Yapay zeka ve akıllı veri analizi ile bankalar sadece süreç maliyetlerini düşürmekle kalmayıp, müşterileri hakkında yeni içgörüler elde edebilir. Gelecekte, bu bilgi müşterilerle birçok etkileşim alanına yansıyacak.
IDC’ye göre, geçen yıl küresel yapay zeka yatırımları yüzde 44 artışla 38 milyar doları aştı. Danışmanlık firması Oliver Wyman, küresel finans sektörü için yapay zeka teknolojilerinden elde edilecek potansiyel tasarrufun 2030 yılına kadar yaklaşık 1 trilyon dolar büyüklüğe ulaşacağını tahmin ediyor. Bu, ortalama bir bankada yüzde 22’lik bir maliyet düşüşü anlamına geliyor.
Bankaların ve finansal ekosistemdeki diğer oyuncuların bu sistemleri ortak kullanacağı öngörüsü ise tasarruf miktarının daha da yüksek (5 ile 7 milyar dolar arası) olacağını işaret ediyor.
Veriden içgörülere, içgörülerden eyleme geçme
Ancak bu devasa tasarruf, yapay zeka ve akıllı analitik çevresindeki teknolojilerin stratejik olarak yeniden konumlandırılmasında bu kadar merkezi bir rol oynamasının nedenlerinden yalnızca bir tanesi.
İkinci, fakat daha az önemli olmayan bir neden ise bankaların yalnızca analitik ve yapay zeka işlevlerinden geniş bir şekilde yararlanarak, ellerindeki dijital veri hazinesini artırıp, yeni bir kişisel bankacılık deneyimi yaratabilecek olmalarıdır.
Akıllı analitik, verilerden içgörülere ve eyleme götüren bir iyileştirme sürecini yaratır: Farklı kaynaklardan gelen verilerin akıllı bir şekilde toplanması ve değerlendirilmesi başlangıçta içgörüler sağlar ve daha önce bilinmeyen ilişkileri ortaya çıkarır. Bu, ikinci adımda hem müşteriler hem de bankalar için somut katma değer üretebilecek yeni faaliyetleri tetikleyen yeni bilgi üretilir.
Örneğin bankada, akıllı analiz algoritmaları, dijital kanallardaki kullanıcı davranışlarının yanı sıra hesap hareketleri, menkul kıymetler hesap işlemleri, gayrimenkul fiyatları ve menkul kıymet fiyatları gibi çeşitli veri havuzlarından gelen bilgileri bir araya getirir. Bu şekilde, bireysel ihtiyaçların kesin doğrulukla tanımlanmasına olanak tanıyan veri modelleri görünür hale gelir. Örneğin, müşterilerin yaşlılık dönemleri için tedarikte hangi boşluklar olabilir, hangi düzenli transferler otomatikleştirilebilir veya optimize edilerek finansal hareket alanı yaratılabilir. Bunların tümü, müşterilerle şahsen veya dijital olarak bilgi alışverişi için iyi başlangıç noktalarıdır.
Kazanç potansiyelinin optimum kullanımı
Akıllı analitik, müşterilerin kullanım davranışlarını da analiz ettiğinden, bankalar gerektiğinde iş ortaklarından ilgili sigorta veya tasarruf ürünlerini otomatik olarak edinerek sunabilirler. Üçüncü taraf şirketler de gelecekte ortak platformlara erişebilecekleri için, müşterilere sunulabilecek teklifler daha da genişletilebilir.
Bir başka akıllı veri senaryosu, bir bankanın çözüm portföyüyle ilgili performans analizini kapsar: Ürün yöneticileri, bir pano aracılığıyla müşterileri arasında hangi dijital hizmet tekliflerinin özellikle popüler olduğunu ayrıntılı olarak görebilirler. Ek olarak, portföylerini müşterilerinin gerçek ihtiyaçlarıyla daha da uyumlu hale getirmek için hangi uygulama çözümlerini kullanabileceklerine dair otomatik olarak oluşturulmuş bir optimizasyon önerisi alabilirler.
Tüm bunlar, bankaların stratejilerine akıllı analitik ve yapay zekayı katma dürtüsünü netleştirir: Esas olarak tüm bunlar, daha gelişmiş müşteri etkileşimi ile ilgilidir. Başka bir deyişle, nihayetinde müşterilerin sorunlarını daha da iyi çözmek ve dolayısıyla doğal olarak bireysel kazançları da bankanın portföyüne katmakla ilgilidir.
Şimdiden eğitim havuzları oluşuyor
Bu noktaya kadar, bazı şeyler hala uzak bir vizyonun parçası gibi görünebilir. Yapay zeka söz konusu olduğunda, iş ortaklıkları hiçbir şekilde sıfırdan başlamaz. Aksine birçok global banka uzun süredir bu alanlarla ilgili teknik bilgi birikimi oluşturuyor ve şu anda çeşitli AI projeleri başarıyla yürüyor. Örneğin bankaların kullanmaya başladığı sohbet robotları, her gün binlerce soruyu yanıtlayarak, müşterileri daha iyi tanımak için etkileyici bir veri tabanı ve yarın kullanacağımız yapay zeka çözümleri için kritik bir öğrenme verisi oluşturuyorlar.
Bugüne kadar, pazardaki ağ ve akıllı veri liderleri, veriye dayalı yapay zeka çözümlerinin potansiyelinden yararlanmaya yaklaşamadılar bile: McKinsey tarafından yapılan bir çalışmaya göre, pazarın liderleri şu anda 1’den 100’e kadar bir ölçekte 56. sırada yer alıyor. Dolayısıyla, hala bu alanda yatırım yapmak için geç değil.