Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI), 2025 yılı itibarıyla 411’e ulaşan yerli yapay zeka girişimiyle büyüyen ekosistemin durumunu, sekizinci çalıştayında değerlendirdi ve sonuçları bir raporla paylaştı. Raporda, yapay zekanın ekonomik etkileri, girişimcilik ortamı, istihdam, etik konuları ve yapay zeka ajanları ele alındı.
Rapora göre, yapay zeka Türkiye ekonomisine yıllık yaklaşık %1 katkı sağlayabilir ve kamu sektöründe 4 ila 5 milyar dolar arasında tasarruf potansiyeli yaratabilir. Ayrıca, Türkiye’deki yapay zeka girişimlerinin potansiyel değerlemesinin 2 ila 4 milyar dolar arasında olduğu belirtildi.
Çalıştay raporunda öne çıkan diğer başlıklar şunlar oldu: Yapay zeka ile kamu hizmetlerinde 5 milyar dolarlık tasarruf potansiyeli; Türkiye’deki yapay zeka girişimlerinin ölçeklenme, yatırım bulma ve globalleşme konularında yaşadığı engeller; otonom yapay zeka sistemlerinin (Agentic AI) iş dünyasında yeni bir dönem başlatabileceği; yapay zekanın rutin işleri ortadan kaldırırken, analitik düşünme ve yaratıcılık gibi insan odaklı yeteneklerin önemini artıracağı; ve güvenilir yapay zeka için etik tasarım ve şeffaf yönetişimin gerekliliği.
Çalıştaya katılan 134 ekosistem paydaşının katıldığı anket sonuçlarına göre, katılımcıların en büyük beklentisi verimlilik artışı. Şirketlerin çoğu yapay zeka olgunluğunu “işlevsel” düzeyde görüyor. En büyük endişeler ise dezenformasyon ve manipülasyon olarak belirlendi. Üretken yapay zeka araçları yaygın olarak kullanılırken, otonom yapay zeka ajanları henüz sınırlı kullanımda.
TRAI Genel Müdürü Can Sinemli, Türkiye’nin yapay zeka alanında küresel rekabette yer alabilmesi için stratejik adımların hızla atılması gerektiğini belirtti. Sinemli, koordinasyonun ve uygulama kapasitesinin güçlendirilmesi, insan kaynağı gelişiminin desteklenmesi ve etik çerçevelerin oluşturulmasının önemine vurgu yaptı.




