
Ceren Karaaslan: Türkiye’de markalar hızla Metaverse’de yer almak istiyorlar. Özellikle Z ve Y jenerasyonuna yaşatacakları deneyimler için bu yeni evreni büyük bir fırsat olarak görüyorlar. Metaverse ile birlikte farklı iletişim modelleri de hayatımıza girmeye başladı. Bu yüzden ekosisteme uyumlanmak ve varlık göstermek Türkiye’deki markaların şu an için önceliği konumunda diyebiliriz.
Globaldeki gelişmelere baktığımızda, Gucci, Adidas, Under Armour, Nike, Samsung, Nvidia gibi markalar hızlı bir şekilde Metaverse’de varlık göstermeye başladılar. Türkiye’deki markalar da bu gelişmeleri yakından takip ediyor ve aksiyon almak üzere Tazefikir Metaverse ile iletişime geçiyor.
Tüm bunların yanı sıra Metaverse’de markaları da bekleyen büyük fırsatlar var. Deneyim alanları inşa ederek, NFT koleksiyonu yaratabilirler, sanal influencerlar ile kampanyalar yaratarak çeşitli etkinlikler düzenleyebilirler.
Bu fırsatları değerlendirmek için doğru strateji ve ajansla ilerlediklerinde kategori bazlı büyük farklar yaratacaklar.
Metaverse sizce özellikle sağlık sektöründe neleri değiştirecek?
Çağrı Pişkinoğlu: Sağlık sektörüne katkı sağlayan yeni teknolojiler günümüzde ve gelecekte çok önemli yer kaplıyor. Yapay zeka sayesinde; hastalık teşhisi, tedavisi, tıbbi tarama ve ilaç geliştirme robotları gibi teknolojiler kullanılmaya başlandı. Metaverse’ün gelecekte bu alana yapacağı katkılar da kuşkusuz tartışılmaz.
AR (artırılmış gerçeklik) ve VR (sanal gerçeklik) teknolojileri; doktor eğitimleri, hasta teşhis ve tedavilerinde kolaylık sağlayabilecek önemli teknolojiler. İlerleyen günlerde bu teknolojilerle desteklenecek Metaverse özellikle teşhis koyma, doktor ve hastane personelinin eğitilme süreçlerinde kişilere avantajlar sağlayacak. Biz Tazefikir Metaverse olarak, şimdiden, hekim toplantıları, konferans ve çeşitli meslek eğitimlerini Metaverse üzerinden hayata geçirmeye başladık.
Grand View Research tarafından hazırlanan bir raporda, küresel artırılmış gerçeklik pazarı büyüklüğünün 2020 yılında 17,67 milyar dolar olduğu söyleniyor. Bu rakamın 2028 yılına dek yıllık %43,8 büyüme göstereceği öngörülüyor. İlerleyen dönemlerde sağlık sektöründe Metaverse’ün insanlığa sağlayacağı bazı imkanları şu şekilde sıralayabiliriz.
Sağlık çalışanları bulaş riski taşıyan hastalıkların tanı ve tedavileri Metaverse üzerinden risksiz şekilde gerçekleştirebilecek. Tedavisi zor olan, hızlı hareket edilmesi gereken ve hayati tehlikesi olan hastalıkların teşhis ve tedavi süreçleri bu sayede daha ucuz, kolay ve erişilebilir hale gelecek. Metaverse, sağlık çalışanlarının kendilerini geliştirmeleri ve mesleki edinimleri konularında önemli katkılar sunacak.
Metaverse sayesinde kadavra ve vaka pratiği eksiklikleri giderilip ayrıntılı bir anatomi çalışması yapılabilecek.
Gerçekçi ameliyat simülasyonları ile öğrenciler hiçbir risk olmadan ameliyat yapmayı öğrenirken, hekimler özellikle risk taşıyan gerçek ameliyatlar öncesinde pratik yapma imkanı bulabilecekler.
Veteriner hekimler de Metaverse’te eğitim alıp sanal dünyada aldıkları eğitimlerin pratiklerini yapabilecekler. Gelişen teknolojiler ile organ üretimi sırasında yapılması gereken 3D modelleme ve düzenlemeler Metaverse üzerinden hızlı, zahmetsiz ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilecek.
Etkinlik, toplantı ve konferans sektöründe yaygınlaşması için ne kadar zaman gerekli?
Erkan Ketenci: Metaverse’de konserler, etkinlikler ve organizasyonlar dünya çapında düzenleniyor, bizde Tazefikir Metaverse olarak bu alanda çalışmalarımızı markalarımız için gerçekleştiriyoruz.
Zaman içerisinde gelişen altyapı özellikle 5G’nin hayatımızda yaygınlaşması, giyilebilir teknolojilerin artışı ve tüketicilerin bu teknolojilere hazır oluşu ile çok daha geniş çapta etkinlikler hayata geçecek.
Çok uzun değil maksimum 2 yıl içerisinde çok daha etkin ve bol katılımcılı organizasyonlar gerçekleştirebileceğiz.
Metaverse sizce neden trendin ötesinde, markalara yeni bir gelecek vadediyor ?
Volkan Uzunoğlu: Marka iletişiminin ve pazarlama stratejilerinin ana maddelerinden biri haline gelen “trend teknolojiler” kavramı tam da bu noktada bize hem yeni diyarlar vadediyor hem de gelip geçici olan yeni nesil teknolojik hevesleri hatırlatıyor. Özellikle 21. Yüzyılın ilk 20 yıllık döneminde pek çok kavram ve platformun hızla popüler olduğunu ve kısa süre sonra da aynı hızda yok olup gittiğini gözlemledik. Hem bireylerin hem de markaların Metaverse’e tıpkı 1990’larda internete baktıkları gibi baktıklarını olduklarını söyleyebiliriz. O dönemde internet kavramı henüz çok yeniydi ve pek çok kişinin kafasında soru işaretleri vardı. Ancak internet bugün Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’nin güncel versiyonunda en temel ihtiyacımız olarak konumlanmış durumda. Pek çok marka Metaverse hızlı bir giriş yapmış olsa da bu kavram henüz emekleme aşamasında, yani şu anda konuştuklarımızın çok daha fazlasını göreceğiz. Özetle, Metaverse şu anda teknoloji dünyasında ve markaların gözünde “Geleceğin İnterneti” olarak görülüyor. Burada önemli olan iki şey var; öncü olmak ve her daim yenilikçi kalmak. Tazefikir Metaverse bu iki özellik sayesinde sektöre bu konuda öncülük ediyor.
Metaverse sizce marka ve pazarlama dünyasına nasıl bir katkı yapacak?
Çağlar Gözüaçık, Murat Koçuk: Metaverse bize “nokta atışı kişiselleştirilmiş pazarlama iletişimini” vadediyor. Her ne kadar KVKK konusu tüm dünyada büyük hassasiyetle ele alınmaya başlanmış olsa da Metaverse bize son kullanıcıya en doğru reklamı gösterme şansını sağlayacak.
Kullanıcılar kişisel verilerinin güvenliğini sağlayabilecekler ancak algoritmalar ve yapay zeka onların tercihlerine göre bizim iletişim çalışmalarımızı kişiselleştiriyor olacak. Bunun Pazarlama 5.0’ın sonu ve Pazarlama 6.0’nın başlangıcı olduğunu söylemek mümkün. Özetle, Metaverse pazarlama iletişimine yeni fırsatlar sunacak ve belki de yeniden tasarlayacak. Yakın gelecekte tamamen Metaverse’e özel iletişim kanalları kurulacağını, hatta sadece bu kanallarda iletişim yapan markaların olacağını söyleyebiliriz.
Bu da gerçek yaşamın adım adım sanal evrene aktarılması demek olacak.
Bu yolculukta hedefleriniz neler?
Özlem Dural: Aslında Metaverse’ün doğası gereği bu evrende yaratılan her şey dünyaya açılıyor. Şimdilik Metaverse’te yapacaklarımızın bir çerçevesi olsa da, markalarımız için bunu en anlamlı ve stratejik deneyim alanlarıyla yaratmayı hedefliyoruz. Tazefikir Group’un dokunduğu her alanda öncelikli hedefi toplumsal fayda ve yaratıcı etki bırakmak. Konu Metaverse de olsa, neden bu dünyaya etki bırakmasın ki dedik ve şöyle bir proje tasarladık; Türkiye’de ilk defa profesyonellere yönelik hazırlanan Metaverse Sertifika programı; Tazefikir Metaverse tarafından Bahçeşehir Üniversitesi’nde açılacak. Sloganımız ise ‘Metaverse for Universe’, çünkü katılım sağlayacak her bir profesyonelin eğitim bedeli olarak ağaç dikmesini sağlayacağız. Bu sayede hep birlikte ‘BAU – Tazefikir Metaverse Ormanı’nı kuracağız. Ormanımızın, evrenler arası geçişte çok anlamlı bir simge olacağına inanıyoruz. Tam olarak bu sebeple, hizmet verdiğimiz ve vereceğimiz tüm markalarımız için en doğru stratejilerle en etkili hikayeleri yaratacağız.
Bu yazı Digital Report Dergisi 12. sayısında yayınlanmıştır.