İklimlendirme sektöründeki büyüme tüm dünyada giderek artıyor. Artan sıcaklıklar ve öngörülemeyen iklim koşulları nedeniyle, birçok tüketici iklimlendirme ekipmanlarını faydalı bir yatırım olarak görüyor. Özellikle iç hava kalitesinin önemi ön plana çıktığı pandemi sürecinde, bu cihazlarının önemini daha çok daha iyi anladık. Evin içinde sıkça vakit geçirdiğimiz bir yılı aşkın sürede, iklimlendirme cihazları daha iyi nefes alma, daha az alerjen ve dolayısıyla iç mekan konforunu sağlamak için olmazsa olmazımız oldu.
Pandemide HEPA filtreli ürünler çok fazla talep gördü
Bu dönemde bazı kullanıcıların, iklimlendirme ürünlerini eskisinden çok kullandıkları için tasarruf amacıyla yeni ve enerji verimli sistemlere geçtikleri görülüyor. Bu ürünlere son dönemde artan ilginin bir diğer nedeni ise bu cihazların filtreleme sistemlerinin virüsler dahil, havadaki zararlı partikülleri bizden uzak tutmaya yaramaları. Pandemi döneminde özellikle havadaki partiküllerin %99,7’sine kadarını uzaklaştıran HEPA filtreli ürünler çok fazla talep gördü. Bu dönemde, küresel hava filtreleme pazarı da eşi görülmemiş rakamlarla büyüdü.
Evde daha çok vakit geçirdiğimiz pandemi boyunca, iklimlendirme cihazları çoğumuz için daha iyi nefes alma, daha az alerjen ve dolayısıyla iç mekan konforu için olmazsa olmazlarımız oldu.
Evine kapanan bireylerin konforlarını artırmaya yönelik satın alma istekleri iklimlendirme sektörüne de yansıdı ve ev tipi iklimlendirme cihaz satışı pandemide arttı. İSKİD (İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği) verilerine göre, 2020 yılında Türkiye pazarında 1,5 milyondan fazla iklimlendirme ürünü satıldı. Bu rakam 2019’a göre yüzde 10’luk bir büyüme anlamına geliyor. Global çapta iklimlendirme cihazlarına olan ilgi, pandemi döneminde değişken bir grafik gösterse de araştırmalar uzun vadede pazarın büyüyeceğini işaret ediyor. Statista verilerine göre küresel ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme (HVAC) pazarının, 2020 ile 2030 yılları arasında yüzde 3,9’luk bir bileşik yıllık büyüme ile 2030 yılına kadar yaklaşık 367,5 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacağı öngörülüyor. HVAC pazarının pazar hacmi ise 2024 yılına kadar 151,1 milyon adede ulaşacak.
Pandemi ve çevre odaklı gelişmeler ile değişen tüketici ihtiyaçlarına karşı üreticilerin elindeki en önemli güç ise yeni teknolojiler. Bu alandaki teknolojik gelişmeler, diğer birçok sektörde olduğu gibi çeşitli yenilikler ve kolaylıklar sağlıyor. Teknolojinin ürünlere entegrasyonu ile başta mobil kullanım olmak üzere, artan çevresel duyarlılık sonucu olarak da değerlendirilebilen enerji tasarrufları, önemli kazanımlar olarak dikkat çekiyor.
İklimlendirme sektöründe pandemi sonrası öne çıkan trendler
Pandemi ile iç mekanlardaki taze ve temiz hava ihtiyacı da üreticileri bu alanda yenilikçi ürünler geliştirme konusunda teşvik ediyor. İklimlendirme sektöründe öne çıkan teknolojik trendleri aşağıda sıraladık;
1. Enerji verimliliği
Son dönemde sürdürülebilir üretime, enerji verimliliğini artırmaya ve karbon emisyonlarını azaltmaya odaklanan bir küresel yönelim var. İklimlendirme sektörü de sıkça enerji verimliliğinin üzerinde duruyor. Yüksek verimli ekipman kullanımından ısı kaybını sınırlamaya kadar birçok yöntem denenirken, atıkları azaltmak için yeni araçlar ve çözümler aranıyor. Yeni ürünler de tüketicilere daha fazla seçenek ve maliyet tasarrufu sunuyor. Energy.gov’a göre, çevre dostu iklimlendirme sistemleri, geleneksel sistemlerinden %65’e kadar daha verimli. Geleneksel cihazlara göre fiyatları biraz yüksek kalsa da enerji tasarrufları ile bu fiyat farkını zaman içerisinde telafi ediyorlar.
2. “Nesnelerin İnterneti”
Cihazların performansları ile ilgili verileri izlemek ve veri toplamak için sensörler ve diğer ekosistem teknolojileri ısıtma ve soğutma ekipmanlarında bir süredir kullanılıyor. Nesnelerin İnterneti teknolojisinin iklimlendirme ürünlerine en önemli katkısı verimlilik. İklimlendirme sektörünün uzmanlarına göre bu alandaki teknolojilerin geleceğinde verinin yeri kritik.
Verinin daha etkili kullanılması sunulan hizmetlerin sizin özel durumunuza göre uyarlanabileceğini, yani daha fazla kişiselleştirme yapılabileceği anlamına geliyor.
3. Uzaktan izleme ile öngörülebilir bakım
İklimlendirme sistemlerinin sorunsuz çalışmasını sağlamak için önleyici bakımın ne kadar önemli olduğunu söylemeye dahi gerek yok. Peki cihazınızın bakım zamanının geldiği size bildirim olarak gelse, örneğin hava filtrenizi değiştirme zamanının geldiğini sistem size hatırlatsa nasıl olur?
Bu teknoloji, iklimlendirme sistemlerinde giderek daha yaygın kullanılmaya başladı. İklimlendirme uzmanlarının sistemleri izlemesi ve bakım zamanını size bildirmesi cihazın ömrü ile verimli ve konforlu kullanımı açısından son derece faydalı.
4. Akıllı termostatlar
Birkaç yıldır piyasada olmalarına rağmen, sıcaklığı kolayca ayarlamaya yarayan akıllı termostatlar, dünya genelinde yeni yeni ana akım haline geliyor.
WiFi bağlantılı ve uzaktan yönetilebilen bu cihazlar ile evden uzaktayken evinizi ısıtmak ve soğutmak için sıcaklığı ayarlayabiliyorsunuz. Gerçek zamanlı kontrol edilebilme özelliğinin en önemli artısı ise enerji tasarrufu.
Enerji tasarrufu için cihazları doğru kullanmak gerek
Enerji tasarrufu ve verimliliği sadece bunu sağlamamıza yardımcı olan son teknolojik bir cihazı edinmemizle bitmiyor. Tüketicinin cihazı kullanma şekli de bu süreçte son derece önemli. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine çıktığı ve bazı şehirlerde sıcaklık rekorlarının kırıldığı bugünlerde evlerde ve ofislerde klima kullanımı artıyor. Diğer yandan, sanayide ve ticari binalarda kullanılan soğutma ve iklimlendirme sistemleri ise çalışanlara serin bir ortam sağlarken, makinelerin ve sistemlerin de doğru çalışmasına olanak tanıyor. Ancak bu sistemlerin doğru kullanılmaması, verimliliği azaltırken elektrik faturalarında da ciddi artışlara neden oluyor. Klimanın derecesini ayarlarken konfor sıcaklığını da dikkate almalıyız. Ancak tüketicilerin çoğu, genellikle klimaları yanlış kullanıyor. Hava çok sıcaksa klimanın ayar sıcaklığını 16-17 derecelerde tutuyor. Halbuki yaz ayları için konfor şartlarını sağlayacak sıcaklık ortalama 24-25 derece kabul ediliyor. Üstelik klimadaki her bir derecelik artış yüzde 5 tasarruf sağlıyor. Klimanın ayarını 22 dereceden 24 dereceye getirerek yüzde 10 gibi yüksek bir tasarruf oranına ulaşabilirsiniz.
Klimanın ayarını 22 dereceden 24 dereceye getirerek yüzde 10 gibi yüksek bir tasarruf oranına ulaşabilirsiniz.
Sezonsal verimlilik kriterleri
Klimalarda enerji tüketimini en aza indirmeyi hedefleyen Avrupa Birliği standartları, 2014 yılından bu yana ülkemizde de yürürlükte. Bu kapsamda enerji sınıfları “Sezonsal Verimlilik” olarak adlandırılan yeni kriterlere göre A+, A++, A+++ olmak üzere 3 yeni sınıfı daha içerecek şekilde genişletilmiş durumda.
Daha önce cihazların enerji sınıfları sabit ve tek bir dış ortam sıcaklığındaki değerlere göre belirlenirken, artık tüm sezonu kapsayacak şekilde birçok dış ortam sıcaklığı ve inverter teknolojisinin avantajı olan kısmi yüklerdeki koşullar için belirleniyor. Üreticilerin bu kriterlere uyması ve ürünlerini buna göre geliştirmesi gerekiyor.
Bu yazı Digital Report Dergisi 9. sayısında yayınlanmıştır.