Koronavirüs salgınıyla birlikte internetten alışveriş artarken, e-ticaret dolandırıcılığı da ani bir artış gördü: E-tüccarların artan dolandırıcılığa karşı en büyük savunma silahı ise yapay zeka tabanlı dolandırıcılık tespiti ve önleme araçları.
- E-ticaret sitelerinin sayısı pandemi ile 2 katına çıktı
- Covid-19, dijital dönüşüm sürecini hızlandırdı
- 5G ve yapay zeka birbirini nasıl etkileyebilir?
COVID-19, geleneksel perakendecileri mağazalarını sanal dünyaya açmaya itti ve satışlar artırdıkça e-ticaret sahtekarlığı da arttı. Kâr amacı gütmeyen meslek örgütü Sertifikalı Dolandırıcılık Denetleyicileri Derneği tarafından yapılan bir dizi kıyaslama anketine göre, katılımcıların yüzde 77’sinin Ağustos 2020 itibarıyla e-ticaret sahtekarlıklarında artış gözlemledi.
Daha fazla dolandırıcılık
Uzmanlar, ters ibraz (ödemeyi bir müşterinin kredi veya banka kartına iade etme işlemi) ve kimlik manipülasyonu dahil olmak üzere tüm e-ticaret sahtekarlıklarının koronavirüs salgını nedeniyle artmaya devam edeceğini tahmin ediyor.
İşletmeler dolandırıcılık vakalarının artmasına karşı tepkisiz kalmıyor. Bulut tabanlı dolandırıcılık önleme yazılımlarına ilgi her geçen gün artıyor. Bulut tabanlı dolandırıcılık önleme yazılımları, güvenlik vakalarını tespit etmek ve bir adım önde olmak için denetimli ve denetimsiz makine öğrenimi modelleri de dahil olmak üzere analitik veriden ve yapay zeka kabiliyetlerinden faydalanıyor.
COVID-19, perakendecilerin dijital dönüşüm planlarını da büyük ölçüde etkiledi. İnternetten satışa yeni geçen geleneksel perakendeciler fiziksel mağazaları kapalıyken zorluk yaşarken, tecrübeli çevrimiçi tüccarlar ise daha fazla siparişle birlikte artan dolandırıcılıkla mücadele ediyor.
Yapay zeka tabanlı e-ticaret dolandırıcılığı tespiti
Yapay zeka tabanlı dolandırıcılık tespit sistemleri, anormal ve potansiyel olarak dolandırıcılık içeren işlemleri tespit etmek ve engellemek için denetimli ve denetimsiz makine öğrenimi ve güvenlik uzmanlarından faydalanır. Sistem, bir işlemin potansiyel olarak hileli olup olmadığını belirlemek için onu yaklaşık 5.000 kadar açıdan değerlendirir.
Gerçekleştirilen son anketler, haksız şekilde geri ödeme almak için bir ürünü teslim almadığının iddia edilmesini içeren, halk dilinde “dostane dolandırıcılık” olarak bilinen sahtekarlık örneğinin son birkaç ayda çarpıcı bir şekilde arttığını gösteriyor. Eylül ayında yapılan bir ankete katılan 1.500 katılımcının yaklaşık üçte biri, daha önce bir kez dostane dolandırıcılık yaptığını kabul etti. Salgın öncesinde, ocak ayında gerçekleştirilen bir ankette, bu oran yalnızca yüzde 14’tü.