Enerjide dijital dönüşümün en iyi örneklerinden birini veren SOCAR Türkiye’nin pandemi öncesi başlayan yolculuğunun nasıl bir başarı hikayesine dönüştüğünü SOCAR Türkiye Dijital Transformasyon & Bilişim Teknolojileri Başkanı Hakan Irgıt anlattı.
Pandemiyle birlikte tüm dünyada dijitalleşmenin önemi daha iyi anlaşıldı. Şirketler de bu dönemde dijital dönüşüm yatırımlarını genişleterek hızlandırdılar. SOCAR Türkiye olarak sizin dijital dönüşüme yaklaşımınız nasıl? Dijital dönüşüm faaliyetleriniz kapsamında nasıl bir yol haritanız oldu, neleri önceliklendirdiniz?
SOCAR Türkiye olarak dijitalleşme yolculuğumuz 2019 yılında tamamladığımız entegrasyon çalışmalarımızla birlikte, zaten pandemiden çok daha önce başlamıştı. Pandemi ile birlikte teknolojimizi ve iş yapış şeklimizi gözden geçirerek önceki yıllarda başlattığımız dijitalleşme çalışmalarımız sayesinde, hayatımıza giren birçok değişime çok hızlıca adapte olabildik.
Faaliyet gösterdiğimiz alanlarda dijital dönüşüm ile birlikte; “yüksek kaliteli ürün”, “hız”, “yüksek verimlilik”, “en az çevresel etki”, “esnek üretim kabiliyeti” gibi yetkinliklerimizi güçlendiriyoruz. Bu yetkinliklerin dijital sistemlerle tüm kurumsal altyapımıza entegre edildiği bir süreç yönetimi uyguluyoruz.
Dijital dönüşümü çalışanlarımızla birlikte faaliyet zincirimizin her aşamasında iş süreçlerimizin temeline yerleştirmek istiyoruz.
Pandemiyle birlikte özellikle güvenli veri toplama ve yönetme mekanizmalarıyla operasyonel süreçlerimize uzaktan erişim sistemlerini geliştirdik. Böylece teknik ekiplerimiz, üretim ortamlarını uzaktan izleyerek, gerekli aksiyonları ve yönlendirmeleri gerçekleştirebiliyor.
Aynı şekilde, doğru karar verme mekanizmaları ile bu verinin anlamlandırılması da üretim operasyonlarının devamlılığı açısından önem arz ediyor.
Yine pandemiden önce başlattığımız dijital dönüşüm programımızın önemli bir ayağı; makine öğrenmesi gibi ileri analitik uygulamalarla veriyi işleyerek algoritmaların da desteğiyle karar mekanizmalarını güçlendirmekti.
Bu uygulamalarla, uzun yıllarda öğrenilmiş insana dayalı bilgileri ve karar alma yapılarını yedekleme ve geliştirebilme fırsatımız oldu. Böylece pandemi gibi zorlu dönemlerde ekiplerimize destek olacak altyapıların temellerini attık.
Kullanıcı gözüyle yılın en başarılı teknoloji markaları
Dijital dönüşüm çalışmalarınız kapsamında bugüne dek iş süreçlerinize adapte ettiğiniz yeni çözümler, geliştirdiğiniz uygulamalar neler oldu, operasyonlarınıza eklediğiniz bu dijital altyapılar size ne tür faydalar üretti?
Dijital dönüşüm hedeflerimizi organizasyonumuzun tüm birimlerine yaygınlaştırmak; sadece yeni teknolojilerle yeni iş yapış şekilleri uygulamak değil, var olan işlerimiz de dönüştürmek en büyük hedeflerimiz arasında.
Bu aşamada finans, insan kaynakları, satın alma gibi merkezi iş süreçlerimizi dönüştürmekle birlikte, sahada üretim gerçekleştirdiğimiz alanlarda da dijital dönüşüm fırsatlarını kovalıyoruz. STAR Rafineri ve Petkim’de birçok bakım ve varlık yönetim çözümleri sahamızda uygulanmaya devam ediyor. Üretimde sürekliliğimizi sağlamak ve bakım maliyetlerimizi azaltmak için ekipmanlarımızın kritikliğine göre farklı projeler gerçekleştiriyoruz.
Buna iyi bir örnek olarak kompresörler ve pompalar için kullandığımız ve ileri analitik yöntemlerinden faydalandığımız projemizden bahsedebilirim.
Bu çözümümüzle geçmiş ve gerçek zamanlı verileri analiz edip, alarm limitlerini inceleyerek ekipman bazlı model oluşturuyor, ekipmana yönelik hata bildirimlerini alarmlar takip ediyor ve saha ekiplerine raporluyoruz.
Bu sayede hata seviyelerini ve saha sinyallerini gerçek zamanlı kontrol ediyor, kompresör ve pompa gibi kritik ekipmanlarımızın duruşunu aylar öncesinden yakalayabiliyoruz. Bakım planlamalarımız ve maliyetlerin düşürülmesine çok yüksek etkisi olan bir çalışma bu.
Birçok sürecimize otomasyonu dahil ederek çalışanlarımızın zamanını daha katma değerli aktivitelere harcayabilecek hale getirme gayretlerimiz de devam etti. Bu bağlamda, Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) kapsamında dijital asistanlarımızı devreye aldık. Söz konusu dijital asistanlar; kural bazlı yapay zekâ (AI), iş akışı otomasyonu ve “screen scraping” olarak tanımlanan yaklaşımları benimseyerek, tekrarlanabilen, insan yorumuna ihtiyaç duymayan ve kesinlik bekleyen görevleri makine öğrenmesi yoluyla yapabilme imkânı sunuyor.
SOCAR bünyesindeki STAR Rafineri ve Petkim dahil olmak üzere birçok grup şirkette insan kaynakları, finansal hizmetler ve muhasebe, tedarik zinciri, satış, pazarlama, bilgi teknolojileri, müşteri hizmetleri gibi birçok alanda çeşitli akış ve süreçlerin otomasyonuna olanak sağlayan teknolojiyle hızlı ve tutarlı sonuçlar elde edilmesi, insan kaynağının daha verimli kullanılması, operasyonel yüklerin azaltılması, hata ve risk payının sıfıra indirilmesi, maliyetlerin azaltılması, çalışan memnuniyeti ve karar yetkinliğinin artırılması sağlanıyor.
Dijital dönüşümü bitip tamamlanacak bir operasyon değil, sürekli gelişen bir süreç olarak algılamak kritik. Bu konuda sürekli bir mesai harcıyor olmak, daima yeni ve yaratıcı fikirler, projeler geliştirmek, hatta bazı durumlarda deneyip yanılmak gerekiyor.
Kredi Risk ekibimize kazandırdığımız dijital çözüm ile müşteri ve tedarikçi kredi risk değerlendirme sürecine katkı sağlayan bir erken uyarı ve istihbarat çözümü. Bu dijital çözüm ile halka açık birçok kaynaktan veri toplayarak günlük riskli durumların raporlanmasını sağlıyor. Ekiplerin iş yükü azalırken otomasyon sayesinde takip ettiğimiz veri kaynağı sayısını da en üst seviyeye taşıyoruz.
Ocak 2022 itibarıyla 16 aydır devam ettirdiğimiz ve dünyada eşine az rastlanır S4/HANA projemiz Project Earth’ü de devreye aldık.
Tasarım aşamasından devreye almaya kadar tamamını uzaktan çalışarak gerçekleştirdiğimiz bu projede hem kurumsal uygulamalarımızın yenilenmesini sağladık hem de daha önce kullanmadığımız birçok yeni aracı da çalışanlarımızın hizmetine sunduk.
Hidrokarbon değer zincirinde hammadde satın alımında depolamaya, üretimden müşteri teslimine şirketler arası entegrasyon sağlarken, müşterilerimize siparişten teslimat adımlarına kadar anlık bilgi paylaşımını sağlayacak müşteri portalı ile buluşturduk.
Operasyonda bakım ekiplerinin saha faaliyetlerini anlık işleyebilecekleri mobil uygulama ve tüm grup şirketlerimiz bazında tek bir ana veri yapısının kurulması ve ortak ana veri sözlüğü oluşturulması gibi hedeflerimizi gerçekleştirdik. Kısaca Project Earth ile çalışanlarımız, tedarikçilerimiz ve müşterilerimiz dahil olmak üzere operasyonumuzun her noktasında çok önemli faydalar sağladığımızı söyleyebilirim. Kısacası dijitalleşme saha operasyonlarımızdan üretime, risk yönetiminden merkezi kurumsal süreçlere kadar SOCAR Türkiye’de her bir iş biriminde.
Uygulamaya aldığınız dijital teknolojilerin SOCAR Türkiye’ye katkıları neler oldu?
Dijital dönüşüm programının başladığı 2018 yılından itibaren yaklaşık 4 yıllık süre zarfında oluşturduğumuz faydaya sadece finansal sonuçlar açısından değil çalışan memnuniyetimizi ve verimliliği arttırmak, ekiplerimizin zamanlarını katma değerli işlerle harcayacağı çözümler üretmek açısından da bakıyoruz.
Bu adımlarımızın kazandırdığı esneklik ve hız, bize içinde bulunduğumuz pazarda önemli rekabet avantajı sağlıyor.
Dijital dönüşümü bitip tamamlanacak bir operasyon değil sürekli gelişen bir süreç olarak algılamak kritik.
Bu konuda sürekli bir mesai harcıyor olmak, daima yeni ve yaratıcı fikirler, projeler geliştirmek, hatta bazı durumlarda deneyip yanılmak gerekiyor.
Biz kendi şirketlerimizde bu süreçteki kimi denemelerimizden tahminlerimizi de aşan büyüklükte faydalar elde ettik.
En küçük detayı bile ihmal etmemenin, süreci her ayrıntısıyla ilerletmenin gerektiğini deneyimleyerek öğrendik. Bunun yanı sıra pandemi ile daha da önem kazanan sürdürülebilirlik alanında da katma değer üretiyoruz.
Dijital dönüşüm tüm iş süreçlerine etki ettiği gibi sürdürülebilirlik gündemi içinde oldukça kritik. Ve bu aslında hem mevcut iş süreçlerinin sürdürülebilirliğe etkisi boyutunda, hem de “enerji transition” başlığı altında dijital teknolojilerle oluşabilecek yeni iş modelleri anlamında önemli.
İlk adımda, mevcut iş süreçlerimiz içinde dijitalleşme ile sağlanan öngörü, otomasyon ve optimizasyon gibi kalemler ile aslında aynı miktarda ya da daha fazla çıktıyı daha az enerji tüketerek ya da karbon emisyonu / proses atıkları gibi etmenleri azaltarak sürdürülebilirlik etkisi oluşturan birçok proje üzerinde çalışıyoruz.
İkinci kısım ise çok daha stratejik ilerleyen ama gündemimizde olan bir diğer konu. Sektör için kritik olan ise sürdürülebilirlik konusunun her boyutuyla ele alınarak dijitalin sağladığı faydaların bu alanda da kullanıma alınması.
Bizim mevcut proje etkilerimizden örnek vermek gerekirse, STAR Rafineri’deki varlıkların performans yönetiminin dijital olarak takip edilmesi kapsamındaki çalışmalarımızla, STAR Rafineri’nin motorin ve jet yakıt üretiminde yıllık yüzde 10’luk verim artışı sağlıyoruz; rafineride yakıt olarak kullanılan doğal gaz tüketimi 2020 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 6 azaltılmış durumda ve karbon emisyonunda 178 bin tonluk düşüş, su tüketiminde ise yılda 406 bin tonluk bir tasarruf sağlıyoruz.
SOCAR Türkiye olarak grup şirketlerinizden Petkim ve STAR Rafineri, dijital altyapıları iş süreçlerine en iyi entegre eden tesislerin kabul edildiği WEF’in (Dünya Ekonomik Forumu) Global Lighthouse Network’üne seçildi. Bu Network’te yer almak nasıl bir önem taşıyor? Değerlendirme ve kabul sürecinde sizi farklı kılan, bu başarıya taşıyan operasyonlar nelerdi?
Dünyada yaratıcı, yenilikçi ve dijital uygulamalar standardı konusunda şirketler için benchmark oluşturan Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Global Lighthouse Network’ü, Endüstri 4.0 teknolojilerini süreçlerine en iyi uygulayan şirketlerden oluşan saygın bir platform.
Bu platformda yer alan şirketler sektörlerine adeta bir deniz feneri gibi ışık tutan dijital uygulamalarıyla kendi alanlarında en yüksek dijital uygulama standardını temsil ediyor.
2020 yılında grup şirketimiz Petkim, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) “Global Lighthouse Network”üne Türkiye’den seçilen tek şirket oldu. 2021 yılında da STAR Rafineri, bu özel şirketler arasına eklenen dünyadaki ilk rafineri ve Türkiye’den bu ağa giren tek şirket oldu.
Global Lighthouse Network üyeleri, tüm sektörlerde ve coğrafyalarda 1.000’den fazla önde gelen üreticinin kapsamlı taranması ile belirleniyor.
Sonra üretim tesislerini ve uygulamaların başarısını yerinde görmek amacıyla saha ziyaretleri gerçekleştiriliyor. Son aşamada ise, özel kuruluşlar, üniversiteler ve teknoloji öncülerinden oluşan Endüstri 4.0 uzman panelinin değerlendirmesine sunuluyor.
Global Lighthouse Network’e üye olan kuruluşlar, gerçek ve sanal fabrika ziyaretleri ile dijital yolculuklarını, deneyimlerini, vaka örneklerini ve iç görüleri paylaşıyor, üretimde teknolojinin benimsenmesini ve yayılmasını hızlandırmak için yeni ortaklıklar kuruyor, sektörün iş modellerini dönüştürüyor
STAR Rafineri daha ilk aşamada dünyanın en dijital rafinerilerinden biri olma vizyonu ile tasarlandı. Tasarım ve yatırım aşamasında devreye aldığımız projeler STAR Rafineri’ye üretime geçtiğinin ikinci yılında bu çok önemli ödülü getirdi.
STAR Rafineri’yi “Geleceğin Fabrikaları Ligi”ne taşıyan en önemli adım, kuruluş aşamasından itibaren ileri teknoloji donanımı için hayata geçirilen 70 milyon dolarlık yatırım oldu.
2020’de grup şirketimiz Petkim, Dünya Ekonomik Forumu’nun “Global Lighthouse Network”üne Türkiye’den seçilen tek şirket oldu. 2021’de bu özel şirketler arasına STAR Rafineri eklendi.
Bakım süreçleri de dâhil olmak üzere rafinerideki varlıkların performans yönetiminin dijital olarak takip edilmesi, tesisin dijital ikizinin oluşturulması, makine öğrenmesi gibi alanları içeren ve oldukça kritik öneme sahip bu yatırımlarla, STAR Rafineri’nin motorin ve jet yakıt üretiminde yıllık yüzde 10’luk verim artışı sağlandı.
SOCAR Türkiye olarak dijital dönüşümde ortaya koyduğunuz performansta sizce en etkili unsurlar nelerdi? Dijitalleşme yolculuğunuzda farkına vardığınız, yaşayarak öğrendiğiniz süreçler var mıydı? Edindiğiniz deneyimlerinizden yola çıkarak başarılı ve etkili sonuçların alınacağı bir dijital dönüşüm süreci için paylaşabileceğiniz önerileriniz olabilir mi?
Dijital teknolojilerin gelişmesi ile birlikte artık iş yapış biçimlerimiz de değişiyor.
Dijital dönüşümün başarıyla uygulanmasında en önemli etkenin, amaçlanan dönüşümün şirketlerin insan kaynağınca anlaşılması ve benimsenmesi olduğunu söyleyebilirim.
Dönüşümü organizasyonumuzun DNA’sına yerleştirmek çok önemli. Bizim bu noktada hedefimiz dijital dönüşümün aslında bir iş dönüşümü olduğu, dijitalleşmenin var olan iş yapış şekillerinizi dönüştürmekle başlayacağı fikriniz organizasyonumuzun her noktasına yerleştirmek.
Bu sebeple 2022 yılı itibarıyla SOCAR Türkiye’nin yeni dijital jenerasyonunu oluşturmaya yönelik, dijital yetkinlikleri bireysel ve kurumsal ölçekte tüm çalışanlarımıza yaygınlaştıracağımız bir program başlatıyoruz.
Programımızın kapsamında ilham veren konuklarla gerçekleştirdiğimiz farkındalık sohbetlerinden, çalışanlarımızın kendi dijital asistanlarını yaratabilecekleri inisiyatiflere kadar birçok farklı öğe bulunuyor.
Bunları yaparken de tek taraflı anlatım ve eğitimlerden ziyade, çalışanlarımızın tamamının kişisel dönüşümün hedefleyen, iş üzerinde öğrenmelerini sağlayan uygulamaları seçip ilerletmeye özen gösteriyoruz.
Daha önce de bahsettiğim gibi RPA süreçleri ile otomasyon kapsamına aldığımız projeler var.
Buna ek olarak yazılım geliştirme deneyimi olmayan çalışanlarımızın da kendi dijital asistanlarını yaratacakları Citizen Developer insiyatifimiz de başlıyor.
Yakın zamanda çalışanlarımızın mobil bir uygulama üzerinden dijital yetkinliklerini geliştirmesini sağlayan bir projemizin kapsamlı pilotunu tamamladık.
Bu pilot ile çalışanlarımızın öğrenme programlarını kendi ihtiyaçlarına göre belirledikleri ve sürekli gelişim sağlayan bir platformu deneyimleme şansı bulduk.
Bunun yanı sıra ekosistem işbirlikleri ve yeni fikirlerin yaratılacağı hackathon/ideathon çalışmalarımızın hazırlıkları da hızla sürüyor.
SOCAR Türkiye bünyesinde ilk kez gerçekleştirilen ve Tasarım Odaklı Düşünme metodunun kullanılması ile dijital dönüşüm fikirlerini üretmeye odaklandığımız IDEATHON çalışmamızı tüm iş birimlerimizden gönüllü olarak bu sürece katılan 25 çalışma arkadaşımızla tamamladık.
Dört hafta süren bu çalışmada farklı iş birimlerinden katılan çalışanlarımız belki de hiç bilmedikleri süreçleri öğrendiler, hem süreçlerde yaşanan sorunlara dijital çözümler geliştirdiler hem de Tasarım Odaklı Düşünme metodunu deneyimlediler. Buna benzer çalışmalara hem kurum içinde hem de ekosistemdeki iş ortaklarımızla sürdürülebilir dijitalleşme odağında devam edecek.
Dijital dönüşümün başarıyla uygulanmasında en önemli etkenin, amaçlanan dönüşümün şirketlerin insan kaynağınca anlaşılması ve benimsenmesi olduğunu söyleyebilirim.
Biz SOCAR Türkiye olarak dijital dönüşümün odağına insanı koyuyoruz. Çalışanlarımızın dijital yetkinliklerinin geliştirilmesi ve değişime daha hazır hale gelmesi için etkin iletişim yapılması kritik başarı faktörlerimizden. Bu sebeple Adaptasyon ekibimiz ile özellikle çalışanlarımızın dönüşümünü destekleyecek bir yaklaşım benimsedik.
Dijital dönüşümün verimli ve sürdürülebilir bir üretimdeki güçlü ve belirleyici katkısını fark etmek ve bu farkındalıkla beslenen bir çalışma biçimine geçmek önem taşıyor. Bu bilinci benimseyerek tüm organizasyonlara yansıtabilmek, dijital dönüşümün başarısında en kritik etkenler.
Bu yazı Digital Report Dergisi 12. sayısında yayınlanmıştır.