Bir yandan gözümüzü ekranından yürürken bile ayırmıyoruz, diğer yandan “Şunlara bak birbirleriyle konuşmuyorlar bile, gözleri hep telefonda” cümlesini teyze/amca perdesinden dillendiriyoruz. Motorola bu aşk-nefret ilişkisinin üzerindeki perdeyi aralamak için 7 ülkede 7112 katılımcı ile bir araştırma gerçekleştirmiş.
Araştırmanın başlığı: İnsanlar telefonlarını seks, uyku ve başka önemli şeylerden daha mı çok seviyor? İşte cevaplar.
“Yatak odasına asla teknoloji sokmam, enerjisini bozmam!”
Motorola’nın tabiri ile telefonlarımızla kabul etmek istemediğimiz kadar çok kaşık yapıyoruz. Kullanıcıların %60 telefonları ile yatağa giriyor. Çok da şaşırmamak lazım, bir partneriniz yoksa telefonu yatağa atmak güvenli, zahmetsiz ve eğlence garantili.
Telefonlar olmadan adım dahi atmadığımız daha ikinci sonuçta avaz avaz, çığlık çığlığa bağırıyor. Tuvalete telefonla gidenlerin oranı %57, Çin’de bu oran %67’ye kadar çıkıyor. Burada infografikteki görsel seçimi ile anket sonuçları arasında bir çelişki olduğunu görüyorum. Cinsiyetten bağımsız olarak işemek telefon kullanmak için kısa bir süre, bir de ayakta hacet görenleri hesaba katarsak verilen görsel mesajın yanlış olduğu ortada.
Duşa telefonla girme oranları oldukça düşük genel ortalama %17. Kimse üzülmesin, bu insanlığımızın suçu değil, bu tamamen telefon üreticilerinin suçu. Suya, sabuna, şampuana ve keseye dayanıklı cihazların diğer yeteneksiz normal cihazlara göre oranı düşük. Su geçirmeme iddiasındaki cihazların sahipleri de telefonlarına, duşa sokacak kadar güvenmiyor.
– Ben seni, senin beni sevdiğinden daha çok seviyorum!
– Açıkçası ben telefonumu seviyorum. Sen uyku ile duş arasında bir yerlerdesin.
Haftasonu hagisinden vazgeçmeyi tercih edersiniz sorusu sorulunca; %15’i sevgili, %18’i duş, %19’u ise uykudan vazgeçiyor ama telefondan vazgeçmiyor. Bir dakika durup, sakince ve mantıklı düşününce uyku dışında çok da şaşırmadım.
‘Yangın halinde ilk kurtarılacaklar.’
Kamu kuruluşlarında, askeri binalarda çalışanların kendilerini daha da değersiz hissetmelerine yardımcı olan bu etiketlere çok da kızmamak lazım zira insanların %54’ü bir yangın halinde ilk kurtarılacaklar listesinin üstünde telefonlarına yer veriyor. Motorola’dakiler “Peki ya kedi ne olacak!” demiş infografikte. Cevap veriyorum: Sen telefonla camdan atlarken o dışarıda seni seyrediyor olacak.
Gözümüz hep dışarıda, komşunun tavuğu her yerde kaz görünüyor belli ki. Kullanıcıların sadece %39’u telefonları ile olan ilişkilerini mutlu olarak değerlendiriyor. Yalnız Çin’in muhteşem mutsuzluğu gözden kaçmamalı: %19. Silah zoru ile telefon kullandırılıyor veya seçtiriliyor olsalar bu kadar olmaz sanki.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derler insana, ne kadar demek istemesem de dedirtiyorlar. İnsanların %79’u telefonların kamusal alanlarda veya önemli toplantılarda kendilerini rahatsız ettiklerini sözlemişler. Her şeyden önce insanları telefonlar değil insanlar rahatsız eder. Bir de sormazlar mı? Yatağa koynuna alırken rahatsız etmiyor da kafede mi rahatsız ediyor. Sakın ola telefonun sesini kapama özelliğini bilmeden toplantılara katılıyor olmayasın.
Kullanıcıların %40’ı en yakın arkadaşlarına bile soramadıklarını telefonlarına sorabildiklerini söylemiş. Her şeyden önce telefonlar hatta daha geniş konuşalım makineler insanları yargılamaz. Al karşına rondoyu en hastalıklı düşüncelerini veya en iğrenç anılarını anlat, sorgulamadan, yargılamadan dinler. İkinci husus ise Google her şeyi biliyor, arkadaşına sormadan önce Google’a sormak iyidir.
Aslında bu soruyu infografiğin üstünde kullanmışlar ama içinden seks cevabını alıp sona saklamışlar. Neden? İnfografik de olsa seks satar. Sevişme sahnesini sonlara koy, hızlı hızlı olsa da filmi izletirsin, aslında her 10 dakikaya bir tane koymak daha iyi bir çözüm. Sonuç şu; %22 “Hafta sonu telefonsuz kalacağıma sevişmem daha iyi.” yani “İki gün sevişmem, Tumblr’da işimi hallederim.” diyor. GIF porn’u asla küçümseme!
İnfografiğin tam halini buradan indirebilirsin.