Elon Musk, Donald Trump’ın başkanlık seçimlerindeki zaferini destekleyerek dikkatleri üzerine çekti. ABD’nin dünyaya öncülük ettiği sektörlerde büyük ölçekli faaliyetleriyle tanınan milyarder iş adamı, Trump’ın başkanlık kampanyasına 100 milyon dolarlık bağış yaparak onun en büyük destekçilerinden biri oldu. Trump, kuracağını duyurduğu Hükümet Verimliliği Departmanı’nın başına Musk’ı geçireceğini duyurmuştu. Bu iş birliği, ABD bürokrasisinde köklü değişikliklere yer açmanın yanı sıra, Musk’ın SpaceX ve Tesla gibi şirketlerine önemli fırsatlar sunabilir.
Elon Musk, Donald Trump’ın seçim zaferiyle birlikte ABD hükümeti üzerinde doğrudan etkisi olacak bir pozisyona doğru ilerliyor. Tesla, SpaceX ve xAI’nin CEO’su olan Musk, Trump’a destek vererek ve başkanlık kampanyasına 100 milyon dolarlık bağış yaparak onun en büyük destekçileri arasında yer aldı. Trump, Musk’ı yeni kurmayı planladığı Hükümet Verimliliği Departmanı’nın (Department of Government Efficiency – DOGE) başkanı olarak atamayı vadetti. Bu pozisyon, Musk’ın ABD bürokrasisini yeniden şekillendirme konusundaki isteklerini gerçekleştirmek için somut adımlar atmasına olanak tanıyacak.
Şaka gibi ama gerçek: DOGE ve hedefleri
Musk, en sevdiği kripto para birimine atıfla DOGE takma adını verdiği henüz kurulmamış bu yeni departmanla ABD hükümetinin verimliliğini artırmayı hedefliyor. Bu takma adın kripto pazarında bir iz düşümü oldu ve DOGE’un piyasa değerinin yüzde 6’nın üzerinde bir sıçrama yapmasını sağladı.
Bu departman, tüm federal hükümetin finansal ve performans denetimini yapacak ve verimliliği artırmak için kapsamlı reform önerileri sunacak. Musk bir süredir “Amerika’yı büyük ölçüde geri tutan geniş bir federal bürokrasi” olarak tanımladığı bu yapıyı dönüştürmeyi hedefliyor.
Musk, devlet kurumları arasında tekrarlı sorumlulukların olduğunu ve bu kurumlarda çalışan birçok kişinin ‘daha üretken rollere’ geçmesi gerektiğini belirtti. Musk, işten çıkarmaların ‘insancıl bir şekilde’ yapılacağını ve işini kaybeden hükümet çalışanlarına iki yıl boyunca ödeme yapmayı düşündüğünü ifade etti. Çiçeği burnunda bir bürokrat olmaya hazırlanan Musk, bürokratlar için görev sürelerine sınırlamalar getirilmesi gerektiğini de dile getirdi.
Tesla’nın üretimde kullandığı ‘inovasyon yoluyla azaltma’ tekniğinin hükümet harcamalarına uyarlanması planlanıyor. Tesla’nın eski başkanı Jon McNeill, bu yöntemin Musk’ın başarısının ardındaki formül olduğunu belirtiyor. Bu yaklaşım, bir süreçteki her gereksinimi sorgulamayı, gereksiz adımları ortadan kaldırmayı ve otomasyonu artırmayı öngörüyor. Musk, benzer bir yaklaşımı hükümet harcamalarına uygulayarak verimliliği artırmayı planlıyor.
Trump da zafer konuşmasında Musk’a övgüler yağdırarak onu “süper dahi” olarak nitelendirdi ve ABD’nin dâhilerini koruması gerektiğini belirtti. Musk’ın bu pozisyona atanarak bürokrasiye getireceği yenilikler, ABD hükümetiyle sınırlı kalmayarak iş dünyası ve sosyal politikalar üzerinde derin bir etki yaratabilir.
Elektrikli araç sektöründe Tesla hakimiyeti güçleniyor
Musk’ın Tesla gibi şirketleri, Trump yönetiminin politikalarından etkilenebilir. Biden yönetimi döneminde, Tesla ve diğer elektrikli araç üreticileri, Yenilenebilir Enerji Yatırımları Yasası (Inflation Reduction Act) kapsamında önemli sübvansiyonlar aldı ve bu Tesla’nın sektördeki konumunu güçlendirdi.
Tesla, Çevre Koruma Ajansı yönetmeliği uyarınca diğer otomobil üreticilerinin ihtiyaç duyduğu temiz hava kredilerini (ERC) satarak 2024 yılında 2 milyar dolardan fazla gelir elde etti. ERC, bir şirketin hava emisyonlarını izinler ve kuralların gerektirdiğinin ötesinde azalttığında kazandığı bir kredidir. Sahibi tarafından kullanılabilen veya emisyon dengelemesine ihtiyaç duyan şirketlere satılabilen bir varlıktır.
Trump’ın iktidara gelmesiyle birlikte bu sübvansiyonların sona ermesi bekleniyor. Trump, “elektrikli araç zorunluluğu” gibi bir kavramdan bahsetmişti ve bu da sübvansiyonların son bulmasına neden olabilir. Analistler ise ilk bakışta olumsuz gibi görünen bu gelişmenin aslında Tesla’ya avantaj sağlayabileceğini düşünüyor: Financial Times’a demeç veren Wedbush analisti Dan Ives, “Tesla, elektriki araç endüstrisinde eşsiz bir ölçeğe ve güçe sahip. Bu durum, sübvansiyonların olmadığı bir ortamda Musk ve Tesla’ya açık bir rekabet avantajı sağlayabilir.” dedi.
Trump’ın başkanlık yarışını kazandığının kesinleşmesinin ardından Tesla hisseleri yüzde 15’e yakın değer kazandı.
SpaceX ve Mars’a yolculuk
Trump’ın başkanlığı Musk’ın uzay şirketi SpaceX için de önemli fırsatlar yaratabilir. Trump, daha önce Artemis programı kapsamında Amerikan astronotları Ay’a geri göndermeyi ve Mars’a insanlı görevler düzenlemeyi hedeflediğini açıklamıştı. Trump, SpaceX’in Mars’a insan gönderme konusundaki kararlılığında Musk’a tam destek verdiğini belirtti ve “Mars’a bir Amerikan astronot indireceğiz, uzay gemisini hazırlamaya başla Elon” dedi.
Musk da Mars yolculuğu için 2026 yılını hedef olarak gösteriyor. Bu hedefe ulaşmak için Federal Havacılık İdaresi’nde (FAA) bazı değişiklikler yapılması gerekebilir. SpaceX, FAA’nın ticari inovasyona ayak uyduramadığını belirterek bu kurumu sıkça eleştirdi ve Musk bu konuda reform yapmak için yeni resmi makamıyla harekete geçebilir.
X ve xAI’nin geleceği
Musk’ın sahibi olduğu sosyal medya platformu X ve yapay zeka şirketi xAI de Trump’ın zaferinden etkilenebilir. Musk, Trump’ın kazanmasıyla birlikte X üzerindeki reklam boykotunun sona ereceğini düşünüyor. 200’den fazla reklamveren, Musk platformu devraldıktan sonra platforma reklam vermeyi durdurmuştu. Ancak Musk Joe Rogan’ın popüler podcast’inde Trump’ın kazanması halinde bu boykotun büyük oranda kalkacağına inandığını dile getirdi.
X, aynı zamanda Federal Ticaret Komisyonu’nun (FTC) gizlilik politikaları nedeniyle yaptığı soruşturmalara da konu oldu. FTC Başkanı Lina Khan Musk’a karşı en yüksek sesli eleştirileri gerçekleştiren bürokratların başında geliyor. Musk, Khan hakkında geçtiğimiz ekim ayının sonlarında, “Yakında görevden alınacak” diyerek tepki göstermişti.
Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile de sorunlar yaşayan Musk, geçen yıl Twitter hisseleri ve yatırım açıklamalarıyla ilgili soruşturmalara maruz kalmış ve SEC’de kapsamlı bir reforma gidilmesi çağrısında bulunmuştu.
Musk’ın xAI şirketi ise Trump yönetiminde daha az düzenleme beklentisiyle fayda sağlayabilir. Trump’ın yapay zeka konusunda mevcut yasalarla ilerlemeyi tercih etmesi ve yeni düzenlemeler getirmemesi bekleniyor. Uzmanlar, Trump’ın hafif dokunuşlu ve şirketleri büyük ölçüde özgür bırakan bir düzenleme politikası izleyeceğini öngörüyor.
Trump’ın ithalat politikalarının da ABD yapay zeka endüstrisini etkilemesi bekleniyor. Örneğin, Trump’ın önerdiği yüzde 10 genel ithalat vergisi ve Çin’den getirilen ithal ürünler için yüzde 60 vergi planları, yapay zeka sektörü üzerinde önemli etkilere sebep olabilir.