Sanal gerçekli teknolojisini video oyunlarında kullanmak yeni bir fikir değil: Yıllar önce, Nintendo bunu Virtual Boy adında zamanının çok ilerisinde bir cihazla denemiş ve başarısız olmuştu. Aradan geçen zamanda, bu teknoloji oyun geliştiricilerinin vizyonlarına uyabilecek şekilde gelişti, yeni özellikler edindi ve piyasaya Oculus Rift, HTC Vive, PlayStation VR gibi pek çok cihaz çıktı. Günümüzde sanal gerçeklik (VR) teknolojisi pek çok farklı oyunda kullanılıyor ve hatta 7Slots gibi sitelerde bulunan oyunlarda dahi kullanılması planlanıyor. Peki, bu tam olarak nasıl olacak? Sanal gerçeklik teknolojisi oyun sektöründe ne şekilde kullanılacak ve oyun deneyimini nasıl etkileyecek? Aşağıda, bu soruların cevabına göz atacağız.
Geleneksel oyunlar daha sürükleyici olacak
VR oyunlarını dendiğinde, genellikle sanal dünyalar içerisine kurulmuş yeni deneyimler akla geliyor. Diğer bir deyişle, VR oyunların geleneksel oyunlardan çok farklı olacağı düşünülüyor. Pek çok oyun gerçekten de sıfırdan yaratılacak, ancak bu durum geliştiricilerin VR’yi geleneksel türdeki oyunlara uygulamak istemedikleri anlamına gelmiyor. Bir oyunun dünyası bizi zaten etkilemeyi başarmışsa, VR kullanarak onu çok daha çarpıcı hale getirmek mümkün.
Bu, basitçe bu teknolojinin yepyeni ve çok farklı oyunlar sunmaktan daha fazlası için kullanılacağı anlamına geliyor. Çoğumuz farkında olmasak bile, şu anda dahi pek çok oyun zaten VR desteği içeriyor. The Witcher 3 ve Dragon Age: Inquisition gibi oyunları oynamak için Oculus Rift’i kullanabilirsiniz. World of Warcraft, Bioshock ve Dead Space üçlemesi gibi nispeten eski oyunlar bile bu cihazla uyumlu.
VR uyumluluğu elbette oynanışı değiştirmiyor, sadece basit yeni mekanikler ekliyor. Örneğin, etrafınıza bakmak için başınızı hareket ettirmeniz gerekiyor, ancak bunun dışında sıfırdan öğrenmeniz gereken bir oynanış mekaniği bulunmuyor. VR teknolojisi, birdenbire yepyeni bir oyun türü ve oynanış yaratmak yerine, zaten piyasaya sürülmüş oyunları daha sürükleyici hale getirmek için kullanılacak: Bu teknolojinin geleceğinde, ilk olarak gerçekleşecek adım bu.
Atmosferik oynanışa daha fazla odaklanma
Pek çok oyun stüdyosu, belirli bir oyun türü, o oynanış tarzına uygun olmadığı düşünülen bir platformda yayınlamayı tercih ediyor. Örneğin, Ensemble Studios Xbox için gerçek zamanlı bir strateji oyunu yaratacağı açıklandığında, birçok kişi fare ve klavye yerine gamepad kullanma fikrini gülünç bulmuştu. Oysa stüdyo, bunun yapılabileceğini gayet başarılı bir şekilde kanıtladı.
Bu, sanal gerçeklik teknolojisi için de geçerli olacak. Geliştiriciler, şu anda bile sanal gerçeklikle hangi tür oyunların en iyi şekilde çalışacağını ve hangilerinin çalışmayacağını araştırmaya devam ediyor. FPS oyunları teknik olarak VR teknolojisine en uygun tür olarak görülse de, seçenekler sonsuz. RTS gibi PC’ye has bir türü konsollara uyarlayabilen stüdyolardan çok daha fazlasını bekleyebilirsiniz. Şu anda, atmosferik oynanış deneyimini en iyi sağlayabilen oyunlar basit mekaniklerden ve keşiflerden oluşan simülasyonlar gibi görünüyor.
Bu, yakın zamanda Star Citizen ve No Man’s Land gibi oyunların sayısında bir artış görmeyi bekleyebileceğiniz anlamına geliyor. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi, bu teknolojiyle yapılabilecekler, geliştiricilerin hayal güçleri ve becerileri ile sınırlı: Sanal gerçekliğe hiç uygun olmadığını düşündüğünüz oyun türlerini bile bu platformda görebiliriz.
Yeni oynanış stilleri ortaya çıkacak
Sanal gerçekliğin oyun tasarımı üzerinde büyük bir etkiye sahip olmasının temel nedeni, benzersiz bir şey sunması: yalnızca bir VR gözlüğüyle keyfini çıkarabileceğiniz etkileşimli bir deneyim. Bu, VR oyunlarının genel tasarımı ve sundukları oynanış stilleri bakımından da farklı olacakları anlamına geliyor. Örneğin, pek çok popüler VR oyunu, oyuncunun ilerlemek için belirli bir sonuca ulaşmasını gerektirmez ve daha çok deneyime dayalıdır. Aynı nedenle, geliştiriciler, bir oyunun ne olduğunu yeniden tanımlamak için yeni fırsatlara sahip olacak ve oyunlarına daha fazla hikâye, duygu ve anlam katabilecektir. Kalıpların dışında düşünebilen ve VR’nin güçlü yönlerinden yararlanabilen geliştiriciler, yeni oynanış stilleriyle oyunculara yepyeni bir deneyim sunma fırsatı elde edebilecek.
Hemen deneyebileceğiniz VR oyunları
Sanal gerçeklik yakın gelecekte oyun sektöründe köklü değişiklikler gerçekleştirecek, ancak bu deneyimi elde etmek için o kadar beklemenize gerek yok: Aşağıdaki oyunlar, VR teknolojisinin vaat ettikleri hakkında bir fikir edinmenizi sağlayacaktır.
- Half-Life: Alyx: 2020’de piyasaya sürülen Half-Life Alyx, pek çok hayranı olan Half-Life evreninde geçen ve oldukça beğenilen bir VR oyunu. Sanal gerçeklik teknolojisinin en yenilikçi kullanımlarını içerdiğini söyleyebiliriz. VR’nin yalnızca küçük bağımsız oyunlar için değil, AAA kalitesindeki oyunlar için de önemli olduğunu gösteriyor.
- Superhot VR: Bu oyunun VR olmayan bir versiyonu da var ancak sanal gerçeklik versiyonu çok daha etkileyici, zira VR başlıklarının çeşitli yeteneklerini kullanan bir dizi yeni özellikle içeriyor. Zamanın yalnızca oyuncu hareket ettiğinde aktığı benzersiz bir savaş sistemi var.
- Beat Sabre: Beat Sabre, oyun sektörünün viral sansasyonları arasında yer alıyor. Hatta oyunu oynamamış olsanız bile sosyal medya hesaplarınızda görmüş olma ihtimaliniz var. Oyuncuların sanal “ışın kılıçları” tutmalarına ve bunları ritimle senkronize olarak blokları “kesmek” için kullanmalarına olanak tanıyor. VR tabanlı müzik oyunlarını tek başına popüler hale getirdiğini söyleyebiliriz.
- Resident Evil 7: Biohazard: Resident Evil serisinin ilk birinci şahıs hayatta kalma korku oyunu, RE Engine aracılığıyla oluşturulan atmosfer ve görseller sayesinde oyuncular arasında zaten büyük bir hit oldu. VR’ın oyuna entegre edilmesi, serinin hayranlarını cezbeden korku ve gerilim hissini daha da artırıyor.
Geliştiriciler sanal gerçeklik teknolojisini giderek daha çok benimsiyor ve oyuncular da bu platformun sunduğu yeni oynanış mekaniklerine giderek daha çok ilgi gösteriyor. VR teknolojisinin önümüzdeki 10 yıl içerisinde oyun sektöründe kayda değer değişiklikler gerçekleştireceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Öne çıkan görsel kaynağı: Minh Pham / Unsplash