Bir bilim kurgu kavramı olarak başlayan ve yeni bir teknoloji vizyonu olarak benimsenmesi beklenen, şimdi ise sosyal medyanın ve sosyal medya pazarlamasının geleceğine damga vuracağı tartışmaları ile gündeme yerleşen metaverse, heyecan yaratmasına rağmen hızla sönecek bir balon mu, yoksa erken kalkanın yol alacağı kaçırılmaması gereken hızlı bir tren mi?
Bir paragrafa dönüşen kurduğum bu cümlenin hiç bitmeyecekmiş gibi göründüğünün ve kısa bir cevabı olmadığının farkındayım. Hala erken aşamada olmasına rağmen böylesi büyük bir ilgi gören ve sınırları hayal gücümüz ile çizilen Metaverse konusunda yanıtlanmamış onlarca soru var.
Tüm bu sorular ve olası problemler göz önüne alındığında netleşen tek şey ise metaverse’ün kat etmesi gereken uzun ve zorlu bir yolu oluşu ile ilgili.
Dünyanın en büyük teknoloji şirketleri, metaverse’ün geleceği üzerine bir dolu geliştirme üzerinde çalışıyor olabilir, ancak günün sonra sonunda metaverse’ün geleceğine karar verecek olan değişime yön verecek sektörler ve kullanıcılardan başkası değil.
Metaverse üzerinde kurulacak yeni düzen
Pandeminin de etkisiyle her geçen gün giderek dijitalleşen bir dünyada yaşıyoruz. Ödemeler, iş dünyası, iletişimimiz, alışkanlıklarımız, hayatımız gittikçe daha fazla mobile taşınıyor.
Metaverse kavramı ise bu dijitalleşen dünyanın “şimdilik” bize en son hediyesi.
Metaverse, bilgisayarlar ve üç boyutlu görüntü veren (VR gözlükler, sanal asistanlar, akıllı/sesli arayüzler, sinir çipleri, makine öğrenimi, yapay zeka ve yapay sinir ağları) cihazlar sayesinde kişinin yapay bir ortama dahil olmasına imkan sağlayarak, gerçek ve sanal dünya arasında bir köprü vazifesi görüyor.
Tüm bunların yanında bir konsept ve ekosistem olarak metaverse ise, birçok teknolojinin bir araya gelerek yeniden yorumlanarak ortak bir noktada buluşmasından oluşuyor.
Daha şimdiden birçok markanın metaverse dünyasında mağaza açtığını, reklam verdiğini veya etkinlik düzenlediğini takip ediyoruz.
Sınırların kalktığı, metaverse gibi yeni dünyaların inşa edilmeye başladığı şu günlerde, blockhain teknolojisi ve kripto varlıklar sayesinde birçok alanda DeFi etkisini gözlemliyor ve bu yeni nesil finansal akışın giderek daha da büyüyeceğini görüyoruz.
Metaverse üzerinde kurulması düşünülen bu düzen ve çoğu sektörü içerisine dahil edecek bu ekosistemin yaratacağı yeni dünyayı ve paydaşlarını merak ediyoruz.
Yakın gelecekte yeteneklerimizi geliştirebileceğimiz, bağlantılarımızı güçlendirebileceğimiz ve etkileşimlerimizi zenginleştirebileceğimiz metaverse, henüz emekleme aşamasında.
Diğer yandan insan deneyiminin bir sonraki sınırı olarak da tanımlananan bu kavram, şirketlerin müşteri katılımı, marka bilinci oluşturma, ürün geliştirme, inovasyon ve nihayetinde tüm iş modellerine yönelik yaklaşımlarında radikal değişimler getirme potansiyeli taşıyor.
Metaverse, deneyim savaşlarının tırmanışa geçtiği günümüzde, kullanıcı deneyimini merkeze alarak farklılaşmaya çalışan markaların da radarında bulunuyor.
Bir gelecek vizyonu olarak metaverse
Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, metaverse’ün en büyük savunucularından ve yatırımcılarından biri. Facebook’u bir metaverse şirketine dönüştürmeyi planladığını duyuran Zuckerberg, önümüzdeki iki yıl içinde metaverse üzerinde araştırma ve geliştirme programlarını ilerletmek için XR Programına ve Araştırma Fonuna kısa süre önce 50 milyon dolar fon sağladığını açıkladı. Bu fon desteği, Facebook Reality Labs’ın akıllı gözlükleri gibi artırılmış gerçeklik giyilebilir cihazların potansiyeli üzerine yapılan çalışmaları da içeriyor. Facebook’a göre, metaverse yeni “bilgi işlem platformu” olarak konumlanıyor ve bu alanda temel teknolojilerin geliştirilmesine yönelik olarak her yıl tahmini 5 milyar dolar yatırım yapıyor.
Yeni iş hayatı için metaverse
Aylık tahmini 3 milyar aktif kullanıcısıyla Facebook, hiç kuşkusuz dünyanın en büyük sosyal medya şirketi. Facebook’un en büyük metaverse projesi ise Horizon Workrooms olarak adlandırılıyor ve ‘Metaverse for Work’e odaklanıyor. Şu anda Oculus uygulamasının beta sürümünde mevcut olan bu yapı, hibrit çalışma modelinin yeni biçimlerini destekliyor. Horizon kullanıcıları, sanal bir konferans odasında başka yerlerden iş arkadaşlarıyla birlikte avatar olarak çalışabiliyor. Bu çalışma ortamı, uzaktan eğitim programları ve müşteri hizmetleri için farklı olanaklar sunuyor.
‘İş için Metaverse’, kullanıcıların fiziksel alanı paylaşmak zorunda kalmadan metaverse’de etkileşim kurduğu, yarattığı, oynadığı ve alışveriş yaptığı bir dünyaya doğru ilk adım.
Sınırların kalktığı, metaverse gibi yeni dünyaların inşa edilmeye başladığı şu günlerde, blockhain teknolojisi sayesinde birçok alanda DeFi etkisini gözlemliyor ve bu yeni nesil finansal akışın giderek daha da büyüyeceğini görüyoruz. Çoğu sektörü içerisine dahil edecek bu ekosistemin yaratacağı yeni dünyayı ve paydaşlarını merak ediyoruz.
Yayıncılar ve medya kuruluşları için metaverse
Medya ve yayıncılar, değişen teknolojinin yüküyle sürekli dönüşmek mecburiyetinde kalıyor. Matbaanın icadından dijital yayına geçiş dönemimize kadar yayıncılar ise tüketicilerin değişen alışkanlıklarına göre kendilerini geliştirerek yeni iletişim kanallarına adapte oldu.
Yayıncılar okuyucunun, izleyicinin, dinleyicinin bulunduğu alan ve başlıklara odaklanarak dikkat çekme potansiyellerini de artırdı. Sosyal medya geldiğinde, en büyük değeri ve büyümeyi ilk benimseyenler elde etti.
Facebook ve Twitter, milyonlarca olmasa da yüz binlerce okuyucuyu web sitelerine yönlendirdi. Ancak algoritma değiştiğinde, yayıncılar birkaç bin görüntüleme için bile reklam bedeli ödemek zorunda kaldı. Medya, tıpkı sosyal medyanın gelişiyle olduğu gibi, metaverse’in bilinmeyen geleceğine kendini çok fazla uyarlamak zorunda kalabilir.
Sosyal medya için metaverse
Sokaklarda pokemon avladığımız günler daha dün gibi. Metaverse’in ortaya çıkışı ise, işletmelerin ve markaların sosyal medya pazarlamasının arkasındaki gücü ve sosyal medyanın insanların harcamaları üzerindeki etkisini görmeye başladığımız 2008 ve 2009 yıllarındaki sosyal medyanın ilk günleri ile benzerlik taşıyor.
Yayıncı tarafına henüz yeni açıklanan BODI Coin projesi örnek verilebilir. Yayıncılık sektöründe merkeziyetsiz bir içerik sağlayıcı kanalı yaratmayı ve basılı kitap, e-kitap ve sesli kitap sektöründeki yüzde 80’e varan komisyon oranlarını ortadan kaldırmayı hedefleyen proje, halen yayıncı firmalara verilen ve ödeme takvimi ile birlikte 240 günü bulan tahsilat vadelerini, 1 dakika sınırına çekmeye hazırlanıyor. Metaverse üzerinde de yer alacak olan BODI Coin projesi kitapseverler için de NFT teknolojisi üzerinde geliştirilen NFB (benzersiz kitaplar) teknolojisi ile yatırımcısına dijital sahaflığın önünü açarken, kitap üzerindeki tüm hak sahiplerinin daha sonra gerçekleşebilecek olan her satıştan kazanç elde etmesini sağlayacak.
Bu konuda sosyal medya kullanımını yeniden keşfetme eğilimini nasıl yönlendirdiğine bakmamız yeterli:
- Periscope ve Meerkat, canlı yayının yolunu açtı
- Snapchat, Hikayelerin yolunu açtı
- Clubhouse bu yıl sesli sohbetlerin kapısını açtı.
- Halihazırda var olan Facebook Horizon ise görünen çok daha büyük bir girişime dönüşme potansiyeli taşıyabilir.
Bu birkaç örnek bile, yeni teknolojinin ve internette doğurduğu yenilikçi özelliklerin milyarlarca kullanıcıyı kaçınılmaz olarak bir araya getiren sosyal medya platformlarının potansiyeline işaret ediyor.
İnsan davranışları her daim pazarlama merkezinde yer aldı
İnsanların nasıl düşündüklerini ve neden böyle davrandıklarını bilmek, başarılı bir pazarlama kampanyası geliştirmek için her daim çok önemli. İçeriğinize dahil ettiğiniz emojilerden görsellerinizdeki filtreye, kullandığınız dilden bağladığınız etiketlere kadar hemen her şey, bir tüketicinin markanızla ve ürünlerinizle etkileşime girme şeklini etkileyebiliyor.
Pazarlamada psikolojik prensiplerin kullanımı ise yeni bir şey değil. Öte yandan bu teknikler, nispeten daha yeni olan metaverse evreninde en hızlı gelişen bileşenlerinden biri haline getirebilir.
Yukarıdaki örneklere yer verince virtual influencer’ları da atlamamak lazım. 2016 yılında konuşmaya başladığımız, gerçek birer insan olmayan Virtual Influencer olarak adlandırılan CGI karakterlerini hatırlatmak isterim. Kişilikleri ve görüntüleri bilgisayar tarafından oluşturulan bu CGI karakterleri, özellikle Z jenerasyonunu sosyal medya üzerinden etkileyebilmek amacıyla programlanmış bir algoritmaya bağlı olarak tasarlanmıştı. Zamanla sosyal medyanın etkili yüzleri haline gelen ve bu sanal karakterler, pek çok markanın tercih listesinde bulunuyor. Genellikle yapay zeka ve robotik alanda çalışan firmalarca oluşturulan bu sanal fenomenler, metaverse evreninde kendilerine daha sık yer bulacaktır.
Öne çıkan özellikleriyle Metaverse
Herhangi bir yeni teknoloji dalgasının eşiğinde, ortaya çıkacak tüm faydaları veya riskleri tam olarak hayal edemesek de insan deneyiminin büyüleyici yeni bir boyutuna girmek üzere olduğumuz çok açık. Şu an itibariyle, işinizi bu ortam üzerine inşa etmeye başlamak için yapabileceğiniz pek bir şey yok, diğer yandan öğrenmeye başlayabileceğiniz topluluklar var.
Metaverse’ü öğrenmeye başlamanın en kolay yollarından biri ise oyun topluluklarına yakınlaşmadan geçiyor. Birçok yönden genç Z Kuşağı ve Alfa Kuşağı, dijital gerçekliklerinin fiziksel gerçekliklerine nasıl bağlandığını çoğumuzdan daha iyi anlıyor.
Bunu deneyimlemek için Discord üzerinden bir sunucuya katılarak gözlem yapabilirsiniz.
Firefox’un da geliştiricisi Mozilla Vakfı, erken dönem metaverse uygulamalarına Hubs adını verdiği bir platformla dahil oldu. Spoke adlı uygulamayla herkesin kendine özel bir sanal alem kurmasını ve dilediği arkadaşlarını davet edip etkileşim kurmasını sağlayan Hubs herhangi bir VR aksesuarına ihtiyaç duymuyor.
Web 3.0, blockchain ve NFT uzmanlarının ve topluluklarının çoğu zaten Discord üzerine kurulmuş durumda. Bu nedenle her şey henüz ana akım haline gelmeden önce bu erken benimseyenlerin çoğunu dinlemek, öğrenmek ve bağlantı kurarak işlerinize olası etkisi üzerine düşünme fırsatı bulabilirsiniz.
Metaverse için uzun vadeli bir strateji oluşturacaksanız, karşılaşacağınız deneyime kendinizi hazırlamalısınız. Şu anda bu evrende;
- Kullanıcıların özgürce hareket edebilecekleri, gerçek zamanlı olarak oluşturulan kalıcı, sınırsız 3D alanlar ve avatarlar,
- Kullanıcıların keşfettiği, yarattığı, oynadığı, çalıştığı, bağlantı kurduğu ve oluşturduğu toplu 3D alanlar,
- Birbirleriyle aynı fiziksel alanda bulunmadan da iş yapabilme ortamı,
- Kullanıcıların, diğer kullanıcılar tarafından kullanılan cihazlar üzerinden ücretsiz olarak erişilebilen sistemler ve sanal odalar oluşturması,
- Genişletilmiş ve karma gerçeklik teknolojiler (VR gözlükler, sanal asistanlar, akıllı/sesli arayüzler, sinir çipleri, makine öğrenimi, yapay zeka ve yapay sinir ağları) kullanarak, dijital ve gerçek alanlar arasındaki etkileşimler sağlaması,
- Dijital dünya için birleşik bir ekonomi oluşturmaya uyumlu sanal ve gerçek para birimleri,
- Sanal ve fiziksel alanların birlikteliği için uyumlu teknik standartlar, protokoller, birlikte çalışabilirlik, dijital mülkiyet, blockchain teknolojileri yer alıyor.
Teknoloji destekli bu evrende birlikte çalışabilirliği sağlamak için küresel ortak standartların yavaş yavaş ortaya çıkıyor oluşu, hükümetlerin metaverse’e tıpkı bugün internete yaptıkları gibi müdahalelerde bulunmalarını, denetim ihtiyacını ve elbette yeni regülasyonların gerekliliğini ortaya koyuyor.
Metaverse’deki rolünüzü düşünürken aşağıdaki soruları kendinize sorabilirsiniz;
- Hedef kitleniz bu ortamda bulunuyor mu?
- Ürün ve çözümleriniz bu evrenin bir parçası olma şansı var mı?
- Siz mi yoksa markanız mı sanal bir dünya yaratmalı?
- Sanal bir dünyaya sponsor olmak markanız için uygun mu?
- Şirketinizin NFT olarak basabileceğiniz fikri bir mülkiyeti bulunuyor mu?
- Tüm metaverse stratejisini geliştirmenize yardımcı olacak, ayrı bir metaverse ekibi kurmayı planlıyor musunuz? Ekibiniz nasıl görünecek, bunlar kimlerden oluşmalı ve hedefleri neler olmalı?
Metaverse’ü öğrenmeye başlamanın en kolay yollarından biri ise oyun topluluklarına yakınlaşmadan geçiyor. Birçok yönden genç Z Kuşağı ve Alfa Kuşağı, dijital gerçekliklerinin fiziksel gerçekliklerine nasıl bağlandığını çoğumuzdan daha iyi anlıyor.
Bu soruların yanıtını bulduktan sonra kısa ve uzun vadeli Metaverse planlamalarına şimdiden başlayabilirsiniz.
Tüm bu bahsettiğim gelişmeler metaverse için yapılacak düzenlemelerin, dönüşüm ve uyum süreçlerinin rotasını gözler önüne seriyor.
Yine de ele alınması gereken halihazırda çözülememiş ekonomik, teknik, operasyonel ve regülatif sorunlar elbette karşınıza çıkacak.
Diğer yandan ise geleceğin neler getireceğini beklemek dönemi çoktan bitti. Artık çabuk dönüşenler ve yaşayarak öğrenip, hızla hayata geçirenler ayakta kalıyor.
Bu sebeple yola erken çıkın, stratejinizi de sağlam hazırlayın.
Bu yazı Digital Report Dergisi 13. sayısında yayınlanmıştır.