Visa, “Monetized: 2025 Creator Report” adıyla yayınladığı son raporuyla, değeri 2027’ye kadar yarım trilyon dolara ulaşması beklenen içerik üretici ekonomisinin iç dinamiklerini, zorluklarını ve geleceğini masaya yatırdı. Dünya çapında 200 milyondan fazla kişiyi kapsayan bu devasa ekonomi, artık sadece bir “hobi” olmaktan çıkıp, ciddi bir küçük işletme modeline dönüştüğünü kanıtlıyor. Ancak bu hızlı büyüme, beraberinde önemli bir sorunu da getiriyor: Finansal okuryazarlık eksikliği.
Morning Consult iş birliğiyle hazırlanan ve ABD, Brezilya, Avustralya, İngiltere ve BAE’den 1.000’den fazla içerik üreticisiyle yapılan anketlere dayanan bu rapor, hem içerik üreticileri hem de onlarla çalışan markalar ve finans kurumları için kritik içgörüler sunuyor.
Temel bulgular: Profesyonel yalnızlık ve finansal karmaşa
Raporun en çarpıcı sonucu, içerik üreticilerinin büyük bir çoğunluğunun kendilerini birer “küçük işletme sahibi” olarak görmesine rağmen, işlerini kişisel finansal araçlarla yönetmeye çalışması.
Bu durum, geleneksel iş modellerine uymayan bu yeni nesil girişimcilerin, finansal sistem tarafından henüz tam olarak anlaşılamadığını gösteriyor.
1. İçerik üreticileri işletme becerilerinden yoksun
İçerik üreticileri, kendi alanları olan sosyal medya yönetimi (%80), içerik stratejisi (%79) ve kitle büyütme (%74) gibi konularda kendilerine güvenirken, işin temel işletme yönetimi kısmında ciddi zorluklar yaşıyorlar.

Rapora göre, içerik üreticilerinin en çok eğitim ve rehberliğe ihtiyaç duyduğu alanlar şunlar:
- Finansal yönetim: %71’i bu alanda kendi kendini yetiştirdiğini veya hiç eğitimi olmadığını belirtiyor.
- Vergi ve hukuki uyumluluk: %75’i bu konuda yetersiz.
- Sözleşme müzakeresi: %76’sı profesyonel destek arıyor.
- İş stratejisi: %66’sı bu alanda yardıma ihtiyaç duyuyor.
Bu veriler, içerik üreticilerinin yaratıcı yeteneklerini ticari başarıya dönüştürme konusunda profesyonel bir rehberliğe ne kadar aç olduğunu açıkça gösteriyor. Öğrenme kaynakları olarak ise en çok “deneme-yanılma” (%60), “diğer üreticileri izleme” (%54) ve “diğer üreticilerle ağ kurma” (%49) gibi gayriresmi yöntemlere başvurmaları, bu alandaki kurumsal kaynak eksikliğini vurguluyor.
2. Gelir modelleri belirsiz, marka iş birlikleri hayati önemde
İçerik üreticilerinin gelirleri büyük ölçüde marka iş birlikleri (%94) ve satış ortaklığı (affiliate) pazarlamasına (%78) dayanıyor. Bu durum, gelirlerinin düzensiz ve öngörülemez olmasına neden oluyor. Rapor, gelirlerini daha istikrarlı hale getirmek isteyen üreticilerin, abonelik tabanlı içerik (Patreon, YouTube Katıl vb.) gibi düzenli ve tekrarlayan gelir modellerine giderek daha fazla yöneldiğini gösteriyor.
Gelir elde edilen en popüler platformlar ise şaşırtıcı değil: Instagram (%62), YouTube (%60) ve TikTok (%55).
3. “İşletme hesabı mı? O da ne?”
Raporun belki de en endişe verici bulgusu, içerik üreticilerinin finansal alışkanlıkları.
Ankete katılanların:
- %86’sı içerik üretimi işlerini kişisel birikimleriyle finanse ediyor.
- %62’si iş gelirlerini yönetmek için kişisel banka hesaplarını kullanıyor.
- %75’i işletme harcamaları için kişisel kredi veya banka kartlarını kullanıyor.
Bu durum, içerik üreticilerinin ya işletmelere yönelik finansal ürünler hakkında bilgi sahibi olmadığını ya da mevcut ürünlerin onların esnek ve düzensiz gelir modeline uymadığını gösteriyor. Kişisel ve ticari finansmanın bu şekilde iç içe geçmesi, hem vergi takibi hem de uzun vadeli finansal planlama açısından ciddi riskler barındırıyor.

4. Geciken ödemeler en büyük stres kaynağı
İçerik üreticileri ödemelerini büyük oranda dijital olarak (%83 ödeme işlemcileri, %58 platform ödemeleri) alıyor. Ancak ödemelerdeki gecikmeler, bu ekosistemin en büyük sorunlarından biri.
Geciken ödemelerin en büyük olumsuz etkileri şunlar:
- Zihinsel stres veya anksiyete (%37)
- İçerik üretiminin gecikmesi (%26)
- Faturaların ödenememesi (%17)
Bu nedenle, ankete katılan üreticilerin yaklaşık %30’u, “daha esnek ödeme seçenekleri” ve “kazanılan fonlara daha hızlı erişim” sunan finansal ürünlere ihtiyaç duyduklarını belirtiyor.
5. Ödemeler dijital, sınırlar küresel
İçerik üretici ekonomisinin doğası gereği, ödeme akışları da geleneksel iş modellerinden farklılaşıyor.
Rapor, bu konuda iki önemli eğilimi ortaya koyuyor:
- Dijital ödemelerin hakimiyeti: İçerik üreticileri ödemelerini neredeyse tamamen dijital kanallar üzerinden alıyor. En yaygın yöntemler PayPal ve Stripe gibi ödeme işlemcileri (%83), YouTube Payments ve TikTok Creator Fund gibi platform ödemeleri (%58) ve dijital cüzdanlar (%53). Geleneksel banka transferi (%34) ve kağıt çek (%4) gibi yöntemler ise oldukça nadir kullanılıyor.
- Küresel gelir akışı: Belki de en ilginç bulgulardan biri, ankete katılan içerik üreticilerinin %52’sinin, yani yarısından fazlasının, küresel kaynaklardan (farklı ülkelerden) ödeme alması.
Bu durum, fintek çözümlerinin bu ekonomi için ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.
Finans sektörü için çıkarılacak dersler
Visa’nın raporu, finans kurumları ve fintech’ler için içerik üretici ekonomisinin sadece büyük bir pazar değil, aynı zamanda hizmet verilmesi gereken özel ihtiyaçlara sahip bir müşteri segmenti olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Geleneksel küçük işletme kredileri veya kurumsal kartlar yerine, bu yeni nesil girişimcilerin esnek, hızlı ve dijital öncelikli çözümlere ihtiyacı var.

İçerik üreticileri artık “geleceğin kariyeri” değil, bugünün gerçeği. %88’i önümüzdeki yıl gelirlerinin artmasını bekliyor ve %76’sı geleneksel bir kariyer yoluna girmek için hiçbir baskı hissetmiyor. Bu, ekonominin kalıcı ve büyüyen bir parçası olduklarının en net kanıtı.
Finans sektörünün bu yeni gerçekliğe ne kadar hızlı adapte olacağı ise, gelecekteki başarılarını belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak gibi görünüyor.




