Teknoloji devi Meta (Facebook), bir kez daha özel mesajların gizliliği konusunda zan altında. Geçtiğimiz günlerde yeniden gündeme gelen birtakım iddialar, kullanıcıların özel Facebook mesajlarına Netflix’in erişim sağlandığını öne sürüyor.
Kullanıcılar ve Meta arasındaki davada ortaya çıkan mahkeme belgeleri, iddiaların kaynağını oluşturuyor. Belgelerde Facebook ve Netflix arasında özel bir işbirliği olduğu ve bunun bir parçası olarak Netflix’e Meta’nın mesajlaşma sistemlerine erişim izni verildiği belirtiliyor. Özellikle Netflix’in, Meta’nın “Inbox API” adlı uygulamasına programatik erişim elde ederek, kullanıcıların gelen kutularına erişim imkanı sağlandığı ileri sürülüyor.
Meta iddiaları yalanlıyor
Konuyu sosyal medyada gündeme taşıyan isim ise X’in (Twitter) sahibi Elon Musk oldu. Musk‘ın bu iddialara verdiği yanıt tartışmayı hızlandırdı ve kullanıcılar veri gizliliği konusunda Meta’ya tepki gösterdi.
Meta ise resmi kanallar üzerinden yaptığı açıklamayla iddiaları reddediyor. Meta’nın iletişim direktörü Andy Stone, Netflix’e özel mesajlara erişim izni verildiği iddiasını kesin bir dille yalanladı. Stone açıklamasında, Meta’nın Netflix ile kullanıcı datalarının paylaşımı konusunda bir anlaşma yapmadığının altını çizdi.
Her şeye rağmen birçok kullanıcı ikna olmuş değil. Mahkeme sunulan belgeleri araştıran Deedy isimli X kullanıcısı yaptığı paylaşımda Netflix’in Meta’ya 100 milyon dolardan fazla ödeme yaptığını belirtiyor.
This is shocking.
Facebook gave Netflix all your private messages on Messenger in exchange for all your watch history, while Netflix paid them $100M+ for ads.
Meta will sell your data at a heartbeat for profit. pic.twitter.com/GkrFdMoi4L
— Deedy (@deedydas) April 2, 2024
Sektörde yaygın bir pratik
Ancak Meta, Netflix ile bir işbirliğinin olduğunun da altını çiziyor. Stone’un açıklamasına göre, bu anlaşmanın amacı, kullanıcıların Facebook üzerinden arkadaşlarıyla Netflix’te neler izlediklerini paylaşmalarına olanak sağlamak. Yani şirketin iddiası, Netflix’in mesaj kutularına temas edebilmesinin amacının bu olduğunu ve özel mesajların okunmadığını savunuyor. Stone, böyle işbirliklerinin teknoloji sektöründe sıkça karşılaşılan bir durum olduğunu vurguluyor. Stone’un tam açıklamasıysa şöyle:
“Meta insanların özel mesajlarını Netflix ile paylaşmadı. Anlaşma, kullanıcıların Netflix’te izledikleri içerik hakkında doğrudan Netflix uygulaması üzerinden Facebook’taki arkadaşlarına mesaj gönderebilmelerini sağlıyordu. Bu tür anlaşmalar sektörde yaygın olarak kullanılıyor.”
2018’deki tartışmalar
Aslında benzer iddialar 2018 yılında da gündeme geldi. Meta o dönemde de Netflix ve Spotify gibi servislerin özel mesajlara erişebildiğine yönelik iddiaları yalanladı. Şirket, bu üçüncü parti servislerin yalnızca, kullanıcıların talepleri doğrultusunda arkadaşlarıyla içerik paylaşımı yapabilmeleri için API (iki farklı yazılım sisteminin birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan bir dizi kural ve tanımdan oluşan bir yazılım aracı) erişimine sahip olduğunu açıkladı.
Tartışmanın bu yeni versiyonunu önemli kılan bir detay ise Meta’nın mesajlaşma servisi Messenger’da ‘end-to-end encryption’ yani uçtan uca şifreleme uygulamasını varsayılan hale getirmesi. Mesajlaşmaların uçtan uca şifreli olduğu durumlarda, iletişim içeriklerinin üçüncü partiler tarafından görüntülenmesi imkansız hale geliyor. Meta ise uçtan uca şifreleme uygulamasını Messenger için ancak Aralık 2023’te varsayılan olarak sunmaya başladı. Bu durumda Netflix’in Facebook’daki mesajları görme imkanı oluşuyor.
API erişiminin kapsamı ve karşılıklı iş birliği
Mahkeme belgelerindeki detaylar, tartışmayı karmaşıklaştıran faktörlerden. Netflix’in, Meta’nın “Titan API” adlı özel bir programlama arayüzüne de erişimi olduğu belirtiliyor. Belgeler, Inbox API karşılığında Netflix’in Meta ile yakın bir işbirliği anlaşması imzaladığını da ortaya koyuyor. İddiaya göre, Netflix iki haftada bir Meta’ya kullanıcı etkileşimleri üzerine raporlar sunuyor, API detaylarını gizli tutuyor ve reklamları için Meta’ya önemli oranda bütçe ayırıyor.
İddialara göre iş birliği, Meta’nın en üst yönetim kademeleriyle de bağlantılı. Mahkeme dosyasında, Netflix yönetiminde yer alan ve aynı zamanda Facebook’un yönetim kurulu üyeliğini 2019’a kadar sürdüren Reed Hastings’in doğrudan Mark Zuckerberg, Sheryl Sandberg ve diğer Meta üst düzey yöneticileriyle iletişim içinde olduğu belirtiliyor.
Meta’nın diğer iddialarla mücadelesi
Meta sadece Netflix iddialarıyla değil, rekabet karşıtı hamleler gibi farklı alanlarda da suçlamalarla karşılaşıyor. Mahkeme belgelerinde Meta’nın popüler sosyal medya platformu Snapchat‘i gizlice izlediği de iddialar arasında.
Google’ın “iyilik için yapay zeka” programı başladı
Teknoloji şirketlerinin veri gizliliği, özel mesajların korunması pratikleri ve dev platformların gücü, günümüzün en hararetli tartışmalarından birini oluşturuyor. Meta-Netflix iddiaları bu tartışmayı yeniden alevlendirdi. Olayların hukuki sonuçları kadar, kullanıcı nezdindeki güvenin geleceği açısından da süreç dikkatle takip ediliyor.
Öne çıkan kaynak görseli: Firmbee.com / Unsplash