Dijital müzik ve film kopyalarının yasadışı şekilde indirilmesinin bir maharet sayıldığı, CD ve DVD’ler dolusu arşivlerin birbiri ile yarıştığı günlerden, insanların tek bir dijital varlığa milyonlarca dolar ödeyebildiği bir noktaya geçişimiz için 20 yıldan daha kısa bir süre yeterli oldu. Blokzinciri teknolojisi sayesinde yaratılabilen tekil dijital varlıklar ve bunların güvenli şekilde sahiplenilebilmesi yeni bir ekonomiye can verdi: Token Ekonomisi. Bu ekonomi içinde Taraftar Tokenleri önemli bir role sahip.
Teknik anlamıyla fiziksel veya dijital bir varlığın Token olabilmesi için iki temel özelliğe ihtiyacı var; bir hak belirtmesi ve transfer edilebilir olması. Örneğin atari salonlarındaki veya ankesörlü telefonlar için kullandığımız jetonlar tam olarak bu kelimeyi karşılıyor. Zaten Token kelimesinin Türkçe sözlük karşılığı tam olarak Jeton. Diğer yandan gelişen dijital teknolojiler ile Token artık temel bu iki özelliği çok farklı iş modelleri ile destekler hale gelmiş durumda.
Her ne kadar başlık ve giriş paragraflarında Token ifadesini kullanmış olsam da Token kelimesinin modern kullanım alanlarını da göz önüne alarak, Türkçe karşılığını “belirteç” olarak kullanmayı tercih ediyorum. Belirteç TDK sözlüğüne göre ilk anlamı ile zarf, kimya terimlerinde ise ayıraç manasına geliyor. Özellikle belirteçler bir şeyi farklı kılan, içinde mesaj ve değer taşıyabilen yapısıyla yeni iş modellerinin önünü açıyor.
Taraftar belirteçleri
Fan Token veya taraftar belirteçleri temel olarak herhangi bir blokzinciri ağı üstünde belirli ekonomik modeller çerçevesinde üretilen belirteçler. Teknik olarak bunları üretmek hiç zor değil, bugün çok düşük bir maliyetle dileyen herkes kendi belirtecini üretebilir. Ancak taraftar belirteçlerini farklı kılan şey temsil ettikleri resmi spor kulübünün bu belirteçler üzerine kurduğu fayda ve iş modelleri oluyor.
Spor kulüpleri ürettikleri belirteçleri alan taraftar veya yatırımcıların spor kulübünün alacağı kararlarda oy hakkı sahibi olmasını, çeşitli indirimlerden faydalanmasını, sahalarındaki özel koltuklara erişmesini hatta sporcular ile özel bir etkinliğe katılmasını sahi sağlayabiliyorlar. Bu tekliflerin ve avantajların teorik olarak bir sınırı yok, spor kulübünün sahip olduğu ekosistem içinde taraftarları ile sayısız etkileşim alanı tasarlanabilir.
Çok ve açık ve net bir şekilde popüler bir spor kulübü kısa süre içinde satışını gerçekleştirdiği belirteçler sayesinde çok büyük gelirler elde edebiliyor. Ağustos ayında başlayan satışları sonrası Fenerbahçe 268,5 milyon TL gelir elde ettiğini açıkladı.
Spor kulüplerine yönelik blokzinciri tabanlı iş modelleri için ilk çözümleri sunan Chiliz oldu. Chiliz’in kendisine ait özel bir blockchain ağı mevcut ayrıca Socios adı verilen ve son kullanıcıya yönelik platform üstünden takımların kendi belirteçlerini üretmesi ve iş modelleri geliştirmesi için bir hizmet sunuyor. Bugün Galatasaray, Trabzonspor, İstanbul Başakşehir gibi Türk takımlarının da içinde olduğu bu platform FC Barcelona, Paris Saint-Germain, Atlético de Madrid gibi dünya devlerine de ev sahipliği yapıyor.
Ancak spor kulüpleri kendi taraftar belirteçlerini çıkartmak için mutlaka bu platformu kullanacaklar diye bir şart yok. Blokzinciri ekosisteminin açık yapısı farklı ağlar üstünde de bu taraz projeleri gerçekleştirmeyi mümkün kılıyor. Örneğin Fenerbahçe tümüyle kendi çözüm ekibi ve değer taşıyabilen yapısıyla yeni iş modellerinin önünü açıyor.
Özellikle akıllı sözleşmelerin yükselişe geçtiği 2016 yılından itibaren pek çok farklı blokzinciri projesi, binlerce farklı belirteç üreterek satışa sunmuştu. 2018 yılına dek süren ICO dalgası dönemi ve sonrasında NFT’lerin (Tekil Belirteçler) ortaya çıkması her geçen gün farklı iş modellerini bizlere sunuyor.
Milyonlarca taraftarı olan spor takımlarının bu gelişmelere yabancı kalması düşünülemezdi. Nihayetinde spor kulüpleri de belirteç dünyasına adım atarak taraftarları ile yeni bir bağ kurmanın ve yenilikçi bir gelir kalemi oluşturmanın yolunu buldu.
Taraftar belirteçlerinin spor kulüpleri açısından faydası
Çok ve açık ve net bir şekilde popüler bir spor kulübü kısa süre içinde satışını gerçekleştirdiği belirteçler sayesinde çok büyük gelirler elde edebiliyor. Ağustos ayında başlayan satışları sonrası Fenerbahçe 268,5 milyon TL gelir elde ettiğini açıkladı. Üretilen belirteçlerin belirli bir yüzdesinin spor kulübünün kontrolünde olması ile, serbest piyasa koşullarında belirteç değerinin yükselmesi, ilerleyen dönemde kulüp çok daha fazlasını elde edebilir.
Spor kulüpleri ürettikleri belirteçleri alan taraftar veya yatırımcıların spor kulübünün alacağı kararlarda oy hakkı sahibi olmasını, çeşitli indirimlerden faydalanmasını, sahalarındaki özel koltuklara erişmesini hatta sporcular ile özel bir etkinliğe katılmasını sahi sağlayabiliyorlar.
Elbette bu gelir dışında kulüplerin taraftar ilişkilerini geliştirmesi, ekosistemini büyütmesi, halka ilişkiler anlamında görünürlük sağlaması gibi pek çok yan unsurlar da bulunuyor. Ayrıca kulüplerin yeni transfer ettikleri futbolculara ödemelerinin bir kısmını bu belirteçler ile yapması da giderek daha fazla göreceğimiz bir durum olacak. Örneğin PSG’ye transfer olan Messi’nin 35 milyon Euro tutarındaki transfer ücretinin bir kısmının takımın belirteçleri ile ödendiği açıklandı. Ancak bunlar sadece başlangıç. Takımlar ilerleyen günlerde atılan golleri, en iyi kurtarışları NFT’lere dönüştürerek açık artırmalar ile satabilirler.
Spor dünyasının sadece futboldan ibaret olmadığını da belirtmek lazım. Örneğin NBA Top Shot çoktan NFT işine girdi. Mısır patlağı gibi yüzlerce benzer yapının gelmesini bekleyebiliriz.
Taraftar belirteçlerinin taraftarlar ve yatırımcılar açısından faydası
Fanatik bir taraftar için kulübüne destek olmaktan daha önemli ne olabilir ki? Diğer yandan yaptığı yatırımın kulübü içinde kendisine sağladığı ayrıcalık, çeşitli oylamalarda fikrine verilen değer, sahada özel koltuk gibi pek çok alternatifleri de bulunuyor. Ancak işin ekonomik modeli de oldukça cazip. Örneğin PSG’nin Messi transferine dair ödemenin bir kısmının taraftar belirteci ile yapılacağını açıklaması sonrası takımın belirteç değerlemesi yüzde 130 yükseldi.
Yatırımcılar için bu dünyanın kapıları henüz yeni aralanıyor. Yeni iş modelleri ve bunlara bağlı ekonomik dinamikler öylesine heyecan verici ki kimsenin geç kalmak gibi bir lüksü yok. Tüm bunlar olup biterken devletlerin blokzinciri altyapısı üstüne kurulan kripto varlık ekosistemine karşı önleyici ve engelleyici adımlar atmasını mı bekleriz? Hiç sanmıyorum, bu dünyanın fırsatlarını gören devletlerin yasal entegrasyon süreçlerini de hızlıca kanunlara dönüştüreceğinden hiç şüphem yok.
Bekleyip görmek yerine, bir parçası olup yön vermek en doğrusu olacaktır.
Bu yazı Digital Report Dergisi 10. sayısında yayınlanmıştır.