Acayip ince, tüyden hafif ve yol dostu Windows bilgisayarlara gözünüz takıldıysa, Ultrabook’ları da kesinlikle görmüşsünüzdür. Intel’in isim hakkına sahip olduğu bilgisayarlar piyasaya çıkalı daha birkaç yıl olmasına karşın, dev firmanın pazarlama makinesi oldukça başarılı bir iş çıkarttı.
Ultrabook alırken dikkat edilmesi gerekenler
Laptop piyasasına dair bilgisi olan insanlar, Ultrabook markasını ve arkasındaki konsepti büyük ihtimalle biliyorlardır. Ancak potansiyel müşteriler arasında, Intel’in bir laptop’a Ultrabook markasını verebilmesi için neler beklediğini bilmeyen bir kitle olması da yüksek bir ihtimal. Bunun sebebi de, Ultrabook tanımının daimi olarak değişmesi. Intel Ultrabook’un tanımını, her yeni CPU çıkardığında değiştiriyor.
Son Ultrabook gereklilikleri, geçtiğimiz yaz Intel, Haswell adıyla bilinen 4. Nesil Core işlemcilerini çıkardığı zaman açıklandı. Ancak Lenovo da dâhil olmak üzere bazı üreticiler, hâlen Intel’in eski çiplerine sahip Ultrabook modelleri satıyorlar. Bu bilgisayarlar yeni Ultrabook gereksinimlerini karşılamasa da, açıklamadan önce piyasaya çıktıkları için Ultrabook sınıfında kabul ediliyorlar.
Intel’in, Ultrabook ismi vermek için şu sıralar zorunlu kıldığı gereksinimler arasında dokunmatik ekran, 2.2 santimetreden daha ince bir boyut, en az 6 saat HD video oynatmaya yetecek pil ömrü, uyku modundan 3 saniye veya daha kısa sürede uyanma yetisi ve sesle komut ve kontrol için donanım desteği bulunuyor. Intel CPU mecburiyetini de unutmamak lazım elbet. Bunlara ek olarak, Ultrabook’ların antivirüs ve anti-malware yazılımlarıyla birlikte piyasaya sunulması gerekiyor.
Boyut ve genel özellikler açısından oldukça detay verilmiş olsa da, bu gereklilikler, Ultrabook üreticilerinin ürünlerinde farklılık yaratmasını sağlayan tasarım tercihlerinin önüne geçmiyor. Okurlarımız, tüm Ultrabook’ların aynı olduğunu düşünmesin. Zaten Intel de, kalınlık için bir sınır koysa da, ağırlık için bir sınır belirlememiş. 2 kiloya yaklaşan Ultrabook’lar da piyasada bulunurken, gerçekten tüy kadar hafif bilgisayarlar da var. Ekran boyutu da üreticiye göre değişebiliyor. 14 ve 15 inç boyutu çoğunlukla tercih edilse de, 10 ve 11 inç ekrana sahip cihazlar da üretiliyor.
Tablet deliliğiyle yarışmak adına Ultrabook konseptini geliştiren Intel, müşterilerine 2’si 1 arada cihazlar yapmaları yönünde de teşvik ediyor. Böylece tabletler ile klasik laptoplar arasında bir ürün çıkması umuluyor. Bu cihazlar da, hem tablet, hem de laptop olarak kullanılıyor. Dokunmatik ekranları tamamen klavyeden ayrılabilen 2’si 1 arada cihazlar olduğu gibi, Dell XPS 12 gibi dönüştürülebilir cihazlar da piyasada bulunabiliyor. Bu yeni gereklilikler, günümüz dünyasında mobilitenin, işlem gücünün yanında daha önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Mobilitenin sağlanması için de, Ultrabook’larda Intel’in en düşük enerji harcayan CPU’ları kullanılıyor. Ancak 4. nesil Haswell çipler, hem günlük işler, hem de eğlence alanları için bilgisayara yeterli gücü sağlıyor. Intel bunların hepsini kontrol etmediği için, 2’si 1 arada olup, Ultrabook sınıfında kabul edilmeyen çok sayıda cihaz da bulunuyor.
Son olarak, Intel’in üreticilere dayattığı tüm bu gereklilikler, Ultrabook’ların fiyatında da bir miktar artış görülmesine sebep oluyor. Bu yüzden de, geçen sene çıkan cihazlarda bile, pek de makul olmayan fiyatlarla karşılaşmanız mümkün.
Kilit özellikler
İşlemci: Intel’in 4. nesil Core işlemcileri, özellikle Ultrabook’lar için geliştirilmiş iki aileye sahip. Tüm Haswell çipler gibi, onlar da 4000 ile başlayan seri numaralarıyla tanımlanıyor ama U veya Y harfleriyle çekirdek sayıları belirtiliyor. 4000U serisi işlemciler içerisinden Core i5-4258U ve Core i7-4558U gibi işlemciler, Intel’in 5100 GPU’sundan yüksek seviye grafik özellikleri sunuyor. U serisi işlemciler, daha çok Acer Aspire V7 gibi normal notebook formatlarında kullanılmak üzere tasarlanmış. Intel’in Y serisi işlemcileri ise daha az güç tüketip, daha az ısınıyor. Bunlar da daha çok 2’si 1 arada cihazlar için tasarlanmış.
Halen Intel’in Ivy Bridge isimli üçüncü nesil CPU’larını içeren Ultrabook’ların piyasada olduğunu bilmek şu noktada oldukça önemli. Bu CPU’lar da 3000 ile başlayan seri numaralarıyla belirleniyor. Diğer tüm özellikler eşit olduğu takdirde, bu işlemciler, Haswell çiplerden daha ucuz oluyorlar. Sisteminize göre, oldukça faydalı bir seçenek olabilirler. Haswell çipler, Ivy Bridge çiplere göre çok büyük ölçüde hız kazandırmıyor ancak Haswell çiplerin çok daha üstün grafik özellikleri ve daha uzun pil ömrü sağlayan yetenekleri var. Bu yüzden ihtiyacınıza göre, Haswell çiplere bi rmiktar fazla para vermek oldukça mantıklı bir seçim olabilir.
Bellek: Taşınabilir tüm cihazlarda olduğu gibi, en azından 4 GB RAM tercih edilmesini öneriyoruz. Satın aldığınız markanın, 6 veya 8 GB gibi seenekleri varsa da, vereceğiniz ekstra paraya değecektir. Özellikle de kasaya müdahele edilemiyorsa.
Ekran: Intel, Ultrabook özelliklerini belirlerken kesin bir çözünürlük belirtmiyor. Ancak birçok Ultrabook üreticisinin kullandığı en küçük çözünürlük olan 1366×768, birçok program için yeterli. Daha yüksek çözünürlük ve daha büyük ekranlar da, 1920×1080 pikselden başlıyor. 3200×1800 piksel ultra yüksek çözünürlüğe sahip Lenovo Yoga 2 Pro gibi bilgisayarların popüleritesi de her geçen gün artıyor.
Yeni Ultrabook’lar için dokunmatik ekran, zorunluluklar arasında. Ancak alacağınız modelin, tüm Windows 8 özelliklerini desteklemesi için 10 dokunma noktasına sahip kapasitif bir model olduğundan emin olun. Eski Ultrabook’larda dokunmatik ekran olmayabilir, ancak bu da büyük bir kayıp sayılmaz.
İşletim sistemi: Bazı üreticiler hâlen Windows 7 içeren Ultrabook’lar sunsa da, yeni Ultrabook’larda bulunan dokunmatik ekran kullanımı büyük ölçüde kısıtlanıyor. Eğer dokunmatik ekran kullanma gibi bir planınız yoksa, sıkıntı yaşamazsınız ancak yine de ne aldığınızı kontrol etmek önemli.
Depolama: Intel, Ultrabook üreticilerine SSD kullanımını da zorunlu kılmıyor, ancak her geçen gün daha fazla üretici, bilgisayarlarını ince ve hafif yapmak için SSD kullanmayı tercih ediyor. SSD’lerin açılış süresini hızlandırdığı ve genel olarak da performansı yükselttiği düşünülünce, bu tercih çok makul gibi görünse de, SSD’ler daha yavaş mekanik sürücülere göre çok daha az kapasite sunuyor ve henüz oldukça pahalı. Bu yüzden de bazı üreticiler klasik sürücüleri seçenek olarak sunuyor veya düşük kapasiteli SSD’nin yanına bir de klasik sürücü ekliyorlar.
Girişler ve ağ: Bu alanda da Intel, üreticilere herhangi bir zorunluluk belirtmese de, alacağınız cihazda en az bir tane USB 3.0 girişi ve bir HDMI çıkışı olduğundan emin olun. SD/MMC kart okuyucu da, oldukça faydalı olabilecek bir ek. Günümüzde çoğu üretici ethernet girişini cihazlarına eklemeyi bırakmış durumda, bu yüzden internete kablolu olarak bağlanmak isterseniz, bir USB dönüştürücü almanız gerekecek.
Wi-Fi ise, Ultrabook’lar için zorunlu kılınmış bir özellik. Intel, Ultrabook’ların WiDi teknolojisini desteklemesini istiyor. Bu teknoloji sayesinde, WiDi adaptörü bulunan televizyon veya monitörlere, ekranınızı yansıtabiliyorsunuz. Günümüzde çoğu bilgisayar 802.11n desteklese de, bu desteğin tek bant mı, yoksa çift bant mı olduğuna dikkat edin. 2.4 GHz tek bant Wi-Fi biraz kısa kalabilir. 5 GHz çift bant bu alanda oldukça büyük bir etki yaratabilir.