Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin ekonomide 3 yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Programı (OVP) açıklandı. Açıklamada Türkiye’de kripto para platformlarının düzenleme kapsamına alınacağını söylendi. Önceki dönemlerde birçok defa dile getirilen ancak somut bir adım atılmayan kripto paralara gelebilecek düzenlemeyi ve sektöre olası etkilerini bilişim hukuku alanında deneyimli avukatlık ofislerinden Gökçe Avukatlık Kurucu Ortağı Görkem Gökçe değerlendirdi.
Geleneksel hukuk sistemleri için yeni ve karmaşık bir dijital varlık türü olan kripto varlıkların, hukuki tanımı ve sınıflandırılması, ülkeden ülkeye farklılık gösterebiliyor. Bazı ülkeler kripto paraları para olarak kabul ederken, diğerleri emtia veya menkul kıymet olarak sınıflandırabiliyor. Hükümetler, kripto paraların kontrol altına alınması ve denetlenmesi amacıyla düzenlemeler geliştiriyor. Bu düzenlemeler kara para aklamayı önleme, tüketicilerin korunması ve vergi uygulamaları gibi konulara odaklanabiliyor. Ancak, her ülkenin yaklaşımı farklıdır. Bu durum küresel bir standart oluşturma çabalarını karmaşıklaştırıyor.
Sorun daha etkin bir koruma mekanizmasının geliştirilmesi
Türkiye hukuk sisteminin de uzun zamandır gündeminde olan Kripto varlıkların hukuk sistemimizdeki yerini Gökçe Avukatlık Kurucusu Görkem Gökçe şöyle değerlendiriyor: Her şeyden önce Türk hukukunda kripto para değil kripto varlık ifadesi kullanılıyor. Henüz bu konuda özel bir düzenlememiz bulunmuyor. Daha önce tartışılan kripto varlık yasa tasarısı rafa kaldırılmıştı. Halihazırda sadece ödeme amaçlı kripto varlıkların kullanımına ilişkin bir yasak var. Özel düzenlemeler olmasa da hukukun genel ilkeleriyle birçok sorunun yanıtını bulabiliyoruz. Kripto borsaları ile kullanıcı arasındaki sözleşmelere ise sözleşme hukuku kurallarıyla çözüm bulabiliyoruz. Dolandırıcılık faaliyetlerine ilişkin de Türk Ceza Kanunu hükümleri birçok soruna çözüm olabiliyor. Sorun daha etkin bir koruma mekanizmasının geliştirilmesi. Özel bir düzenleme bu açıdan önemli. Bilhassa da hesap verebilirliği ve finansal güvenceleri sağlamak için.
Kripto varlıklar ile ilgili düzenlemelerde dengeli bir yaklaşım sunmak önemli
Bu alandaki en sıcak gelişme ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Türkiye’de kripto para platformlarının düzenleme kapsamına alınacağı yönündeki açıklaması oldu. Türkiye’de gelecekte ne gibi değişiklikler olabileceği konusunda önemli bir işaret olarak değerlendirilebilecek bu açıklamalarda konuyla ilgili herhangi bir detay paylaşılmadı. Av. Görkem Gökçe bu gelişmeyi şöyle değerlendirdi; Kripto para düzenlemeleri genellikle sektördeki değişimlerin ve inovasyonun yolunu açacak dengeli bir denetimle birleştirilmelidir. İnovasyonun engellenmeden sürmesi ve sektörün büyümesi için uygun bir çerçeve oluşturulmalıdır. Ayrıca bu tip düzenlemelerin ayrıntıları son derece önemlidir. Hangi tür kripto paraların ve platformların bu düzenlemeye tabi olacağı, hangi tür lisanslama veya kayıt süreçlerinin uygulanacağı, güvenlik ve gizlilik konularındaki standartlar ve diğer detaylar belirleyici olacaktır. Özetle Türkiye’de kripto para platformlarının düzenleme kapsamına alınacak olması, sektörün geleceğini şekillendirebilecek önemli bir adım olarak görünüyor. Detayların netleşmesi ve dengeli bir yaklaşımla uygulanması ise bu konuda daha fazla yorum yapma fırsatı verecektir. Bu düzenlemelerin etkileri, zaman içinde daha net bir şekilde görünecektir.
Honda, Bitcoin ve Ethereum’u ödeme yöntemi olarak kabul ediyor
“Cem Karaca NFT’si davasının sonucu hukuk için emsal niteliğindedir”
Kripto varlıklar alanında düzenleme ihtiyacının temel sebeplerinin başında bu alandaki davaların sayısının giderek artması geliyor. Bu noktada hızla gelişen ve kullanımı artan NFT’lerin hukuksal süreçleri büyük önem kazanıyor.
NFT’ler ve genel olarak kripto varlıklar özelinde son derece deneyimli olan Gökçe Avukatlık’ın dünyadaki pek çok itibarlı bilişim hukuku platformunda konu edilen Cem Karaca NFT davasının hem kendileri hem de hukuk sistemi açısından gurur verici olduğunu belirten Av. Görkem Gökçe, davanın detaylarına dair şu değerlendirmeleri yaptı: “Sanatçı Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca vekili olarak Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca’nın, babasının klasikleşmiş bir fotoğrafından yararlanılarak NFT (Non-fungible Token) formatında hazırlanan portrenin satışının durdurulması, babasının kişilik ve fikri haklarına karşı gerçekleşen ihlallerin giderilmesi için ofisimizce dava açıldı. Dosya kapsamında alınan 21.09.2022 tarihli bilirkişi raporunda NFT olarak satışa sunulan portrenin Cem Karaca’nın bir fotoğrafından yola çıkılarak hazırlandığı ve Cem Karaca’nın dış görünüşünün ticarileştirildiği, bu nedenle davalının fiillerinin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nu ve kişilik haklarını ihlal eder nitelikte olduğu sonucuna ulaştı. Bunun üzerine Mahkeme 21.06.2022 tarihli kararı ile Cem Karaca’nın portresinin izinsiz olarak kullanıldığı internet sitelerine erişimin engellenmesine ve Opensea isimli platformda yer alan, NFT formatında satışa sunulan Cem Karaca portresinin satışının engellenmesine karar verdi. NFT ve kripto varlıklar açısından ilk niteliğindeki bu davanın sonucunda verilen karar emsal niteliği taşıyor. Bu bağlamda da ortaya çıkan sonucu Türk hukuk sistemi açısından gurur verici bir gelişme olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Öne çıkan görsel kaynağı: Art Rachen / Unsplash