En çok su kullanılan sektörlerden başında tekstil geliyor. Ellen MacArthur Vakfı’na göre, tekstil sektörü yılda yaklaşık 93 milyar metreküp su kullanıyor. Bu 37 milyon olimpik yüzme havuzuna eşdeğer. Sadece basit bir pamuklu tişört üretmek için bile 2 bin 720 litre su harcanıyor. Kulağa basit gibi gelse moda ve tekstil endüstrilerinin gereksiz su kullanımı dünyanın yakın gelecekteki en önemli sorunlarından biri olacak su krizi açısından üzerinden dikkatle durulması gereken bir konu.
Küresel atık suyun tahmini yüzde 20’si moda sektöründen geliyor
Üretim sürecinde harcanan su tekstil endüstrinin su konusunda sebep olduğu tek sorun değil. Üretim faaliyetleri nedeniyle su yollarının kirlenmesi de fazlasıyla endişe verici. Tekstil, petrol sektörünün ardından, dünyanın en büyük ikinci su kirleticisi. Panjab Üniversitesi Moda Teknolojileri Enstitüsü tarafından 2012 yılında hazırlanan bir rapora göre küresel atık suyun tahmini yüzde 20’si moda endüstrisindeki boyama ve terbiye işlemlerinden kaynaklanıyor.
Sanal su konusunda farkındalık artmalı
Bu noktada sık kullanılan bir terim olan “sanal su”dan da bahsetmek gerek. 1990’lı yıllarda Profesör Tony Allan tarafından bilime kazandırılan sanal su, tarımsal veya endüstriyel bir ürünü üretmek için gereken toplam su miktarı anlamına geliyor. Diğer bir deyişle ürünün içeriğinde görülmediği halde üretimi esnasında kullanılmış suyun tamamı. Su krizinin kapıda olduğu günümüzde sanal su kullanımı konusundaki farkındalık başta tekstil olmak üzere tüm sektörlerde artmalı.
Peki moda ve tekstil endüstrilerinin su ayak izini azaltmanın alternatif yolları neler olabilir? Teknoloji susuz tekstile geçiş konusunda sektörün elini ne kadar güçlendirebilir?
Organik pamuktan üretilen ürünleri seçin
Geleneksel pamuğun yetiştirilmesi için çok miktarda su gerekiyor. Ayrıca gübreleme ve pestisit kullanımı toprağın ve topraktaki yararlı bakterilerin zarar görmesine yol açıyor. Beraberinde ekolojik sistemin parçası olan biyo çeşitliliğe zarar veriyor. 2017 Textile Exchange çalışmasına göre organik pamuk, geleneksel pamuğa göre yüzde 91 daha az ‘mavi’ su (yeraltı suyu ve tatlı su gölleri ve nehirler gibi yüzey suyu kütlelerinden) kullanıyor. Bu özelliği organik pamuğu su kullanımı açısından çok daha verimli bir seçim haline getiriyor. Bununla birlikte organik pamuk ile üretilmiş temel parçalardan oluşan tekstil ürünleri teninize zarar veren kimyasallar içermiyor.
Az su tüketen yöntemler kullanan kot markalarını tercih edin
Kot pantolonlar nasıl yapıldıklarına bağlı olarak çok miktarda su tüketebiliyor. Bir kot pantolonun üretimi için 10 bin 850 litreye kadar kullanılıyor Greenpeace’e göre ise standart bir kot pantolonun üretiminde 7 bin litre su kullanılıyor. Ortalama bir insanın günde üç litre su içtiğini düşündüğümüze, sadece bir kot üretimi için kullanılan su bir kişinin 2 bin 333 gün boyunca içebileceği su miktarına denk geliyor. Ürünlerin kullanım sürelerinin 20 yıl öncesine göre yarı yarıya azaldığını düşünürsek kot üretimindeki su kullanımı korkutucu boyutlara erişiyor. Sürdürülebilir moda konusundaki vizyonu ile öne çıkan Avustralyalı Outland markası çok daha az su tüketerek üretim yapan yöntem ve teknolojileri ile öne çıkıyor. Outland’in kurucusu ve CEO’su James Bartle’a göre, “Suyun en yoğun olduğu alanlardan biri bir kotun yıkama ve ağartma işlemleridir. Şirket, bu işlemler için gereken su miktarını yüzde 65’e kadar azaltmak için lazer teknolojileri de dahil olmak üzere yenilikçi teknolojiyi kullanıyor.
Polyester ürün almadan önce bir daha düşünün
Yıkandığında milyonlarca plastik mikro lif döktüğü için çoğumuz su kirliliği söz konusu olduğunda polyesterin büyük bir sorun olduğunun farkında bile değiliz. Polyester kumaşlarda bulunan mikrofiberler, kıyafetlerimizi çamaşır makinelerinde yıkadığımızda atık sulara karışıyor, atık su artıma tesislerini çözülmeden geçerek denizlere ulaşıyor ve suların kirlenmesine, balıkların yok olmasına neden oluyor. Polyester üretim süreci düzgün yönetilmezse kobalt, sodyum bromür ve antimon oksit gibi zararlı kimyasalların su yollarına girmesiyle su kirliliğine önemli ölçüde katkıda bulunabiliyor. Bu nedenlerle tekstilde polyester kullanımını yönetmek ve dönüştürmek kimyasalların suya erişimini engellemek açısından son derece kritik. Diğer yandan tüketici olarak polyester ürünler almadan önce bir daha düşünmek de fayda var.
Deri ürünler satın alırken bilinçli olun
Deri üretim süreçlerinde de çok fazla su kullanılıyor. Bir çift sığır derisi ayakkabısının üretimi için 8 bin litreye kadar tükettiği biliniyor. Ayrıca üretimde kullanılan kimyasallar da su kirliliği söz konusu olduğunda bir endişe kaynağı. Deri üretimindeki kimyasal kullanımını azaltma adına deri tekstil ürünleri satın alırken menşeine bakmak ve belli standartları göz ederek üretim yapan yerleri tercih etmek önemli.
Giysilerinizi daha az yıkayın
Su tasarrufu yapmanın bir yolu da giysilerinizi daha az yıkamak. Yıkama çok fazla su tüketir ve çevre üzerindeki etkisi büyüktür. Bu nedenle gerçekten kirli olmayan bir şeyi yıkamadan önce iki kez düşünmeliyiz. Kıyafetlerimizi yıkamadan önce biriktirip toplu halde yıkamak da bir seçenek.
Türkiye pazarından yenilikçi susuz tekstil teknolojileri
Tekstilde daha az su tüketimi odaklı geliştirilen teknolojiler sektörün geleceği açısından çok önemli bir rol oynayacak. Türkiye’nin önde gelen tekstil teknolojileri tedarik firması BTC Bilgi Teknolojileri bu noktada çevreye saygılı, sürdürülebilir tekstil üretim sürecine dönük, Endüstri 4.0 uyumlu, susuz teknoloji olarak tanımladığı yenilikçi çözümlerle dikkat çekiyor. Şirketin, bu çözümleri ile boya ve baskı öncesi kumaş ön hazırlığında kullanılan su miktarında %90’a tasarruf sağlanıyor. Bir başka teknoloji de Grinp firması tarafından geliştirilen ve üretilen Plazma teknolojisi. Bu yenilikçi teknoloji pamuklu, polyester, polyamid, yün, ipek, denim kumaş terbiyesinde susuz ön işlemler konusunda çok işe yarıyor. Yine Grinp firması tarafından üretilen Pair Plazma teknolojisi ile baca filtrelemeye gerek kalmıyor, VOC ve kötü kokular oluşmuyor.
Bu yazı Digital Report Dergisi 11. sayısında yayınlanmıştır.