Yeryüzündeki veri merkezleri, çalışmak için devasa miktarlarda elektriğe ve sunucularını soğutmak için de yine devasa miktarlarda suya ihtiyaç duyar. Starcloud adlı iddialı bir girişim ise hem enerjinin hem de soğutma kapasitesinin uzayda daha kolay ve ucuza bulunabileceğini savunarak, yörüngedeki veri merkezlerini Dünya’dakilere bir alternatif olarak sunuyor.
Bu vizyon doğrultusunda Starcloud, Kasım ayında uzaydaki işlevselliğini test etmek üzere bir Nvidia H100 GPU’sunu yörüngeye fırlatmayı planlıyor.
Uzayda veri merkezi kurma planı
Starcloud, yayınladığı teknik raporda, “bir dizi konsept tasarım geliştirdiğini ve aşılmaz bir engelle karşılaşmadığını” belirtiyor. Ancak planlarının ekonomik olarak uygulanabilir hale gelmesi için, önümüzdeki yıllarda uzaya fırlatma maliyetlerinin düşmesine büyük ölçüde bel bağlamış durumda.
Girişimin nihai hedefi, uzayda modüler veri merkezleri oluşturmak. 5 gigawatt’lık bir veri merkezinin, yaklaşık dört kilometrekarelik bir güneş paneli dizisiyle çalıştırılabileceğini varsayıyorlar. Veri merkezinin ürettiği ısıyı dağıtmak için ise, güneş paneli dizisinin yaklaşık yarısı büyüklüğünde bir radyatör dizisi kurmayı planlıyorlar.
Uzayda bir veri merkezine sahip olmak, uydulardan gelen verilerin daha hızlı işlenmesini sağlayabilir ve Starcloud’a göre, yapay zeka şirketlerinin en son modelleri eğitmek için artan işlem gücü taleplerini karşılamasına da olanak tanıyabilir.
Yeryüzündeki veri merkezlerinin artan maliyeti
Teknoloji firmaları, yapay zeka altyapısının hızla genişlemesine büyük yatırımlar yapıyor, ancak Dünya’da devasa yeni veri merkezleri inşa etmek çok büyük kaynaklar gerektiriyor. Meta gibi şirketler veri merkezi genişletme planlarını başlattıkça, bu merkezlerin bulunduğu bölgelerdeki yerel halk, temiz içme suyu kaynaklarından mahrum kalma endişesi ve elektrik tüketimindeki katlanarak artan artıştan dolayı endişeleniyor.
Birçok yerde, elektrik şebekesi bu talebi karşılayamıyor ve bu yüzden teknoloji şirketleri veri merkezlerini çalışır durumda tutmak için alternatif güç kaynaklarına yönelmeye başladı. Örneğin, Memphis’te xAI, yerel şebeke talebi karşılayamadığı için veri merkezlerini çalıştırmak üzere tartışmalı bir şekilde gaz türbinleri kullanıyor. Bu durum, türbinlerin emisyonlarının sağlıkları üzerindeki etkisi konusunda sakinlerden ciddi endişelere yol açtı.
Starcloud’un önündeki büyük engeller
Starcloud’un Kasım ayında bir Nvidia GPU’su içeren bir uydu fırlatma planı, iddialı hedeflerinin ilk adımı. Ancak bu adım bile, mevcut uydulara kıyasla güç açısından önemli bir artışı temsil ediyor. Nvidia’ya göre, fırlatılacak çip, önceki herhangi bir uzay operasyonundan yüz kat daha güçlü.
Ancak Starcloud’un dünya dışı veri merkezini inşa etmeye başlamadan önce aşması gereken birçok engel var:
- Yasal düzenlemeler ve çarpışma riski: Girişim, bu kadar büyük bir veri merkezi inşa etmenin diğer uydular için çarpışma riskini artırmayacağına dair düzenleyicileri ikna etmenin en büyük engellerden biri olduğunu kabul ediyor. Yörüngedeki aktif uydu sayısı 7.500’ü aşmış durumda.
- Fırlatma maliyeti: Starcloud, fırlatmaların önümüzdeki on yıl içinde hem daha ucuz hem de daha yaygın hale geleceğine güveniyor. 5 gigawatt’lık bir veri merkezinin GPU’larını yörüngeye taşımak için yaklaşık 100 fırlatma, güneş paneli ve radyatör dizileri için ise ek 100 fırlatma gerekeceğini tahmin ediyorlar.
Bu stratejinin uygulanabilir hale gelmesi için gereken ilerlemelere rağmen, Starcloud CEO’su Philip Johnston, dünya dışı veri merkezlerinin yakın gelecekte bir gerçeklik haline gelebileceğini söylüyor. Johnston, “on yıl içinde, neredeyse tüm yeni veri merkezlerinin uzayda inşa edileceğini” öngörüyor.




