Türkiye’de girişimler için finansman sıkıntıları 2021’de biraz olsun azaldı. Girişim sermayesi yatırım fonlarının hızlı artışı ile adet ve finansal büyüklük olarak ciddi anlamda yatırım gerçekleşti. Girişimci olmak isteyenler için oldukça motive edici bir ortam oluştuğu. Melek yatırım ve hızlandırma ağları dışında tohum aşamasında yüksek yatırım alan girişimler görmeye başladık.
Sektör son çeyrekte belirsizlikler yüzünden frene bastı
Bu pozitif tablonun yılın son çeyreğine yansımadığı ise aşikar. Belirsizlik, paranın maliyetinin artması ve farklı yatırım araçlarının da yüksek getiri sağlaması yatırımları ve yeni girişimlerin ortaya çıkışını yavaşlattı. 2021’de sıklıkla gördüğümüz tecrübeli profesyonellerin yeni girişimlerin kurucu ortakları olması trendi de son çeyrekte yavaşladı. Belirsizlik döneminde insanlar haklı olarak bekleyip görmeyi tercih ediyorlar. Fakat bunların hepsi bir kenara; bence 2021’e damgasını vuran konu, teknoloji dünyasındaki insan kaynağı sıkıntısı. Sadece girişimler değil, orta ya da büyük ölçekli şirketler de nitelikli teknoloji profesyoneli bulmakta ve elde tutmakta zorlanıyorlar. Uzaktan çalışma ve kur ekosistemi bu durumu etkileyen iki temel faktör oldu. Geçmiş yıllarda beyin göçüne sorun olarak bakmıyordum. Aksine yurt dışında önemli pozisyonlarda dostlarımızın, ülkemizden insanların çalışmasının çok değerli olduğunu düşünüyordum. Fakat 2021’de yaşadıklarımız farklı. Uzaktan çalışma yaygınlaştığı için en temel pozisyonlarda bile insanlar yabancı şirketlerde çalışıyor ve ciddi gelir elde ediyorlar. Tabii ki bu da bilişim ihracatı ve Türkiye için çok değerli. Ancak bizim şirketlerimiz, girişimlerimizin ekip kurmakta zorlandıkları, dünya ile rekabet edecek teknolojileri üretmekte sıkıntı çektikleri zaman, orta vadede büyük bir risk ile karşı karşıya olacağımızı düşünüyorum. 2022’de çok daha fazla teknoloji profesyoneli eğitmek ve ekosisteme sokmak zorundayız.
ABD gibi pazarlarda uzun yıllardır gözlemlediğimiz başarılı bir modelin Türkiye’de de iyi örneklerini görmeye başladık. Girişimlere doğru zamanda yüksek fon bulmak da başarının bir sırrı. Tabii ki çok iyi bir iş modeli ve o iş modelini hayata geçiren ekip ile teknoloji ya da iş inovasyonu gerekli, fakat bu iyi işleri ölçeklendirebilmek için çok fazla finansman da gerekebiliyor. Getir, bunun çok iyi bir örneği. Doğru zamanda yeterli finansmana ulaşamasaydı, bir başka global lideri yaşlı gözlerle seyrediyor olabilirdi.
Türkiye, dünyanın en önemli oyun geliştirme ekosistemlerinden biri oldu
2021’i değerlendirirken oyun ve blockchain dikeylerine yer vermezsek olmaz. Binin üzerinde oyun stüdyosu ile Türkiye, dünyanın en önemli oyun geliştirme ekosistemlerinden biri. Dream Games kısa sürede oyun sektörünün çıkardığı ikinci Unicorn oldu. Çok sayıda şirket satışına şahit olduk. Ankara, İzmir ve İstanbul başta olmak üzere, Denizli, Antalya, Gaziantep, Eskişehir gibi birçok şehirde kuvvetli ekosistemler ve oyun girişimleri oluşuyor.
2021’e NFT’nin damgasını vurduğunu söylemek yanlış olmaz. NFT oyunlar ile oyun sektöründe önemli bir değişim evresindeyiz. Şu an için Türkiye ekosistemi bu değişimi yakalıyor gibi görünüyor. Bizim da dahil olduğumuz, Boğaziçi Ventures portföy şirketlerinden de başarılı NFT oyun lansmanı yapanlar oldu. Oyun dışında sanatsal NFT’lerin ileride metaverse dünyalarında kullanılabilecek olması, şimdiden önemli sayıda koleksiyoneri ortaya çıkardı ve hacim hızla büyüyor.
Genelde bu tip değerlendirmelerde ekosistem için aslında çok büyük etkisi olan kamunun atlandığını görüyorum. 2021’de kamu da bence çok çalıştı. Girişim ekosistemini anlayan, buraya kaynak aktaran, gerekli değişiklikleri hızla yapmaya çalıştıklarını gördük, bence Türkiye için çok değerli. Tabii ki daha gidecek çok yolumuz var ama değişimlerin doğru ve hızlı olması çok önemli.
Sonuç olarak 2021, dalgayı yakalayıp üstüne binmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ispatladı. Bence en büyük öğrenim bu olmalı. Pandemi, uzaktan çalışma, teknoloji kullanımının hızla artması, NFT, kripto ve metaverse. 2021 dendiğinde ilk akla gelen güçlü dalgalar. Bu dalgaları doğru açıyla yakalayıp üstünde seyredenlerin ne kadar hızlı başarılı olduğuna şahit olduk.
Bu yazı Digital Report Dergisi 12. sayısında yayınlanmıştır.