Yapay Zeka hakkında doğru bilinen yanlışlar vardır. Bu yanlışlar pek çok insanın yapay zekaya bakışını olumsuz olarak etkilemekte ve yapay zekanın kötü bir şey olduğu izlenimini doğurmaktadır. Bu yazıda yapay zeka ile ilgili doğru bilinen bazı yanlışları ele alacak ve işin hakikatini sizlere sunmaya çalışacağız. İşte yapay zeka ile ilgili bazı yaygın yanlışlar.
Yapay Zeka ve etkilerine genel bir bakış
Yapay Zeka (AI) makinelerin insan zekasını taklit etmesini sağlayan teknolojiye verilen isimdir. Bu teknolojinin hedeflerinden bir tanesi, bilgisayarlardaki bilişsel muhakemeyi, daha iyi bir hale getirerek yükseltmektir.
Yapay zeka, günümüzde akıllı telefonlarda, bilgisayarlarda ve IoT cihazlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Umut verici bir senaryoya göre, bu teknoloji oldukça yakın bir gelecekte farklı endüstrilerde ve astronomide de kullanılmaya başlanacaktır. Nitekim NASA, 2017 yılında Kepler-90i gezenine gönderdiği uzay aracında, yapay zekadan oldukça büyük bir ölçüde yararlanmıştır. Bu, yapay zeka teknolojilerinin ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunun en büyük göstergelerinden bir tanesidir.
Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen, yapay zeka ile ilgili bazı endişeler ve yanlış anlaşılmalar ortaya çıkmıştır. Bazı insanlar, yapay zeka ile ilgili bazı kuruntulara kapılmış ve bu teknolojiye kötümser bir bakış açısı kazanmıştır. Bu yazıda, yapay zeka teknolojisi hakkında doğru bilinen yanlışlar ve bu yanlışların doğrularını ele alacağız. İşte konu ile ilgili dile getirilen bazı endişeler ve yanılgılar.
- Yapay Zeka nedir, türleri, tarihi ve uygulamaları
- En iyi yapay zeka uygulamaları listesi (2020)
- Yapay zekanın yazdığı blog, okuyucuları kandırmayı başardı
Yapay Zeka hakkında doğru bilinen yanlışlar
Makineler insanların yerini alacak
Yapay zeka ile ilgili en yaygın olarak dile getirilen fikirlerden ilki, makinelerin insanların yerini alacağıdır. Buna göre çalışanlar ve makineler rekabet halinedir. Ve bu rekabeti makineler kazanmaktadır.
İlginç bir şekilde, bu fikri taşıyanların çoğu gençlerden oluşmaktadır. CNBC / SurveyMonkey tarafından 2019 yılında yapılan bir çalışmaya göre Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan gençlerden yüzde 37’si, yapay zekanın, işlerini ele geçirmesinden endişe etmektedir. Fakat bazı rakamlar bu endişenin pek de yerinde olmadığına işaret etmektedir.
Fox Business’a göre 2019 yılı itibariyle Amazon depolarında 200 binden fazla robot çalışmasına rağmen, işe alma oranı 2019 yılı ile 2020 yılı arasında yüzde 23 oranında yükselmiştir. Ve Amazon her geçen gün daha fazla sayıda kişiyi işe almaktadır.
Özellikle sanayi ve makine alanına bakıldığında yapay zeka ile insan aklı ve gücünün oldukça büyük bir oranda iş birliğine gittiğini görmek mümkündür. Aynı şekilde daha pek çok alanda, insan yapay zeka teknolojilerinden yardım almaktadır. Fakat bu, yapay zekanın insanların yerini alacağını gösteren bir kanıt değildir. Zira yapay zeka sayıda ihtiyaca cevap vermekle birlikte, insanlar için yeni kapılar açmaktadır. Bu da insan gücüne olan ihtiyacı artırabilmektedir. Dolayısı ile bu fikrin tamamen doğru veya tamamen yanlış olduğunu ifade etmek hatalı olur.
Yapay zeka dünyayı ele geçirecek
Yapay zeka dünyayı ele geçirecek algısı, yapay zeka hakkında doğru bilinen yanlışlar arasında yer almaktadır. Bugün azımsanmayacak sayıda kişi, yapay zekanın oldukça ileri bir noktaya yükselebileceğinden ve tüm dünyayı ele geçirebileceğinden endişe etmektedir.
Hatta bu fikri Stephen Hawking ve Nick Bilton gibi düşünürler de dile getirmektedir. Buna göre insanlar kendilerinden daha zeki makineler icat etmeye muktedirdir. Bu, pek çok bilim kurgu filminde tasvir edildiği gibi, insanlığın sonu olacaktır.
Karşı argüman olarak Tesla’nın CEO’su Elon Musk, düzenlemeler, kontroller ve dengeler hakkında oldukça önemli bir açıklama yapar. Ona göre, insanoğlu aptalca davranarak, kontrol edemeyeceği bir şeyi makinayı imkanına sahip olabilir. Fakat bu, ne kadar ileri gitmek istediğimize bağlı olacaktır.
Sonuç itibari ile ifade etmek gerekirse, verimlilik ve doğruluk yapay zeka teknolojisi için oldukça önemli noktalar olsa da, bu teknolojinin insan sezgi ve duygu seviyesine ulaşamayacağı oldukça açıktır. Dolayısıyla, makinelerin insanlardan daha akıllı bir hale gelmesi ve tüm insanlığın ele geçirmesi oldukça abes olarak görülmektedir.
Hali hazırda, insanlığı hayal kırıklığına uğratmış çok sayıda yapay zeka vakası bulunmaktadır. Bu da yapay zekanın bir iradesinin olamayacağına ve insan aklı ve hislerine ulaşamayacağına oldukça iyi bir örnektir.
Yapay zeka süper insan olacak
2014 yapımı The Machine isimli filmde de işlenen bu fikre göre yapay zeka oldukça büyük bir evrim geçirecek ve oldukça gelişmiş, süper bir insan haline gelecektir. Daha pek çok bilim kurgu filminde işlenen bu fikir, pek çok açıdan yanlış görülmektedir.
Yapay zekanın artık iş zekası, astronomi, tıp ve eczacılıkta karar verme süreçlerini etkilediği açıktır. Ancak gerçek şu ki, bir makine ne kadar iyi eğitirse eğitilsin, kendisi için düşünemeyecek ve hisleri ile hareket edemeyecektir. Yapay zeka ile ilgili pek çok süreçte, nihai olarak insan kararları geçerli olacaktır.
Bu sebeplerden ötürü, yapay zekanın, insani özellikler konusunda insanı geçmesi ve kusursuz, süper bir insan haline gelmesi pek de akıl kiri gibi durmamaktadır.
Yapay zeka ve makine öğrenimi eş anlamlıdır
Yapay zeka hakkında doğru bilinen yanlışlar arasında yer alan bir diğer yanılgıya göre yapay zeka ile makine öğrenimi aynı anlamlara gelmektedir. Fakat bu iki terim bir birleriyle ilişkili olsa da aynı değildir.
Yapay zeka ve makine öğreniminin kökenleri 1950 yıllarına kadar uzanmaktadır. IBM’den Arthur Samuel, 1952 yılında ‘makine öğrenimi’ kavramını ortaya atmış ve dama oyununu oynayabilmesi için bir bilgisayar programı geliştirmiştir.
Yapay beyinli makinelerin geliştirilmesi ihtiyacı ise 1940’lı yılların son dönemlerinde ortaya çıkmıştır. Öğrenme de dahil olmak üzere bir makinenin yaptığı her şey için daha geniş bir terim olan Yapay Zeka, 1956 yılında bir disiplin haline gelmiştir.
Sonuç olarak her iki terimi eş anlamlı olarak kullanmak pek doğru değildir. Makine öğrenimi, bir makinenin daha önce gördüğü bilgilere dayanarak deneyimle öğrendiği bir süreçtir. Yapay zeka ise, öğrenim de dahil olmak üzere bir makinenin yaptığı her şey için daha geniş bir terimdir.
Robotlar, yapay zekanın tek ürünüdür
Yapay zeka deyince akla ilk olarak robotların gelmesi oldukça normaldir. Fakat yapay zeka, günümüzde teknolojinin her alanında etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Şayet yapay zekanın tek ürünü robotlar olsaydı, bugün bu robotları her yerde görmek mümkün olurdu.
Yapay zeka, robotik kavramının ötesinde, daha karmaşık kreasyonlar sunmaktadır. Bunlar arasında, akıllı telefonların yüz ve parmak izi tanıma sistemleri, akıllı ev aletleri ve akıllı sağlık ekipmanları gibi daha çok sayıda örnek bulunmaktadır.
Esasen bir robotun çalışabilmesi için yapay zeka teknolojisine ihtiyacı yoktur. Bazen yalnızca mekanik ve elektrikli bileşenlerden de bir robot kombinasyonu oluşturmak mümkündür. Sonuç olarak yapay zekanın tek ürününün robotlar olduğunu düşünmek, yapay zeka hakkında doğru bilinen yanlışlar arasında yer almaktadır.