Artırılmış zeka (Augmented Intelligence), insan zekasını geliştirmek için teknolojinin kullanılması anlamına geliyor. Bu, basit bir hesap makinesi kullanmaktan, karmaşık kurumsal yazılımlarla iş süreçlerini kolaylaştırmaya veya yapay zeka yardımıyla kod yazmaya kadar çeşitli şekillerde olabiliyor.
Yapay zeka ise insan zekasının makineler tarafından simüle edilmesi olarak tanımlanıyor. İlk bakışta farklı gibi görünseler de, birçok yapay zeka uygulaması insan zekasını desteklemek ve artırmak amacıyla kullanıldığından, pratikte bu iki kavram oldukça tamamlayıcıdır. Artırılmış zeka, insanların yapay zeka geliştirme ve uygulama sürecine dahil olarak bağlam sağlaması, doğruluğu artırması ve güvenliği sağlaması gibi işlevler içeriyor.
İşletmelerde artırılmış zeka kullanımı
İş dünyasında, artırılmış zekayı bir spektrum olarak nitelendirmekte fayda var. Bir uçta tamamen insan kontrolünde yapılan işlemler bulunurken, diğer uçta tamamen otonom yapay zeka sistemler bulunuyor. Spektrumun tam ortasında ise üretken yapay zeka (GenAI) kullanarak süreci otomatikleştiren ve sonuçları düzenleyen insanlar bulunuyor. Tam yapay zeka özerkliği, güvenlik, yönetişim, risk yönetimi ve itibar etkileri nedeniyle nadiren savunuluyor. Örneğin, tamamen sürücüsüz otomobiller üretme girişimleri, günümüzün otonom araçlarının öngörülemeyen sorunlara yanıt vermek için insan denetimine ihtiyaç duyması nedeniyle hala tam olarak gerçekleştirilemedi.
Artırılmış zekanın tarihçesi
Artırılmış zeka ve yapay zeka, araştırma ve iş dünyasında uzun bir geçmişe sahip. 1955’te John McCarthy ve diğer yapay zeka uzmanları, insan zekasını geliştirmeye yönelik mekanizmaları araştırmak üzere yapay zeka terimini tanıttılar. 1960’larda J.C.R Licklider ve Douglas Engelbart, insan-bilgisayar etkileşimindeki zorlukları ve fırsatları araştırdı. 1985’te Howard Rheingold, “zihin güçlendirici” kavramını tanıttı. 1990’da Steve Jobs, bilgisayarı “zihnimiz için bir bisiklet” olarak tanımladı. 2015 ve sonrası, yeni yapay zeka algoritmaları ve teknikleriyle yapay zekaya olan ilgi yeniden canlandırıldı. 2020’lerde ise AWS ve Stanford gibi kurumlar, insan merkezli yapay zeka uygulamalarını geliştirmeye odaklandı.
Şimdi biraz daha günümüze yaklaşıyoruz. 2022’de, Amerikan Tabipler Birliği Başkanı Jesse Ehrenfeld, artırılmış zeka teriminin makine zekasının sağlık hizmetlerinde sağladıkları için daha uygun bir tanım olduğunu savundu. İnsan zekası ve “makineden türetilen çıktıların” entegrasyonunun sadece bir çıktı üretmek değil, insan sağlığını iyileştirmek olduğunu vurguladı. 2023’te Gartner, yapay zeka destekli gelişim ve “artırılmış bağlantılı iş gücünün”, yapay zeka destekli uygulamalar ve demokratikleştirilmiş üretken yapay zeka gibi insan işlerini etkileyecek gelişmelerle birlikte, 2024’te önemli trendler olacağını öngördü. Günümüzde ChatGPT, Google Gemini, Microsoft Copilot, DALL-E ve Midjourney gibi üretken yapay zeka hizmetlerinin popülerleşmesi sayesinde yapay zeka daha fazla kişiyi kendine çekmeye devam ediyor. Bununla beraber yapay zeka ve iş kaybı hakkında yeni endişeler de gün yüzüne çıkıyor.
Artırılmış zekanın uygulama alanları ve faydaları
Artırılmış zeka, işletmelerde çeşitli şekillerde kullanılabilir. Örneğin, artırılmış analitik, analitiği ve makine öğrenimini daha demokratikleştirebilir. Sürücü destek sistemleri, otomotiv güvenliğini artırabilir. Sağlık hizmetlerinde kullanılan yapay zeka algoritmaları, tıp uzmanlarının hastalıkları daha hızlı ve doğru bir şekilde teşhis etmelerine yardımcı olabilir. Öte yandan satış ve pazarlama, üretim tesisleri ve insan kaynakları departmanlarında da artırılmış zeka araçları kullanılabilir.
Artırılmış zekanın zorlukları neler?
Artırılmış zekanın bazı zorlukları da bulunuyor. İnsanların temel becerileri öğrenme teşvikini azaltabilir ve giriş seviyesi rollerin gereksinimlerini düşürebilir. İş akışlarını engelleyen yeni kullanıcı deneyimi tasarım zorlukları ortaya çıkabilir. Aynı zamanda uygun gözetim olmadan güvenlik ve risk yönetimi endişeleri de artabilir.
Gelecekte artırılmış zeka
Gelecekte, artırılmış zeka ve yapay zeka terimleri gelişmeye devam edecek. İşletmeler, yeni araç sınıflarını tanımlamak için artırılmış yapay zeka terimini kullanmaya başlayacak. Otonom yapay zekadaki gelişmeler, artırılmış zeka ile otonom yapay zeka arasındaki sınırları tamamen değiştirebilir. Daha otonom uygulamalar, daha fazla görevi üstlenebilirken, yeni riskler de ortaya çıkabilir. Dijital dönüşüm çabaları, bu dengeyi koruyarak işlerin nasıl yürütüleceği konusunda doğru stratejiler geliştirmeyi gerektirecek.
Öne çıkan görsel kaynağı: vecstock / Freepik