Teknolojideki hızlı ilerlemeler, siyasi arenada Deepfake olaylarını da zirveye taşıyor. Hafta sonu, sosyal medyayı sarsan bir olayla karşı karşıya kaldık: ABD Başkanı Joe Biden’a ait olduğu iddia edilen sahte bir ses kaydı, dezenformasyon uzmanlarını alarma geçirdi.
New Hampshire‘daki seçim atmosferi, gelişen teknolojinin gölgelerinde karanlık bir dönemeç alıyor. Yapay zeka tarafından oluşturulan sahte bir robocall, Başkan Joe Biden’ın sesini taklit ederek seçmenlere yönelik manipülatif bir girişimde bulundu.
Güncellenen ve özelleştirilmiş yeni tip Deepfake ile yapılan ses kaydı, medya platformlarında hızla yayıldı. Gerçeğiyle neredeyse birebir örtüşen bir ses benzerliği yakalayan özellik, dinleyicileri kolayca yanıltabiliyor. Dezenformasyon uzmanları, yapay zeka tabanlı algoritmaların kullanıldığı bu karmaşık sahtecilik teknolojisinin siyaset sahnesinde nasıl bir tehlike arz ettiği konusunda uyarıda bulunuyor.
Deepfake ile Joe Biden’ın sesinden sahte kayıt panik yarattı
New Hampshire Başsavcılığı’nın Pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre, yapay zeka tarafından üretilen bu robocall, gelecek Salı günü gerçekleşecek olan önseçimde seçmenleri sandığa gitmekten caydırmak amacıyla kullanıldı. Olay, seçim sürecine müdahale etmeye yönelik yasadışı bir girişimi temsil ediyor. Şu ana kadar bu robocall’ın kaynağı saptanamadığını da belirtiyorlar.
Avukat John Formella, Pazar günü birçok seçmene gönderilen kaydın, oylamayı bozmak ve bastırmak amacıyla yapılmış yasa dışı bir girişim gibi göründüğünü belirtti. Formella, seçmenlere “bu mesajın içeriğini tamamen göz ardı etmeleri gerektiğini” söyledi.
AP (Associated Press) tarafından incelenen çağrının kaydında, Biden’ın sesine çok benzer bir ses üretildiğini fark edebiliyoruz. Biden’ın sıkça kullandığı ifade olan “What a bunch of malarkey (Ne kadarda saçma sapan bir ifade)” başarılı bir şekilde taklit edebildiğini görüyoruz. Ardından dinleyiciye, “Bu Salı oy kullanmak, Cumhuriyetçilere Donald Trump’ı tekrar seçme çabalarında yardımcı olur. Oyunuzu Kasım ayındaki seçimlere saklayın” deniliyor.
NBCNews‘e ait ses kaydı klibini X (Twitter) platformunda Todos os Lados adlı kullanıcı paylaştı:
https://twitter.com/TodosOsLados/status/1749511467970228732
Çağrının kaç kişiye ulaştığı belirsiz olsa da, Biden’nın sözcüsü, en az bir düzine kişinin bu çağrıyı aldığını söyledi. Başsavcılık, bu çağrıyı alan herkesi eyalet Adalet Bakanlığı’nın seçim hukuku birimine e-posta göndermeye teşvik etti.
Deepfake nedir?
Deepfake yapay zeka ile tanınmış kişilerin seslerinin ve görüntülerinin kopyalandığı bir teknoloji olarak biliniyor, robocall terimi ise telesekreter yardımıyla belirli bir mesajı kişiye bağlı olmadan yapılan aramalara deniyor. Bu iki teknolojinin birleşimi ile siyasi arenalarda çok tehlikeli sonuçlar doğuracak bağzı aktivist hareketler yapılmaya başlandı. Sahte ses kaydının gerçekleştirdiği yanıltıcı etki, toplumsal güveni zedeliyor ve demokratik süreçleri baltalayabiliyor. Deepfake teknolojisi, dünya liderleri gibi tanınmış figürler üzerinde kullanıldığında, ciddi sonuçlar doğurarak toplumsal düzeyde kargaşaya neden olabiliyor. Bu sahte içerik, sadece siyasetçilere yönelik güvensizlik yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda halk arasında da kafa karışıklığı ve yanılgılar oluşturarak siyasi arenada derin etkilere sebep oluyor.
Deepfake savunmasında teknolojik ilerlemeler
Deepfake’lerin tespiti ve engellenmesi konusunda, uzmanlar yeni nesil yazılım araçları ve yapay zeka destekli algoritmalar geliştirmeye odaklanıyor. Ancak bu teknolojik mücadelede başarılı olabilmek için mevcut teknolojik yeterlilik, yasal düzenlemeler ve sosyal farkındalık seviyesinin artırılması gerekiyor.
Bireylerin ve toplumların korunması için, medya okuryazarlığı eğitimi daha yaygın hale getirilmeli ve teknolojik altyapı güçlendirilmeli. Bu, internet kullanıcılarının bilinçli ve dikkatli olmalarını sağlayarak, bu tür sahte içeriklere karşı daha dirençli hale gelmelerine yardımcı olacak.
Deepfake teknolojisinin siyasi dezenformasyon üzerindeki potansiyel tehlikesi, gün geçtikçe daha fazla görünür hale geliyor. Sahte ses kaydı olayı, sadece bir başlangıç olabilir ve bu alanda alınacak önlemler, demokratik süreçlerin sağlığını korumak adına kritik bir öneme sahiptir. Bu hızla ilerleyen generatif AI teknolojisinin kullanıldığı bir seçimde oy kullanmaya yönelik bu tür bir karalama girişimi, uzmanların 2024’ü dünya genelinde olağanüstü seçim dezinformasyonu (yanlış veya doğruluğu bulunmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgi) yılı olarak görmelerine örnek teşkil ediyor.
Öne çıkan kaynak görseli: Markus Spiske / Unsplash