Yeni bir araştırma, Z kuşağının siber güvenlik konusunda diğer nesillere göre çok daha az endişeli olduğunu ortaya koyuyor.
Tüketici içgörü platformu GWI tarafından yapılan analiz, Z kuşağının büyük bir kısmının internette büyümüş olmasına rağmen, sadece %30’unun düzenli olarak şifrelerini değiştirme alışkanlığına sahip olduğunu gösteriyor. Bu oran, Baby Boomer neslinde %42.
Aynı zamanda, Z kuşağı yazılım ve cihazlarını güncel tutma konusunda en isteksiz nesil. Sadece %43’ü bu konuda çaba gösteriyor. Araştırma, Z kuşağının diğer temel siber hijyen uygulamalarında da eksiklikler gösterdiğini belirtiyor.
Örneğin, sadece %36’sı herhangi bir antivirüs yazılımı kullandığını belirtirken, en azından yarısından fazlası (%58) iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) kullanıyor.
Z kuşağı ayrıca daha fazla risk alıyor. Sadece %35’i güvenli olmayan halka açık Wi-Fi kullanımından kaçınıyor. Bu oran, Boomer neslinde %48. Hesaplarını şüpheli etkinliklere karşı kontrol etme olasılıkları da daha düşük. Sadece %40’ı bunu yaparken, Boomer neslinde bu oran %54.
Siber saldırıların tehditleri hakkında ne kadar endişeli oldukları sorulduğunda, Z kuşağının sadece %44’ü “çok” veya “son derece” endişeli olduğunu belirtiyor. Boomer neslinde ise bu oran %49.
Genel olarak, Z kuşağı özellikle yapay zeka gibi teknolojilere karşı oldukça güven duyuyor. Yapay zeka aracılarının kendi adlarına hareket etmesinden son derece veya çok rahat olanların oranı %18 iken, Boomer neslinde bu oran sadece %4.
Aksine, Z kuşağının sadece %8’i yapay zeka aracılarından hiç rahatsız olmadığını söylerken, Boomer neslinde bu oran %12.
Birçok kişi, önemli kararlar alırken sıklıkla yapay zekaya güvendiğini belirtiyor. %24’ü sağlıkla ilgili bilgiler için ve %22’si finansal tavsiye için yapay zekayı kullanıyor.
İşte, %24’ü yapay zekanın kendileri için görevleri tamamlamasından rahat olduğunu söylerken, bu oran Boomer neslinde iki katından fazla.
Çalışmanın olumlu bir sonucu, büyük bir çoğunluğun siber güvenlik becerilerini geliştirmek istemesi. Örneğin, %91’i personelin veri güvenliği konusunda eğitilmesinin önemli bir işyeri önceliği olması gerektiğini söylüyor.
Araştırmacılar, bu kopukluğun nedeninin Z kuşağının akıllı telefonlara aşırı bağımlılığı olduğunu öne sürüyor. Yüz tanıma, otomatik oturum açma ve şifre yöneticileri gibi özelliklerin norm olduğu bu cihazlar, iyi güvenlik alışkanlıkları oluşturmak için az neden veya fırsat sunuyor.
Veri gazetecisi Matt Smith’e göre, Z kuşağı kolaylığın varsayılan olduğu bir dünyada büyüdü. Cihazların şifreleri otomatik olarak doldurması, bir bakışla oturum açması ve verilerini sessizce senkronize etmesi, iyi güvenlik alışkanlıkları oluşturmaları için çok az neden veya fırsat bırakıyor.
Smith, otomasyona olan bu güvenin yanlış bir güvenlik hissi yarattığını belirtiyor ve ekliyor: “Bir şeyler ters gittiğinde, birçok Z kuşağı nasıl tepki vereceğini bilmiyor çünkü daha önce hiç düşünmek zorunda kalmadılar.”
Bu rapor, Bitwarden tarafından bu yılın başlarında yapılan Z kuşağının güvenlik alışkanlıklarına ilişkin benzer bir araştırmayla örtüşüyor. Şirket, bu neslin şifreleri yeniden kullanma konusunda en kötü olduğunu buldu. %72’si kimlik bilgilerini geri dönüştürdüğünü kabul ederken, Boomer neslinde bu oran sadece %42.
Daha da kötüsü, yeni bir şifre oluşturduklarında bile, Z kuşağının %38’i ve Y kuşağının %31’i sadece tek bir karakteri değiştirmek veya mevcut bir karakteri yeniden kullanmakla yetiniyor.




