Apple ve Epic Games arasındaki dava sürecinde, Apple’ın 2017-2019 yılları arasında App Store’a gönderilen uygulamaların yüzde 35’ini reddettiğini öğrendik. Bu tartışma bize her iki şirket hakkında da çok ilginç bir fikir veriyor. Normalde gizlilik mührü altında tutulan veriler ortaya çıktı ve iki teknoloji devi hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağladı.
Apple ile ilgili olarak düzenli olarak konuştuğumuz konulardan biri de App Store politikaları. Şirketin mağazada yayınlanan uygulamalar üzerinde uyguladığı sıkı denetimden özellikle bahsediyoruz. Şirket bunu, kullanıcıları korumak için bir önlem olarak gerekçelendiriyor, bazen Apple bu fırsatı, App Store aracılığıyla abone olma imkanı sunmayan hizmetlerle ilişkili uygulamaları veto etmek için de kullandı.
Apple, App Store’a gönderilen uygulamaların yüzde 35’ini reddetti
Bu bilgilere dayanarak, tahmin ettiğimiz gibi, filtrelerden geçmek ve onay almak basit bir süreç değil. Öyle ki, 2017 ile 2019 arasında Apple, App Store’a girmek için aday uygulamaların üçte birinden fazlasını reddetti. İncelemenin bir noktasında üçte biri başarısız oldu.
Bu verilerden de görebileceğimiz gibi, Apple, haftada yaklaşık 100.000 olmak üzere yılda yaklaşık beş milyon uygulama alıyor ve manuel inceleme yürüten 500 kişilik bir ekibe sahip. Ancak doğrusu, bu uygulamaların hepsi bu ekiplere ulaşmıyor zira önce otomatik testler gerçekleştiriliyor. Otomatik testlerde ilk ret süreci gerçekleşiyor.
Bu amaçla Apple, gizlilikle ilgili özelliklere erişim taleplerinden pil kullanımına kadar her şeyin değerlendirildiği çok sayıda dinamik test gerçekleştiren geniş bir araç setine sahip. Ek olarak, uygulamaların kaynak kodunu gözden geçirmenize izin veren bir araca da sahip, böylece çalışmasını analiz etmek ve potansiyel olarak tehlikeli eylemleri tanımlamak veya şirket tarafından izin verilmeyen eylemleri belirlemek mümkün.